2015 Haziranda yapılacak olan genel seçimlerde tek başına iktidara hazırlanan MHP, İlçe kongrelerinden 10. sunu 20 Aralık Cumartesi günü Şuhut ilçemizde gerçekleştirdi.
Bu hafta sonu Şuhut ilçesinde gerçekleştirilen kongreye MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, MHP Afyon İl Başkanı Aziz Aslan, MHP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Parsak ve pek çok İlçe Başkanı ve Belediye Başkanı, İl Genel Meclisi Üyeleri ile Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı kongreye ilgi büyüktü.
Mevcut ilçe Başkanı Hilmi Erbaş ile eski İGM Üyesi Tahir Genç’in yarıştığı kongrede ipi göğüsleyen Tahir Genç ve ekibi oldu.
MHP Afyon İl Başkanı Aziz Aslan, MHP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Parsak, MHP İl Kadın Kolları Başkanı Gönül Ar Güngör ve MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz’dan oluşan divanda kongre divan başkanlığını yürüten MHP Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, günün mana-önemine binayen ve ülke gündemine dair bir konuşma yaptı.
Milletvekili Yılmaz yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Milliyetçi Hareket Partisi’ni 2015 yılında yapılacak milletvekilliği genel seçimlerinde iktidara taşıyacak yönetimleri oluşturmaktayız. Bu yönetimlerden birisi de bugün bu kongreden çıkacak olan Şuhut ilçe yöneticilerimiz ve İl Yönetimimizi seçecek olan delegelerimiz olacaktır. Öncelikle kongre sonucunun başta Şuhut ilçe teşkilatımız olmak üzere partimize ve ülkemize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bir taraftan 2015 yılında yapılacak olan genel seçimlerle ilgili hazırlıklarımızı tamamlarken diğer taraftan da ilçe teşkilatlarımızın kongrelerini ülke genelinde yoğun ve coşkulu bir biçimde gerçekleştirmekteyiz. Seçim çalışmaları ve kongre sürecimizin aynı döneme denk gelmiş olması, hiç kuşkusuz iktidar sorumluluğunu almak için hazır olan partimiz için Yüce Rabbimin bir lütfu olsa gerek.
Milliyetçi Hareket Partisi, misyonunun gereğini yerine getirecek iktidar kadrolarını bu kongrelerde görevlendirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiç bir döneminde bu dönemde olduğu kadar Milliyetçi Hareket Partisi’nin misyonuna ihtiyaç duyulmamıştır. Bu dönemde göreve gelen kadrolar gerçekten tarihi bir sorumluluk üstleneceklerdir. Allah (cc) yar ve yardımcımız olsun.
Ülkemiz, bir yıl öncesine kadar iktidarı paylaşanların bugün birbirlerini hırsızlık, yolsuzluk ve darbecilikle suçladığı olağan üstü bir dönemden geçmektedir.
İktidardaki bu ayrışma, kirli çamaşırları ortaya dökmüş, en önemlisi de yıllardır Türkiye’de hakim olan hak, hukuk tanımaz hak adına haksızlık yapan zihniyeti ortaya çıkarmıştır. 12 yıllık iktidar anlayışları ile hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunu hakim kılmış olduğu gerçeğini tüm dünya görmüştür.
Milli Devlete operasyon yapılmaktadır
Yolsuzluk ve rüşvet bağlantıları ifşa eden eski ortağına son günlerde rovanşist bir yaklaşımla paralel yapı operasyonları adı ile ceza kesen AKP hükümeti, 12 yıllık iktidarı boyunca Türkiye’ye yaşattığı haksızlık ve hukuksuzluklarına 14 Aralık 2014 tarihinde bir yenisini daha eklemiştir.
Bir zamanlar Ergenekon ve Balyoz kumpaslarına imza atan hükümet, bugün yeni ortakları olan İmralı’daki cani, Kandil ekibi, PKK ve KCK yapılanmasıyla ile bir olup Milli Devlete operasyon yapmaktadır.
Devletin bütün kurumlarına ve Türk adına karşı savaş açarak tasfiye görevi yürüten AKPhükümetlerinin en iyi becerdiği iş devlet kutsalını sulandırmak ve hukuku katletmektir.
Son çıkarılan yasa ile kuvvetli ve somut delil yerine “makul şüpheyi” yeterli gören yasanın ilk uygulamasını 14 Aralık’ta dünkü ortakları cemaat üzerinde yapan AKP iktidarı, aslında bütün Türkiye’ye gözdağı vermektedir.
Türkiye’nin Milli ve Üniter yapısının değiştirilmesine karşı çıkanlar, direnenler ve AKP iktidarının kurduğu rant düzeninin dışında kalanlar da hükümetin hedefindedir.
Bu operasyonlarla hükümet 17-25 Aralık kepazeliğini, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının yıldönümünde gündemi saptırmak isterken, ayakkabı kutularındaki milyon dolarları, yatak odlarındaki para kasaları ve para sayma makinelerini ve de sıfırlama konuşmalarını yeniden hatırlatmıştır.
Hiçbir suç ilelebet gizli kalmaz
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük yolsuzluk ve rüşvet dosyaları, hükümete yapılmış darbe iddiasıyla üzeri örtülemeyecek ölçüde büyüktür.
Hükümet bu yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarına karşı hesap vermekten kaçamayacaktır.
AKP hükümeti, darbe iddiaları ve yolsuzluk suçlamaları karşısında hukuku işletmek yerine otoriterleştirdiği devlet gücüyle yaşananları örtbas etmeye çalışarak aslında anayasal işleyişe karşı resmen darbe yapmıştır.
Polisleri, savcıları, hakimleri görevden alan, HSYK başta olmak üzere bütün yüksek yargıyı yeniden düzenleyen AKP hükümeti 17-25 Aralık iddialarından hiç birisi için yargı karşısına çıkamamış ve yargıda aklanmayı göze alamamıştır.
Hiçbir suç ilelebet gizli kalmaz. Er ya da geç bütün suçlular adaletle yüzleşecek, kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır.
İktidarın yeni gözdesi PKK Türk Devleti karşısında KCK örgütlenmesi ile önemli bir güce ulaşmıştır. Gündem kayıkçı kavgalarıyla meşgul edilirken AKP’nin tek parti devletinde; Federasyonun ve genel affın konuşulduğu, dikkatlerden kaçırılmaya çalışılmaktadır.
AKP sanal gündemlerle Türkiye’yi meşgul ederken yıkıcı, bölücü ver kurtulcu siyasetini gizlemeye çalışmaktadır. Ne oldu Esed unutuldu, Kobani (Ayn-El Arap) unutuldu, daha doğrusu unutturuldu. İmralı ziyaretleri eskiden günlerce haber olurdu bu günlerde sıradan ziyaretler konumuna getirildi. Maalesef hükümet adım adım servi gerçekleştirme gayretindedir.
Türk Milleti AKP’nin hukuku, anayasal düzenin işleyişini, demokrasiyi, milli ve üniter yapıyı, basın özgürlüğünü rafa kaldıran Yeni Türkiye palavralarından sıkılmıştır.
Her devrin bir sonu olduğu gibi, AKP’nin iktidarının sonu da kuruluş ve yükseliş dönemlerinden sonra çöküşle tanışmak üzeredir. İktidardaki ömrünü uzatmak için her türlü hukuksuzluğun, yolsuzluğun ve terörün daha fazla esiri olan AKP hükümetinin biletini Yüce Türk Milleti Haziran 2015’de kesecek ve Yüce Türk Adaletine teslim edecektir.
Bugünkü bulunduğumuz noktada tek cümleden toplu bir değerlendirme yapacak olursak; ‘ülkemiz, insanımız, birçok değerimiz tuzağa düşürülmüş durumdadır.’. Bunun nedeni bazen cehalet, bazen gaflet, bazen delalet, bazen de ihanet olmuştur.
Ülkemiz için bilanço oldukça ağırdır:
Devletimiz çözüm safsatasıyla oyalanmaktadır, çökertilmeye çalışılmaktadır.
Adalete güven kalmamıştır.
Milletimiz bölünme ve kardeş kavgasının eşiğine getirilmiştir.
Maalesef sokaklar, teröre ve kaçakçılara teslim edilmiştir.
Gençler işsizliğe mahkûm edilmiştir.
TSK kışlasına ve Emniyetimiz karakollara kapatılmış, silah bırakmaya zorlanmaktadır.
Tarihimiz hesaplaşma tuzağına düşürülmüştür.
Terör örgütü ile mücadele bir tarafa bırakılarak müzakere ve istediklerini verme noktasına gelinmiştir.
İç ve dış güvenliğimiz barış tuzağına düşürülmüştür.
Dış politikamız sıfır sorun adı ile sorunlar yumağına dönüşmüştür.
Türkçemiz anadil, eğitim dili… ile linç edilmektedir.
İmanımız şirkin alkışlanmalarıyla zedelenmiştir.
Ekonomimiz orta gelir kıskacı ile bıçak sırtındadır.
Vatandaşımız iğneden ipliğe, araba, ev ve kredi borcu ile uçurumun dibindedir.
Üreticimiz ithalata boğdurulmuştur.
Şehirlerimiz rant merkezi haline getirildi.
Kamu mallarımız ve cumhuriyetin birikimleri özelleştirme ile ya üretim dışı kaldı ya da yabancı ellerin eline geçti.
Uyuşturucu baronları iyice pervasızlaştı.
Beytül-mal yolsuzluk ve hırsızlık ile talan edildi.
Ardı ardına birçok hukuk garabetleri yaşanır oldu.
Misyonu BOP’nin gereği kendilerine verilen ev ödevlerini yerine getirmek olanlar, bu misyona hizmet edenler ve gaflet içinde olanların elbette bizim gördüklerimizi görmesi mümkün olamaz. İşte bu nedenledir ki, bu kongreler tarihi misyonu olan kongrelerdir. İşte bu nedenledir ki, yakın tarihimizde hiç olmadığı kadar MHP’nin misyonuna ve iktidarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Umutsuz değiliz, biz bu ülkeyi, insanımızı ve tüm değerlerimizi tahrip eden ve erozyona uğratan tüm bu olumsuzluklardan kurtaracak her türlü hazırlıkları ve projeleri olan bir siyasi hareketiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Sosyal devlet insanı soğukta üşütmez, aç ve açıkta bırakmaz
Milliyetçi Hareket Partisi’nin;
1000 Yıllık Kardeşlik Projesi; her türlü ayrılıkçı ve bölücü tuzakların panzehiri olacaktır.
MHP Üreten Ekonomi Programı ile üretimi harekete geçirecek, küresel rekabet gücünü artıracak, hakkaniyetli paylaşımı sağlayacak ve yerli kaynakların etkinliğini aktive edecek, iş ve aş üretecektir.
Üretimin ve küresel rekabetin önündeki en önemli engel olan girdi maliyetlerini düşürmek için ‘Girdi Maliyetlerinin Dünya Girdi Maliyetleriyle Uyumlaştırılması Projesi’ de Milliyetçi Hareket Partisi’nin üretimi harekete geçirmede, ekonominin iş ve aş üretmesinde önemli bir zemin sağlayacaktır. Fakir fukara, garip ve gurabalar için sosyal devletin insan onurunu kırmadan rencide etmeden neler yapabileceğini iktidarımızda göstereceğiz. Sosyal devlet insanı soğukta üşütmez, aç ve açıkta bırakmaz ya iş verir ya da rencide etmeden aş vermek mecburiyetindedir.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak tüm sorunlarla başa çıkacak projelerimiz ve insan kaynağımızla hazırız. Hazır olmanın ötesinde iddialıyız. Projelerimizi seçim sürecine girildiğinde bir takvim dahilinde Seçim Beyannamemiz ile milletimizle paylaşılacaktır. Ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı, neyle ve kiminle yapacağımızı her yerde her ortamda anlattığımız takdirde yüce Türk Milleti bize güvenecek ve iktidar görevi verecektir.
Bu kongre ile sorumluluk üstlenecek değerli arkadaşlarım; üstleneceğiniz tarihi sorumluluğun farkında olacağınızdan hiç şüphem yoktur. Milletvekili olarak gece-gündüz demeden her zaman sizlerin yanınızda olacağımı, birlikte olacağımızı buradan ifade etmek istiyorum. Ayrılıkta azap birlikte rahmet vardır. Gün birlik günüdür.
Üstleneceğiniz görevin başta siz ve aileniz olmak üzere, partimize ve milletimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.” Dedi.