MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Yüce Divan oylaması sonrası AKP’nin içinin boş, inanç ve değerlerden uzak, menfaat birliğinin tuttuğu tıngır mıngır bir parti olduğunu dile getirerek, gönüllük esasının değil; güç, korku, tehdit ve baskının esas olduğunun meydana çıktığını belirtti.
Vural, “Bunların derdi dava değil bedavadır. İhale, kadro, herşey bedava. Bunların davası bedavacılık davasıdır. Yandaş ve candaşları bedava bir şekilde milletin, emeklinin kesesinden geçinmek ve geçindirmek için kurulmuş bir partidir.” dedi. Vural, Ermeniler’in talebi sebebiyle Çankaya Köşkü’nün boşaltılıp boşaltılmadığını sordu.
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Vural, “Yüce Divan oylaması AKP’yi tuz buz yapmıştır.” dedi. Vural, yaşanılanların 7 Haziran öncesi depremin artçıları olduğunu kaydetti. AKP gemisinin yavaş yavaş su almaya başladığını ve yakında batacağını anlatan Vural, AKP’nin başsız, ufuksuz, millete hiçbir şey verecek bir şeyi olmayan mevta bir parti olduğunu kaydetti.
AK Partili Mehmet Ali Şahin’in açıklamalarını eleştiren Vural, “Şimdi ötmeye başladın. Saati taktığı zaman neredeydin?” ifadelerini kullandı. Kur’an-ı Kerim ile “Bakara Makara” diyerek dalga geçilirken Şahin’in ne tür tepki gösterdiğini soran Vural, “Sen, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sakalına kıl diyen bir bedbahtsın.” şeklinde konuştu.
Red oyu veren 30-40 milletvekilinin arkasına sığınıp ahkam kesildiğini dile getiren Vural, Mehmet Ali Şahin’den oylamada kullandığı oyun rengini açıklamasını istedi. Oylama üzerinden günah çıkarılmaya çalışıldığını ifade eden Şahin, Başbakan Davutoğlu’nun kol kesme sözüne atıfta bulunarak “Sen örgüde kol kesme modeli yap. Artık sen kol kesemezsin. Artık örgü sökme aşamasına gelmesi lazım.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefetin 276 oyu bulamamasına yönelik sözlerini eleştiren Vural, 276 oyu bulması halinde zaten iktidar olunacağını hatırlattı. Asıl sorulması gerekenin ise “AKP neden 276’yı bulamadığıdır.” ifadelerini kullandı. Yakında AKP’lilere operasyon olabileceğini savunan Vural, Yüce Divan’a evet diyenlerin ‘darbe girişimi’ sebebiyle dokunulmazlıklarının kaldırılabileceğini kaydetti.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın muhalefetin paraleli yanına çekmek için çalıştığı iddialarıyla ilgili bir soruya Vural, “Yüce Divan için AKP’de oy verenler, 700 bin saatlik, hakara makara için değil demek ki onlar paralelcilermiş. Hangi birini alsan zaten fos çıkıyor. Paralel yapıyı arıyorlarsa Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’nda arasınlar. Muhalefete laf atması, gerçekten gülünç duruma düşüyorlar. Paralel devlet KCK ile uğraşsalar daha iyi olacak.” diye konuştu.
Bir soru üzerine Vural, Ermenilerin talebi sebebiyle Çankaya Köşkü’nün boşaltılıp boşaltılmadığını sordu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Yüce Divan oylamasında “evet” oyu kullanılması iradesini “darbe” olarak niteleyen zihniyetin vicdanla, hukukla ve milletle irtibatının kesildiğini ifade ederek, “Referandumda ‘hayır’oyu veririz, ‘darbeci bunlar’. Burada ‘rüşvet ve yolsuzluk takip edilsin’deriz, ‘darbeci bunlar’. Evet, biz rüşvet ve yolsuzluk çetesine darbe vurmaya kararlıyız. Milleti sülük gibi emen bu zihniyetin tepesine milletin iradesiyle bineceğiz” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, dünkü Yüce Divan oylamasında “ret” oylarının 276’nın altında kalmasının hükümetin güvenoyu alamadığı anlamına geldiğini öne sürerek, “Artık TBMM’de bulunan cüzi irade, milletin değerlerini ve hukukunu temsil etmekten uzaktır” dedi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, dört eski bakan hakkında TBMM Genel Kurulu’nda dün yapılan Yüce Divan oylamasında “ret” oylarının 276’nın altında kalmasının, yolsuzluk ve rüşvet olduğunun tescillendiği, hükümetin çoğunluğunu kaybettiği ve güvenoyu alamadığı anlamına geldiğini savundu.
AKP hükümetinin fiilen düştüğünü öne süren Vural, “Artık hükümette topal ördek Ahmet vardır” diye konuştu. AKP milletvekillerinin, AKP’nin siyasetini mahkum ettiğini söyleyen Vural, “AKP’nin bu saatten sonra toplumun vicdanını temsil edemeyeceği açıkça görülmüştür” dedi.
Vural, 17-25 Aralık’a “dublaj, montaj darbe, kumpas” diyenlerin sırra kadem bastığını, “Kol keserim” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun soluğu Davos’ta aldığını, Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü’nün raporunu savunamadığını, dört eski bakanın milletin kürsüsüne bile çıkamadığını ifade etti.
AKP’nin firesine değinen Vural, iktidar milletvekillerinin de “Burada rüşvet var, yolsuzluk var” dediğini söyledi. Vural, “Artık TBMM’de bulunan bu cüzi irade, milletin değerlerini ve hukukunu temsil etmekten uzaktır. Son Bakanlar Kurulu’nda saray baskısı olmasaydı, bire bir markaj olmasaydı AKP’den daha fazla ret çıkacağı muhakkaktı” diye konuştu.
“AKP KENDİ KENDİNİ BİTİRİYOR”
AKP içinde Yüce Divan’a gönderme önergesine “evet” oyu verenleri kutlayan Vural, bunun parti değil, vicdan meselesi olduğunu söyledi. Vural, şöyle devam etti:
“Bu zihniyete göre haram paracılara karşı çıkanlar hain, darbeci ya da tuzluk ilan edilmektedir. Kendi insanlarını hain olarak gören şizofrenik siyasetle karşı karşıyayız. Ayakkabı kutularını, para kasalarını gören gözler, duyan kulaklar vardır. Yakında aynaya bakacaklar ‘hain sensin’diye kendilerini gösterecekler. Bir akrep nasıl kendini sokup zehirliyorsa, rüşvet ve yolsuzlukta boğulan AKP de kendi kendini bitirmektedir.
Ayetle alay eden bu zihniyete karşı Yüce Divan’a göndermeme kararı verenler, milletin vicdani ve ahlaki değerlerini savunmaktan aciz olduklarını da ortaya koymuşlardır. ‘Muhafazakarım’diyen insan, Bakara suresiyle ‘makara’diye alay eden milletvekiline Yüce Divan yolunu göstermemekle, bu siyasi zihniyetin muhafazakar değerlerden nasıl uzak olduğunu tescillemiştir.”
– “İKNA ODALARINA ALANLAR KİMLERDİ?”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Muhalefet blok olarak oy vermişse ya grup kararı vardır ya baskı” sözlerine cevap veren Vural, “Bizde grup kararı da yok, baskı da yok. Ne baskısı olacak? ‘Ayakkabı kutularını, kasaları, milyon dolarları görmeyin’mi diyecekler? 22 Aralık’ta komisyonda yapılacak oylama sırasında telefonla arayıp baskı kuranlar kimlerdi? Komisyon üyelerini saraya çağırarak, ikna odalarına alanlar kimlerdi?” diye sordu.
Oktay Vural, Yüce Divan oylamasında “evet” oyu kullanılması iradesini “darbe” olarak niteleyen zihniyetin vicdanla, hukukla ve milletle irtibatının kesildiğini ifade ederek, “Referandumda ‘hayır’oyu veririz, ‘darbeci bunlar’.
Burada ‘rüşvet ve yolsuzluk takip edilsin’deriz, ‘darbeci bunlar’. Evet, biz rüşvet ve yolsuzluk çetesine darbe vurmaya kararlıyız. Milleti sülük gibi emen bu zihniyetin tepesine milletin iradesiyle bineceğiz” dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, Başbakan Davutoğlu’nun AK Parti’deki firenin gruba baskı yapılmamasından kaynaklandığını söylediğinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
“15’er kişilik gruplar halinde ikna odalarına alanlar onlar değil mi?
Ne derse desin, komisyon raporu güvenoyu almamıştır, AKP’ye yakın 50’ye yakın milletvekili bunun rüşvet ve yolsuzluk olduğu yönünde oy kullanmıştır. Artık Davutoğlu’nun kendi kolunu kesmekten başka alternatifi kalmadı. Kolsuz Başbakan olarak 7 Haziran’a kadar Başbakanlık görevini usulen yerine getirecektir.”
– BAĞIŞ HAKKINDAKİ OYLAMA
Vural, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’nin, Egemen Bağış hakkındaki oylamadaki 255 ‘ret’oyunun, oylamayakatılanların salt çoğunluğu olmadığı, bu nedenle oylamanın geçersiz olduğu iddiasının dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Oktay Vural, bu tartışmanın 1 Mart tezkeresinin oylanmasında da yaşandığını anımsatarak, Bağış’a verilen oylarınkatılanların salt çoğunluğunun altında kaldığı için askıda olduğunu düşündüğünü belirtti.
Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ve eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın dün Genel Kurul’da konuşmaması, Erdoğan Bayraktar’ın “Konuşmak istiyorum ama yakın çevrem konuşmamı istemiyor” sözlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de “Milletvekili milletin kürsüsünden kaçıyorsa, demek ki bu iddialara söyleyecek hiçbir şeyi yok” dedi.
Eski bakanların konuşmamasının Meclis’e hakaret olduğunu savunan Vural, “Türk milletinin huzuruna çıkmaktan utanmışlardır. Bu bile aslında bir mahkumiyettir. Bu, ‘benim sözüm yok’diyenlerin vicdanı olmayan parmaklara teslimiyetidir” diye konuştu.
Vural, 22 Ocak’ta 4 ilde elektrik kesintileri yapılacağının ifade edilmesi üzerine, “Herhalde seçime hazırlık yapıyorlar, kedileri alıştırıyorlar. Seçim tatbikatıyla ilgili olduğunu düşünüyorum” ifadesini kullandı.