MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, 7 Haziran’da yapılacak genel seçim sonucunda Türkiye’yi bekleyen durumu özetledi. Efsane komutan Türk Milleti’ni uyardı.
Terörün en azgın olduğu dönemde Güneydoğu’da, Kuzey Irak’ta görev yapan, askerler arasında “efsane komutan” olarak bilinen emekli Korgeneral Engin Alan, “Balyoz Davası” kapsamında tutuklu bulunduğu dönemde MHP’den İstanbul Milletvekili seçildi. Milletvekilliğini hiç kullanmadı, cezaevi ziyaretlerimde “Arkadaşlarım çıkmadan ben de cezaevinden çıkmam” diyordu. “Bugün ülkede yaşananların binde biri daha önce yaşanmış olsa kıyamet kapardı” diyor ve bugün yaşananlara inanamıyor.
Güneydoğu’da yaşananları da çok iyi okuduğu için ülkemizin nerelere sürüklenmek istendiğini biliyor. SÖZCÜ’nün Ankara’daki yeni binasını ziyaret eden Engin Alan Paşa’ya, Güneydoğu’da ne olduğunu, ne olacağını sordum. İşte cevapları:
‘ÖZERKLİK İÇİN HOŞ SÖZLER’
“Terör örgütü, kendileri için pilot bölge seçtikleri Cizre, Silopi gibi yerleşim yerlerinde gelecekte düşündükleri bir yönetim modelini oluşturma peşindeler. Bunu zaman ve fırsat buldukları anda bölgedeki diğer yerlerde de deneyecekler, yani Silopi’yle, Cizre’ye, Yüksekova’yla sınırlı kalmayacak. ‘Çözüm süreci’, ‘Barış süreci’, ‘ortak vatan’ diyenlerin inandırıcı olabilmeleri için söylemleri ve eylemlerinin aynı olması gerekir. Burada böyle bir şey yok. Aksine samimiyetsizlik var. Hükümete dayattıkları konuların başında gelen özerklik modelini hayata geçirmek için bu tür kulağa hoş gelen sözlerin arkasına saklanıyorlar.”
‘MASAYA OTURMAK TARİHİ HATA’
“Benim özellikle söylemek istediğim şu: Bu iktidar tarihi bir hata yaptı. Elindeki silahı pazarlık aracı olarak tutan bölücü terör örgütüyle masaya oturdu. Şimdi yaşadıkları sıkıntının temel nedeni de bu. Böylesi bir örgütle konuşmanız için önce onun mücadele azmini ve kazanma umudunu yok etmeniz gerekirdi. Oysa bu süreçte tam tersi oldu. Terör örgütü PKK daha da gelişti, güçlendi, kırsala ilave olarak yerleşim yerlerinde de etkin hale geldi.”
‘KAMU GÜVENLİĞİ TAHSİS EDİLMELİ’
“Bugün yapılması gereken ilk şey o bölgede devlet otoritesini veya iktidarın deyimiyle ‘kamu güvenliğini’ yeniden tesis etmektir. Bunu yapmak için sadece askeri tedbirler de yeterli değildir. İçerisinde tüm milli güç unsurlarının yer alacağı (sosyal, siyasal, ekonomik v.s) yeni bir eylem planı yapılmalıdır.”
‘HDP BARAJI AŞAMAZSA…’
“Terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’ın serbest kalıp kalmayacağı meselenin sadece bir bölümüdür. Bu kimseyi yanıltmamalıdır.
Eski DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya’nın açıklamaları dikkatle analiz edilmelidir. HDP’nin seçim barajını geçememesi halinde yerel parlamento kuracağını belirtiyor. Bunun yanında bir de ana dili koyduğunuz zaman resim tamamlanmış olur.”
‘BASK MODELİNİ UYGULUYORLAR’
“Bunlar, bire bir Bask modelini hayata geçirmek istiyorlar. Bask bölgesinde de özerk parlamento, federal parlamentoda görev alma, kendi hükümeti, İspanyolca’nın yanında Baskça’nın resmi dil olarak kabulü, Bask yönetimin kendi eğitimi, kendi mali yönetimi, kendi vergi yönetimi ve kendi eğitim sistemi gibi konular yer alıyor. Bask benim çok iyi incelediğim bir model.”
‘HÂLÂ ŞEHİT HABERİ GELİYOR’
“Sıkça ‘şehit cenazeleri gelmiyor’ deniliyor. Şehit cenazeleri gelmiyor diye bir şey yok. Eğer insan hayatı söz konusuysa, 6-8 Ekim tarihleri arasında bu ülkede 50 kişi ölmedi mi? Silahsız, sivil, yanında eşi olan askerler cadde ortasında şehit edilmedi mi? Korucular öldürülmedi mi? Bunlar kayıp sayılmıyor mu? Sadece Cizre’de bir ay bile olmadan hayatını kaybeden 7 insan bizim vatandaşımız değil mi?”
‘OLAYLARA KILIF BULUYORLAR’
Cizre’de yaşanan olaylar için birileri çıkıp bunlara ‘provokasyon’, ‘zamanlamaya dikkat’, ‘paralel’, ‘darbe’ diyor. Bunlar klasik laflar. Kendisine göre bunlara bir kılıf bulacaksınız. Bunun başka tarifi yok. Güvenlik gücü dediğimiz asker ve polis, siyasi otoritenin verdiği emirleri uygulamakla yükümlüdür. Siz şayet askere ve polise ‘Sokağa çıkma, sadece sana bir saldırı olursa kendini koru’ derseniz durumun varacağı sonuç da bu olur.”
‘BOP SÜRECİNİ ANLAMAK LAZIM’
“Ülkede ve bölgede nelerin olup bittiği önümüzdeki süreçte de bizi nelerin beklediğini anlamak için ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ni bilmek gerekir. Bu projeye göre, biz de dahil 22 ülkenin sınırlarının değiştirilmesi öngörülüyor. Bunun bizim payımıza düşeni ise komşu ülkelerle birlikte Kürdistan. Bu durumda Türkiye’nin terörle müzakerede bugüne kadar ne kazanıp ne kaybettiğini yeniden masaya yatırıp, yeni bir durum muhakemesi yapıp bundan sonraki aşama için yeni bir strateji belirlemesi gerekir.”
‘7 HAZİRAN SEÇİMLERİ ÇOK FARKLI’
“7 Haziran’da yapılacak genel seçim, bugüne kadar yapılan seçimlerden çok farklıdır. Bu seçimde yapılacak yanlışın telafisi yoktur. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, partimizin toplantısında söyledi: ‘Bu seçimlerden sonra AKP iktidarı devam ettiği takdirde, biz ya bölünürüz, ya da çatışırız.’ Bu sözlere aynen katılıyorum. O nedenle bu seçimlerde verilecek oy sadece bir partiyi değil, Türkiye’nin rejimini, üniter yapısını, laik düzenini etkileyecek bir sonuç yaratacaktır. Şayet Türkiye, kendi içerisinde böylesi bir duruma düşürse, bu bir milletin yaşayabileceği en büyük felaket olur.”
Alan Paşa’nın şu son sözleri de herkese bir uyarıydı: “Sanılmasın ki bugün Cizre’de meydana gelen olaylar sadece o yöreyle sınırlı kalır. İstanbul’da 5 yere bomba konuldu, herkeste panik hali. Bir ateş yanarsa yalnız orayı değil, her yeri yakar.”
Sözcü – Saygı Öztürk