TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, “Biz milletvekillerinin alayına talibiz” dedi.
Akşener, Kayseri’de uydudan yayın yapan TV1 televizyonunda katıldığı programda, “Biz Milliyetçi Hareket partisi olarak her yeni yılda hem MYK hem de milletvekilleri bir araya gelerek yaptığımız geleneksel toplantımız var. Bu o toplantının tekrarıdır ama ilk defa da Kayserimiz de bu toplantıyı yaptık. Haziran da Milliyetçi Hareket Partisi secime giderken secimde neler yapacağını, nasıl bir strateji izleyeceğini, nasıl bir strateji izleyeceğini secim beyannamesinde ,öncelikle neyin seslenileceğini tartıştığımız ve karara bağladığımız bir toplantıdır. İnşallah secime giderken yapılan bir toplantı olduğu için hayırlara vesile olur” diye konuştu.
Akşeher, “Bir diğer taraftan da ne gibi çalışmalar yapılacak derken çalışma grupları teşekkül ediliyor. Büyük orada Haziran seçiminin genel çerçevesinin çizildiği toplantı Kayseri’de oldu uğurlu gelir inşallah” ifadesinde bulunarak şunları söyledi:
“Terör örgütü ile yani silahlı ayrılıkçılarla mücadele etmemiz gerekir. Bunun için 2 yol var. Birincisi terör dediğiniz ve karşınız da ayrı bir devlet kurmak isteyen bir örgüt var. Hani bugün ‘kur’ deseniz kurmazlar yani biz Türk vatandaşları olarak ‘haydi kardeşim kendinize devlet kurun’ diyelim kurmazlar. Bu zaman içerisinde olur. Çünkü kaynak gibi meseleleri yani zamana yayılarak işleyen bir süreçtir. Simdi PKK’nin siyasi hedefi 4 parça kürdistanı kurmak olan bir terör örgütüdür. Şimdi böyle sorunlar yasayan devletler her zaman 2 yol tutmuşlar ve bunların birincisi bunlarla mücadele etmiş gücü yetmiş devletlerdir. Nitekim 1993”den başlayan 2002 yılına kadar suren süreçte PKK yılda sadece bizden 2 tane şehit verdirmiştir. En son Milliyetçi Hareket Partisinin de içerisinde bulundu 57. hükümet zamanında bitme noktasına gelmişti. Bunu yaparken başka mücadele daha yapılır oda orada yasayan halkı terör örgütünden ayırırsınız. Onunla silahlı mücadele yaparken orada ki ahalinin pek çok sorunu vardır. Onunla da iyimser mücadele yaparak yani belki batıda ki veremediğiniz mücadeleyi doğuya vererek sağlarız. İyimser ayrımcılık yapıp sosyal anlamda ahaliyi güçlendirirsiniz. İktidarda bulunan arkadaşlar müzakere yolunu tuttular. Fakat ben Kayserililere sormak isterim. Bu müzakerelerden anladığınız nedir? Biz milletvekilliklerinin alayına talibiz. Önce bizin çalışmamız lazım bu dar imkânları çoğaltmalıyız ve öncelikle yüce hakkın rızasıdır. Ben kendi özelimden biliyorum. 1995 seçimlerinde İstanbul 3. bölge 4. sıradan adaydım. Bana bakardı insanlar mümkün değil seçilemezsin derlerdi. Allah nasip etti ve 4500 oy farkı ile seçildim. Eğer seçilemeseydim de eve dönecektim. Bir yıl sonar da bakan oldum. Bir sürü hadise gelişti. Kimsenin de benden beklemediği benimde kadın olduğum için kendimden beklemediğim bir takım şeyler oldu. Cenab-ı hak tekrar bu millete istiklal savaşı yaptırmasın”