MHP Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel, “Aydınlık Gazetesi Yazarı Sabahattin Önkibar’ın MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye hedef alan sözlerine sert tepki gösterdi. Bozyel, ” Kaleminden kin ve ihtiras damlaları akan, kimlik ve fikir arızalı kişiliksiz bu zatın maksadı Milliyetçi Hareket Partisi’ni milli hassasiyetlerine uzaklaşmış gibi gösterme alçaklığıdır ” dedi
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel, Milliyetçi ” Hareket Partisine yönelik sonuçsuz operasyonların tetikçiliğini yapan zatların söze başlar başlamaz; “Milliyetçiler davalarını unuttular, yoldan çıktılar” şeklindeki anırmaları tuzaklarının boşa çıkmasındandır ” dedi.
Bozyel, ” Aydınlık Gazetesi Yazarı Sabahattin Önkibar’ın Sayın Genel Başkanımızı hedef alan sözlerine ilişkin ” yapmış olduğu yazılı basın açıklamasında şunları kaydetti:
“Tarih, şeref ve asaletle özdeşleşmiş liderleri karalamak, lekelemek ve çamur atarak iftira kuyruğuna giren zavallıları hiçbir zaman ödüllendirmemiş, mahşer” vicdan onlara asla itibar etmemiş ve kulak asmamıştır.
Teneke gürültüsünü aratmayan sesler çıkaranlar hiçbir zaman amaçlarına ulaşamamışlardır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin de zaman zaman karşılaştığı bu maksatlı saldırılar alçaklığı ve ihaneti kendisine rehber edinmiş bazı kişi ve çevrelerin göze girme, sahibine yaranma çabasından başka bir şey değildir.
Bunların en son örneği soyisminde bulunmasına rağmen, kibarlığın anti tezi, terbiyenin karşı cephesi, edep ve seviyenin karşı kıyısı olan her devrin dalkavuğu sözde bir gazetecidir.
Kuşkusuz ki ruhen hasta ve ahlaken zayıf, kıymetleri değil fiyatları olan Kibar Feyzo gibi “asalak ve çantacı” tipler insanlık tarihinin her döneminde şu veya bu şekilde var olmuştur.
Onun bunun sofrasından arta kalanlarla karnını doyuran bu yalaka tipler, karşılığında istenilenleri yerine getirmek için her türlü fırıldaklılığı yapmaktan da çekinmeyeceklerdir.
Haliyle hırsızın, teröristin, katilin kimliğinin olmayışı gibi bu gibi ahlaksızların iftiracı, fitneci, yalancı ve düzenbazların da ne kimlikleri ne cibilliyet ne de şahsiyetleri vardır ve bundan sonra da olmayacaktır.
Satmak, aldatmak, kandırmak ve iftira ederek yol almaya çalışmak böylelerinin maya ve meşrebinde vardır.
Ruhunu kaybetmiş zavallı biri olarak bu tipler, kimi zaman ülkeye, kimi zaman da bu ülkeyi sevenlere çamur atmakla görevli çevre, kesim, lobi ve localarla ittifak içindedir.
Bunlar ki, bir ‘acente’ gibi bağlı oldukları merkezin emrinde komisyon karşılığı çalışan köhne ve kiralık kalemlerdir.
Yine bunlar ki, hangi müşteriyi nasıl memnun edeceğini iyi bilen kurnaz bir pazarlamacı, hatta ihtirasları gereği mükemmel siyaset bezirg‰nıdırlar.
Konsomatris tabiatlarıyla, çıkarları gereği her devir, her dönem kucaktan kucağa gezmeyi marifet sayacak kadar ahlaken ve fikren düşük yapmışlardır.
Maalesef ‘kibar feyzo’ lakaplı sicili şaibeli bu zat da, içinde bulunduğu kendi camiasının ifadesiyle, ‘sipariş’ üzere yazdığı yazı ve raporları kimlere ‘servis’ettiği herkesçe bilinen, patronlarının emriyle oturup kalkan ‘kiralık eleman’ gibi kullanılmaktadır.
Bu şahsın yuları başkasının elinde, tasmasında yazan unvanları ise başkaları tarafından verilmiştir.
Bunların hangi gaye ve menfaatlerle Milliyetçi Hareket Partisi ve onun lideri ile ilgili yazılmış senaryolarda “figüranlık” yaptığını görmek ve anlamak zor olmasa gerektir.
Anlaşılıyor ki ‘sahibinin sesi’ olanlar her defasında yaptıkları gibi muhtevası aynı, ambalajı değişik iftira ve töhmette bulunarak, bugün de Türk milliyetçilerine yeniden tuzak kurmak istemektedirler.
İstiklal muharebesi döneminde, işgalcilere karşı oluşturulan Türk milli mukavemet ruhunu parçalamak yoluyla ülkemizi paylaşmak isteyenlere “ileri karakol” görevi yapan Mavr-i Mira cemiyetinin yahut İngiliz Muhipleri Derneğinin nöbetini günümüzde bu Kibar Feyzolar devralmışlardır.
Arzuları, ülkemizin bağımsızlığını ve milletimizin hürriyetini vazgeçilemez şiarı olarak kabul eden Ülkücü camiayı lekelemek ve yönlendirmektir.
Amaçları büyük ülkülerin sahibi bu büyük camiayı meşgul etmek ve enerjisini boşa harcatmaktır.
Bu zatın da içinde yer aldığı güruh, seçim tarihi yaklaştıkça MHP düşmanlığını yeniden, koro halinde ve fakat bir kutsal haçlı ittifakını aratmayacak şekilde seslendirme gayretindedir.
Kaleminden kin ve ihtiras damlaları akan, kimlik ve fikir arızalı kişiliksiz bu zatın maksadı Milliyetçi Hareket Partisi’ni milli hassasiyetlerine uzaklaşmış gibi gösterme alçaklığıdır.
Milletimize, devletimize, tarihimize, geleceğimize ve hareketimize siyasi suikast tertibi içindeki çevrelerin, Türk Milliyetçilerinin lideri Sayın Bahçeli’ye düşmanlık beslemelerinin nedeni elbette ki açıktır.
MHP Genel Başkanının inanç, ilke ve değerlerimizden taviz vermez duruşu, ülkemizi içine itildiği tehlikeli maceralardan uzak tutan ileri görüşlülüğü, milli varlığımızı tehdit eden iç ve dış dayatmalara karşı “milletimizin sesi” olması, Türk Milletinin varlık sebebi olan mili ve manevi tüm temel dinamiklerini yaşatmak konusundaki kararlılığı malum mihrakları rahatsız etmektedir.
Suni çatışma ve ayrışmayı körükleyenlere karşılık, milli ve manevi değerlerimiz üzerinde toplumsal mutabakat ve uzlaşmanın lideri oluşu, tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak, tek dilden asla geri atmayan azim ve kararlılığı, millet, devlet ve vatan sevdasını ve bu ulvi sevda sahiplerini kendisine vazgeçilmez yol arkadaşı seçmiş olmasıdır.
MHP Lideri, milliyetçi-ülkücü camiayı kışkırtarak farklı mecralara çekmek isteyenler karşısında “Milliyetçi Hareket Partisi bir operasyon partisi” değildir diyerek Kibar Feyzo gibi “Truva atı” olmak emelinde olanların niyetini kursaklarına tıkamıştır.
Tekrar hatırlatırız ki; Milliyetçi Hareket Partisine yönelik sonuçsuz operasyonların tetikçiliğini yapan zatların söze başlar başlamaz; “Milliyetçiler davalarını unuttular, yoldan çıktılar” şeklindeki anırmaları tuzaklarının boşa çıkmasındandır.
Sayın Bahçeli bu gibi fitne ocaklarını, binbir yüzlü kaypak ve münafıkları geçmişte de işaret etmiş ve “hiç kimse işine geldiğinde MHP’liden daha çok MHP’li gibi bir hakka sahip değildir” demiştir.
Bu anlam da Milliyetçi Hareket Partililer milliyetçiliklerinin heyecan ve şuurunu, önüne gelen Kibar Feyzo lakaplı zavallı ve satılık kalem, kiralık vicdan sahibi kişilerin direktiflerinden, günübirlik ve gelişigüzel beyanlarından değil büyük Türk Milletinin köklü, şerefli ve saygın tarihinden almış, buna da devam edecektir.