ERGUN KAFTANCI
HAZİRAN 2015’de seçim var; parlamentomuz yasama hayatına inşallah yeni isimlerle başlayacak.
Ortaya çıkacak tabloyu bugünden yorumlamak doğru olmaz.
Zaten iki şeyi sevmiyorum…
Birincisi, futbol maçının sonucunu günlerce önceden tahmin etmek; ikincisi de bir seçimin sonucunu daha zaman varken rakamlarla ifade etmek…
İkisi de insanı yanıltıyor, zor durumda bırakıyor…
Ancak şunu söyleyebilirim; seçime aylar kala AKP sandıktan sapır sapır dökülerek çıkacak. İktidar koltuğu altından kayacak; o koltuğun kıyısına -o da belki- öteki partiler izin verirse ilişebilecek…
Ne demek istediğim anlaşılmış olmalı; ufukta koalisyon görünüyor…
Ülke inşallah, tek parti sultasından ve Tayyip Bey’in vesayetinden kurtulacak…
Ancak şunu söyleyebilirim; seçime aylar kala AKP sandıktan sapır sapır dökülerek çıkacak. İktidar koltuğu altından kayacak; o koltuğun kıyısına -o da belki- öteki partiler izin verirse ilişebilecek…
Ne demek istediğim anlaşılmış olmalı; ufukta koalisyon görünüyor…
Ülke inşallah, tek parti sultasından ve Tayyip Bey’in vesayetinden kurtulacak…
Diktaya gidişin de önü kesilmiş olacak.
Daha önemlisi, hiçbir siyasal erk eskisi gibi “Ben yaptım oldu” afra tafrası yapamayacak. Her türlü uygulama, demokratik esaslara göre yapılacak.
Bu neyi getirir onu da söyleyim; yasama sürecinde artık liderin borusu değil, halkı temsil eden vekilin iradesi egemen olacak.
…………………….. …….
Bu ortamı yakalayamazsak Türkiye’de hiçbir şey değişmez…
Yeni Türkiye, demokrasiden, hak ve özgürlüklerden, bağımsızlıktan, üniter yapıdan, dış dünya nezdindeki itibarından mahrum ve bugünkü gibi güdük ve gevşek bir ülke olarak kalır…
Siyasal zâdegân sınıfının egemenliği arş-u âlâ’ya varır…
Cemaatçılık, ehl-i sünnet olmayan tarikatçılık, dincilik, yobazlık yayılır…
Yolsuzluk, hırsızlık, uğursuzluk, rüşvet, dalavere, sahtekârlık, yalan, dolan ve talan sürer; nüfuz ticareti, hısımları ve yandaşları koruyup kollamak alır başını gider…
……………………..
Bu ortamı yakalayamazsak Türkiye’de hiçbir şey değişmez…
Yeni Türkiye, demokrasiden, hak ve özgürlüklerden, bağımsızlıktan, üniter yapıdan, dış dünya nezdindeki itibarından mahrum ve bugünkü gibi güdük ve gevşek bir ülke olarak kalır…
Siyasal zâdegân sınıfının egemenliği arş-u âlâ’ya varır…
Cemaatçılık, ehl-i sünnet olmayan tarikatçılık, dincilik, yobazlık yayılır…
Yolsuzluk, hırsızlık, uğursuzluk, rüşvet, dalavere, sahtekârlık, yalan, dolan ve talan sürer; nüfuz ticareti, hısımları ve yandaşları koruyup kollamak alır başını gider…
Bunları ortadan kaldırmak için önümüzde tek fırsat var, o da dediğim gibi 2015 seçimi.
Hepimize yaşatılan sıkıntıları, işsizliği, açlığı, parasızlığı, baskıları, işkenceleri, dışlanmaları, horlanmaları, itilip kakılmaları, insanların hısımken hasım haline sokulmasını, dindar ama kindar bir nesil yetiştirmek uğruna toplumsal ayrıştırma yolunun seçilmesini, terörü, topraklarımıza göz konulmasını, fitneyle fesatın siyasal erk haline getirilmesini ve
hukuksuz yaşamaya mahkûm edilmiş olmamızı asla unutmayalım, devletin siyasal iradenin yaşam koçu olmasına daha fazla izin vermeyelim.
Gelin, el birliği yaparak siyasal fanatizmden kurtulalım…
“Babam AKP’ye oy veriyor, ben de ona vereceğim” ya da “Anam Tayyip hayranı, ben de anamın hayran olduğuna hayranım” diyerek oylarımızı heder etmeyelim.
…………………….. ….
Bu vesileyle seçmen yurttaşlara sesleniyorum; Konya, Denizli, Yozgat, Aksaray, Bartın, Kastamonu ve Bursaillerimizden aday olacak AKP’lilere asla ve kat’a oy vermesinler.
Zira içlerinde, isimleri yolsuzluk ve rüşvetle anılan dört bakan hakkında “Yeterli delil bulamayan” ve “Bakanlar çaldık dese de inanmam” diyen vekiller var.
Bunlar, rüşvet işleminin yaşanmış olmasını “Tarafların arasında anlaşma yok” diyerek inkâr edenler. Topluma, tarihe geçmiş “Ulan pezevenk rüşvetin belgesi mi olur” şeklindeki tepkiyi hatırlatanlar!
…………………….. …….
Devletin itibarını Ak Saray gibi bir kâşaneyle sağlayacağını sanan anlayışa onay veren, alkış tutan, harcanan paraların hesabını sormayan AKP’lilere de kimse oy vermesin.
Yakınlarını, hısım ve akrabalarını, yandaşlarını, komşularını, aşna fişnalarını KPSS’den geçirmeden devlet memuru yapanlara da inşallah oy verilmeyecektir.
KPSS üzerinden gelen ve yıllardır atama bekleyen genç memur adayları, öğretmenler, maaşlarına zam bekleyen memurlar, memur ve işçi emeklileri, Bağkur’dan maaş alanlar herhalde oylarının değerini bilecek ve AKP’ye vererek oy’unu heba etmeyecektir…
Doktorlar, hemşireler, laborantlar, bütün sağlıkçılar, kendilerine yaşatılan mesai kargaşasını ve maaş azlığını AKP’ye oy vermeyerek inşallah sonlandıracaktır.
Esnaf, tüccar ve çiftçi yurttaşlar da ağaç katleden, arazilerini ellerinden alan, pahalı üretim yapılmasına neden olan finans kaynaklarını bunların tepesinde Damokles‘in kılıcı gibi sallandıran AKP iktidarına kesinlikle oy vermeyeceklerdir.
AKP yolcu edilirse büyük sermaye kuruluşu sayılan ve küçük sermaye sahiplerini ezen AVM’lere de çeki düzen verilerek esnaf koruyup kollanacaktır.
Gençler, üniversiteliler, ev kadınları, hak aramak istediklerinde potansiyel suçlu muamelesine maruz kalmamak için oylarıyla AKP’nin karşısına dikileceklerdir.
Pekii AKP’ye kimler oy verecektir…
Hırsızlar verebilir, uğursuzlar verebilir, yolsuzluk yapanlar verebilir, rüşvet ilişkisi olanlar verebilir, ihale alanlar verebilir, gökdelen yapanlar verebilir, “Milletin a…. koyacağız” diyen edepsiz ve küstah tipler verebilir…
Bir de, Tayyip Bey’in etrafında gezinen sanatçı, televizyoncu, gazeteci ve yazarlarla âkil abiler ve ablalarverebilir…
…………………………
Endişe etmeyin değerli okurlar, iyi günler inşallah yakın…
Endişe etmeyin değerli okurlar, iyi günler inşallah yakın…