Kazandığını Ermenistan’ın işgalci politikasını dünya çapında ifşasına harcıyor…
1992 yılı Şubat ayının 26’sında Azerbaycan bahigo kendi yeni tarihinin en trajik, korkunç günlerinden birini, tek Azerbaycan’ın değil, tüm Türk dünyasının trajedisiHocalı soykırımı her yıl hüzünle hatırlarız.
Bu trajediyi, Ermenilerin işgalci siyasetini dünyaya tanıtmak her Türk’ün görevidir.
2009 yılında Haydar Aliyev Vakfı Başkan Yardımcısı, İslam Konferansı Gençlik Forumu’nun kültürlerarası Diyalog Genel Koordinatörü Leyla Aliyeva‘nın girişimiyle başlanan “Hocalı’ya Adalet” uluslararası kampanyası, bu alanda hepimiz tarafından örnek alınmalıdır. L. Aliyeva’nın girişimiyle başlanan bu kampanya kendi etkisini birkaç devletin Hocalı soykırımının tanınması ile sonuçlandırdı. Bu kampanyanın daha da genişleyeceğine ve zaman içerisinde tüm dünya tarafından Hocalı olayının soykırım olarak tanınacağına şüphe yoktur.
Soykırım Gerçeğinin Tanıtılması Derneği‘nin Başkanı Ceyhun Alekperov da L.Aliyeva’nın inisiyatifine katılarak kendi imkânlarıyla Hocalı soykırımının tanıtılması yönünde tüm çabasını, gücünü seferber etti. Hocalı soykırımını yaşayan, bu soykırımda 40’dan fazla yakınını kaybeden C. Alekperov tüm etkinliğini Hocalı soykırımının dünyada tanınmasına doğrulttu. Genç olmasına rağmen, kısa zaman diliminde büyük işlere imza attı.
Doğrudan onun girişimiyle Türkiye’de Avrasya Ekonomik İlişkiler Derneği’nin (EkoAvrasiya), Avrasya Sosyal İlişkiler ve İşbirliği Derneği‘nin ortak organizasyonu ile Hocalı soykırımıyla ilgili bir dizi etkinlik yapıldı. TBMM’de Türkiye Başbakan Yardımcısı, Ekonomi Bakanı Ali Babacan ve Avrasya Sosyal İlişkiler ve İşbirliği Derneği’nin Başkanı, Milletvekili İsmail Safi ile görüşme yapıldı.
C. Alekperov Türkiye’nin nüfuzlu yükseköğretim kurumlarında Hocalı soykırımı, Ermenilerin işgalci politikasını ifşa eden konuşmalar yaptı.
Bundan başka Federal Almanya Cumhuriyeti‘nde düzenlenen uluslararası konferansta yer alan C. Alekperov ülkenin Cumhurbaşkanı Joachim Qauk ve eşi Daniela Şadta’ya Azerbaycan’ın milli halısı, Haydar Aliyev Vakfı tarafından hazırlanan ve Azerbaycan’ın kültürünü, tarihini yansıtan kitaplar, muğamlarımız ve halk mahnılarımızdan oluşan diskler hediye etti. Cumhurbaşkanıile de Ermenilerin Azerbaycanlılara karşı soykırım politikası gütmeleri konusu konuşuldu.
Almanya’nın Köln kentinde nüfuzlu Köln Üniversitesi’nde Soykırım Alman Azerbaycan Kültür Evi, Soykırım hakikatlerini Tanıtma Sosyal Birliği ve Alman Türkiye Mezunları Birliği‘nin organizasyonu ile Hocalı Soykırımı ile ilgili (“XXI yüzyılda Jeostratejik Açıdan Azerbaycan“) düzenlenen konferansta da, C. Alekperov, Alman kamuoyunu Hocalı soykırımının ortaya çıkmasından, Dağlık Karabağ sorununun çözümüne engel olan noktalar konusunda aydınlattı.
Bu yakınlar da ise Macaristan‘ın Budapeşte kentinde Soykırımı Gerçeğinin Tanıtılması Sosyal Birliği,Macaristan Azerbaycan kardeşlik Derneği organizasyonu ve Azerbaycan’ın Macaristan’daki Büyükelçiliği’nin desteği ile “Hocalı soykırımına uluslararası hukuki inceleme ve sözde Ermeni iddiaları” adlı konferans düzenlendi. Daha sonra ise Soykırımı gerçeğinin tanıtılması Derneği’nin Başkanı Ceyhun Alekperov ve Macar gazeteci Borbala Obruzanski’nin ortak müellifliği ile yayımlanan “Kafkasya’nın Parlayan Yıldızı-Azerbaycan” kitabının tanıtım töreni yapıldı. Törenden sonra C. Alekperov Macaristan gazetecilerinin sorularını yanıtladı.
C. Alekperov ve EkoAvrasiya Derneği Başkanı Hikmet Eren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile de görüştü. Bu görüşmede de ana konu Azerbaycan gerçeklerinin dünya kamuoyuna tanıtılması olup. Faaliyeti sırasında geçirdiği etkinliklere Azerbaycan’ın Karabağ sorunu gibi Kıbrıs problemini de gündeme getirdiklerini söyleyen C. Alekperov, Azerbaycan topraklarının Ermeni işgali altında olduğunu vurgulayarak, Ermenilerin Azerbaycan’a karşı işlediği soykırımın aynısını Rumların da Kıbrıs’ta gerçekleştirmek istediğini dikkate çekti.
Onu da vurgulayayım ki, C. Alekperov doğrudan organizasyonu ile yapılan bu gibi etkinliklerde hiçbir daireden maddi ve manevi destek almadı. Bu işte ona sadece Diaspora Gazeteciler Birliği Yönetim Kurulu üyesi, tanınmış gazeteci Elnur Eltürk ve Azerbaycan medyası bilgi desteği oldu.
Bu benim bildiklerim, bilmediklerim daha fazladır. C. Alekperov katıldığı tüm uluslararası etkinliklerde, yetkililerle temaslarında, çıkış yaptığı uluslararası konferanslarda Azerbaycan gerçeklerinin dünya kamuoyuna ulaştırılmasında H. Aliyev Vakfı Başkanı M.Aliyeva’nın bedelsiz hizmetlerinden bahsedip, Fonun Ermenistan’ın yayılmacı politikasını yansıtan ve çeşitli dillerde tercüme edilerek basılan kitapları kamuoyuna iletti. C. Alekperov ayrıca bu gibi doğrultuda Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyevin politikasının, konumunun tüm gençler tarafından desteklediğini kaydederek, bir lider gibi başkanın arkasından yürüdüklerini söyledi.
Ama C. Alekperov’un Hocalı soykırımının tanıdılmasıyla bağlı yürüttüğü bu kampanyaya çeşitli don da geyindirənlər bulundu. Onun bu faaliyetleri çeşitli aspektləıdən anlatılmaya gayret gösterilir. Bunu sadece ona çekememezlik, kıskançlık gibi kabul edilebilir.
Bu yazıda onunla ilgili görüşlerimi okuyanlar arasında düşünen olabilir ki, neden ve hangi ilgiden C. Alekperov bu kadar övülüyor. Benim C. Alekperovla hiçbir tanışlığım yoktur, ne yüzünü gördüm, ne de sesini duydum.Sadece, bir medya mensubu gibi onun da etkinliği gözümden kaçmadığından ve bu etkinliğin halka, millete, Cumhurbaşkanımızın politikasının desteklenmesine yöneldiği nazarımdan kaçmadığından düşündüklerimi kaleme aldım. Temeldeise C. Alekperov’un bu etkinliğinde Azerbaycan gerçeklerinin dünya kamuoyuna duyurulması ilkesi mevcuttur. Onun bu kampanyaya start vermesi Azerbaycan’a, devletine bağlılık doğup. Bu yolla adımlayan her gencimizi desteklemek görevimizdir.
Doğru, C. Alekperov iş adamıdır. Yurtdışında geçirdiği tüm faaliyetler, yazarı olduğu kitaplar, yabancı basında çıkışları, Azerbaycan’dan Heyeti yapılması vb. işler malzeme gerektirir. Bazı işadamı kazandığı paranın bir bölümünü ulusal menfaatlerimizin korunmasına, devlet ve devlet adına çalışmalara harcasa, bunu ancak alkışlamak gerekir. C. Alekperov gibi Azerbaycan’da iş adamı çoktur, ondan kat kat fazla para kazananlar var. Ancak C. Alekperov onların birçoğuna farklı olarak, kazandığını herhangi şarkıcının gelecek kariyerine sarf etmiyor. Onun parası Ermenistan’ın işgalci politikasının dünya çapında ifşasına yöneltiyor. Bunun nesi kötü? Eğer o, bu gibi tedbirleriyle yurtdışında Ermenilerin bilgi ablukasını yarırsa, neden kabul edilmesin, desteklenmesin? Onu çeşitli şekilde suçlayanlar bu soruya cevap bulsalar daha iyi olurdu.
Bazı güçler C. Alekperov’un bu yıl Azerbaycan’da yapılacak parlamento seçimlerine katılmak niyetinde olduğundan bu kampanyaya başladığı iddiasını ileri sürüyorlar. Bu iddia da kıskançlıktan kaynaklanmaktadır. Azerbaycan ve dünya gerçekliğinde her seçim kampanyasında adaylar kamuoyuna çeşitli vaatler verirler…
C. Alekperov ise vaat vermiyor, iş görüyor. O, milletvekili olmak isteyen adaylar için seçim kampanyasının tam vatanseverlik prensipleri üzerinde yapılmasının öneminin bir örneği olabilir.Milletvekili olmak isteyen adayların çoğunluğu seçmeninin beğenisini birkaç yola asfalt döşetmektende, seçmenlerini gizlice cüzi şekilde beslenme, parayla sağlamaktansa vatanseverlik misyonlarını yerine ederlerse daha iyi olurdu.
Doğru, herkes C.Alekperov gibi iş adamı olamaz, onun gibi doğmalarımızı Hocalı’da kaybetmedik, o, acını yaşamamışız, ama onun etkinliği Azerbaycan’ın dünya birliğinde yerinin güçlenmesine, gerçeklerin dünya kamuoyuna iletilmesine, Ermenistan’ın işgalci politikasının ifşasına ve bu doğrultuda Sayın Başkanımız İ. Aliyevin politikasının desteklenmesine yönelikse, her birimiz onun yanında olmalıyız.
NOT: 25 Şubat 1992’den 26’sına keçen gece Ermeni Bölücüleri Rusya ordusunun 366. motorlu alayının savaş araçlarının katılımıyla Karabağ’ın Azerbaycanlıların yaşadıkları Hocalı yerleşim noktasını istila ettiler. Hocalı’nın zaptı benzeri görülmemiş vahşeti eşlik edildi. 613 şehidimizin 106 kişiyi kadın, 56 kişisi küçük yaşta çocuktu, 487 kişi yaralandı, 8 aile tamamen yok edildi, 25 çocuk hem ebeveyn kaybetti, 130 çocuk ebeveynlerinden birini kaybetti, 59 kişi işkenceyle katledildi, 1000 kişiden fazla şehir sakini sakat kaldı. 1275 kişi esir alınmıştı, esir düşenlerden 150 kişiyi kayıp ve kaderi bu güne kadar bilinmemektedir…
Azerbaycan Milli Meclisi her yıl Şubat ayının 26-nı “Hocalı Soykırımı Günü” ilan etti.
Cavid Şahverdiyev