Ergun KAFTANCI
ARINÇ, Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptığı sırada televizyon seyretmiyor, çalışıyordum, o nedenle çok geç öğrendim. Sabah gözümü Hakan Fidan‘ın yeniden MİT müsteşarlığına atandığı haberiyle açtım…
AKP üyesi Fidan, aday adaylığından çekilince görevine iade edildi…
“Bu olacak şey mi” diye soruyorlar..
Beyhude bir soru, demek ki olacak şeymiş…
Aklıma geldi, Fidan AKP üyeliğinden istifa etti mi kuzum!?
…………………………
Milletvekili aday adaylığından çekilmek Fidan’ın elbet de hakkıdır. Ancak, saflarına katıldığı partiden istifa etmesi de o kadar zaruridir. Düşünmek lâzım; bir parti üyesi, güvenlik ve istihbaratla görevli bir kurumun başına getirilirse tarafsız görev yapabilir mi?
Fidan’ın bu koşullarda tarafsız görev yapabileceğini sanmıyorum; zira siyasete bulaşanın fıtratından yandaşlık eksik olmaz!
………………………..
Anayasamıza, “Cumhurbaşkanı partisinin üyeliğinden ayrılır” hükmü neden konmuştur; o makama gelen kişinin tarafsız olmasını sağlamak için değil mi!? MİT başkanlığı görevi de tıpkı cumhurbaşkanlığı görevi gibi özel bir hassasiyete sahiptir. Dolayısıyla atanan kişinin partici kalmasına izin verilemez.
Hakan Fidan herhalde AKP’den de istifa etmiştir diye düşünüyorum.
…………………………
Fidan’ın eski görevine atanması tepkiyle karşılandı. Ana muhalefet sözcüleri “Ülkenin çivisi çıktı” görüşünde. Bu atamaya yapılan yakıştırma ise tek kelimeyle “Kepazelik”…
MHP Grup Başkanvekili Prof. Yusuf Halaçoğlu ise “Fidan görevinden siyasi parti üyesi olmak üzere ayrılmıştır. Bu nedenle tarafsızlığını
yitirecek nitelik kazanmıştır. Tıpkı subay ve astsubaylarda uygulandığı gibi Fidan da bu sıfatıyla, MİT müsteşarlığına atanamaz” dedi.
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal da “Milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa eden bürokratlar, aday yapılmadıklarında, tekrar görevlerine iade edilince kepazelik mi diyoruz? Burada hukuki olmayan ne var? Bir bürokrat aday adayı oldu, adaylığını geri çekti. Başbakanlık da hukuk çevresinde görevine iade etti”diye konuştu
Mantık bu olunca akan sular duruyor, kepazelik de âdeta ortadan kalkıyor…
Yurttaşlar MİT’e bundan böyle kuşku dolu gözlerle bakmaya başlarsa günah kimin arkadaşlar!?
……………………….
İnanın aklım almıyor; bir cumhurbaşkanının MİT Başkanıyla paylaşacağı ne tür bir kişisel sırrı olabilir ki …
Aralarında devlet sırrı olabilir ama o kastedilerek MİT Müsteşarı “Benim sır küpüm” diye sahiplenilemez. Devlete hizmet sürecinde Fidan olsa olsa kara kutu olur ki normali de öyle olmaktır. Sır küpü olmak iddiası insana, devletin tepesinde kişiselleşmenin olduğu ve bu oluşumun devletin de önüne geçerek yaşandığını düşündürür.
* * *
AKP seçime, klasik hale getirdiği para dağıtımıyla başlama hazırlığında…
Evlenene para yağdıracaklar, çeyizini sağlayacaklar…
Doğuranı, hele üçüncü çocuğunu ya da üçüz doğuranı paraya boğacaklar…
Ev alacaklara yardım edilecek…
Seçime kadar, öğretmenlar dahil, 111 bin kişi memur olarak atanacak.
Çiftçi borçlarına erteleme geliyor…
Vergi borcu olana yeni yapılandırma hakkı tanınacak…
“Askerlik kısalacak” diye yayıyorlar ama inanmak zor; zira, bir yandan da bedelli yüzünden personel sıkıntısından yakınılıyor…
Bunlarla yetinmeleri mümkün değil; mahalle mahalle, ev ev, cami cami gezme hazırlığı da yapılıyor. Kömür çuvalı, koli halinde gıda maddesi ve giyecek paketleri dağıtılacak. Bütün hedef, AKP’nin sandıktan 400 vekille çıkması…
Peki binlerce lira devlet kasasından mı çıkacak, AKP’nin cebinden mi?
O meçhul!
…………………………
400 vekilleri olursa anayasayı değiştirecekler, başkanlık sistemini getirecekler, tek adamlık dönemi başlayacak, demokrasi Monokrasi olacak yani monarşi halini alacak, ensemizde boza pişirecekler…
İnsanlar boğaz tokluğuna yaşarken milletin a…a koyan yandaş sapık müteahhitler de paraya para demeyecek, iktidara kimi zaman payanda, kimi zaman piyon olmayı sürdürecekler!
Ey yurttaş haberin olsun; bu seçimle ya dirileceğiz, ya iyice ezileceğiz!
* * *
KUMPAS sanayii iflas bayrağını çekti..
Kabataş suçlaması fos çıktı…
Ergenekon suçlaması fos çıktı…
Balyoz iddiaları fos çıktı…
Arınç‘a suikast iddiası fos çıktı…
Türkân Saylan‘a yakıştırılanlar fos çıktı…
Mehmet Haberal‘a atılan suçlar fos çıktı…
Faiz lobisi suçlamaları fos çıktı…
Ona buna yapılan cemaatçilik karalaması fos çıktı…
Sümeyye‘ye suikast iddiası fos çıktı…
“Ekonomi iyi yolda” şeklindeki göz boyama fos çıktı…
“Stratejik ortağımızla aramız iyi” diye böbürlenmemiz fos çıktı…
Gazze’ye gitme hevesimiz fos çıktı…
“Namazı Şam’da kılacağız” lafımız fos çıktı…
“Libya dostumuz olan ülkedir” dedik, fos çıktı…
Bitmedi, Kanal İstanbul çalışmaları fos çıktı…
Üç boyutlu deniz altı kanal projesi ortada yok, fos çıktı…
Hülâsa, bu iktidar neye el attıysa hepsi baştan aşağı fos çıktı!
* * *
EKONOMİDE istikrar bitti; sanayi durdu, üretim her alanda azaldı…
Dış ticaret açığı büyüdü…
Büyüme hızı kesildi…
Enflasyon yükseldi, yüzde 9.9 oldu…
İşsizlik tırmandı, işsiz sayısı 3.5 milyondan koptu, katlandı…
Çarşı- pazar pahalandı…
Doları sormayın, ateşi çıktıkça çıkıyor…
Sizi bilemem ama bana sorarsanız bütün bunlara siyasal iradesizlik neden oluyor. İrademiz dumura uğradı; çok konuşuyoruz, bilmeden konuşuyoruz, boş konuşuyoruz, ortalığı velveleye veriyoruz…
Ağız ishalinden kurtulmamız lâzım.
Bir de, sen- ben kavgasını geride bırakmalıyız. Erdoğan dahil herkes, görevinin sınırları içerisinde kalmalı, kimse kimsenin yakasına yapışmamalı…