MEMLEKETTE ampuller söndü… Yeni Türkiye on iki saat zifiri karanlıkta kaldı… Devlet tüketilmeseydi karanlık da basmazdı… Olacağı buydu, oldu… ……………………………. Halk kararlı; kırık ampuller çöpe… 7 haziranda çilemiz bitecek dostlar… Karanlıktan kurtulacağız… Işığa kavuşup aydınlanacağız… Yeter ki isteyelim! * * * ELEKTRİK olmadı mı hiçbir şey olmuyor… Hayat duruyor… İnsanın yüreği daralıyor, endişeleri ve korkuları ortaya çıkıyor… Birilerinin umurunda bile değil bütün bunlar… Yarasa gibi, karanlığı yadırgamıyorlar… * * * DİLLERE düştüler bir kere… İğrençlikleri iyice ortaya çıktı… Rezilliklerinin bini bir para… Hakan Şükür‘ü dinleyin… “AKP’li vekilin biri bana üç dönem çabuk geçer, küpünü doldurmaya bak dedi”…
Ahlâk ve edep var ya, dinlememiş…
Amel defterini sağlam tutmuş, helal!
……………………………. Bu herif, dört eski bakanı da yönelendirmiş olmasın…
Mesela “Ne varsa sıfırla oğlum” diyeni de…
Herhalde onu yönendirememiştir!
* * *
YERİ geldiği için bu çağrıyı yapıyorum…
Gazeteler sütunlarında Nihat Doğan adındaki, hamlıktan kurtulamamış tipten bahsetmesinler…
Şimdi de dili, analara babalara uzandı…
Herif, adı yazıldıkça şımarıyor…
Bırakın arkadaşlar; ya ahlat armutu gibi ya da turşuluk hıyar gibi kalsın bir kenarda…
* * *
TAYYİP Bey, anayasal suç işlemeye alıştı…
Perva etmiyor…
Çünkü kendisini dizginleyecek güç yok…
Ettiği yeminden başlayarak AKP’li görünme sürecine kadar her alanda partizanlık yapıyor:
“Tarafsız değilim, terlemeyen cumhurbaşkanı olamam”
İkrar…
……………………………..
Terliyor mu, terlemiyor mu bilmek zor, ama insanları korkuyla terlettiğini görmek kolay…
Hukukçuları dinleyin:
“Anayasa Mahkemesi, cumhurbaşkanını Yüce Divan olarak yargılayabilir. Yeter ki bunu vekillerin 3’te biri teklif etsin, dörtte üçü kabul etsin…”
Bu koşullarda mümkün değil…
Önceki yazımızda ne demiştik…
“Yasama da parsellendi, yürütmede… Basın da elbet… Geriye sadece yargı kaldı…
O da tehlikede…”
Ortam bu iken buyrun kararı çıkarın ve yargılayın bakalım!
……………………..……
Enva-ı çeşit suç…
AKP’ye 400 vekil istemek de onlardan biri…
Parti toplantılarında konuşmak….
Muhalefete “Hastalıklı zihniyet” demek……
Suç değil mi!..
Başkanlık sistemini dayatması da öyle…
“Toplu açılış” adı verilen hayali tesisleri açması suçun en hafifi…
Tekrarlıyorum, bu suç manzumesine bakarak gücünüz yetiyorsa buyrun yargılayın bakalım…
* * * 12 SAAT elektrik kesilseydi Amerika Birleşik Devletleri karışırdı…
Bizde kesildi…
Sadece trafik karıştı…
Her şey durdu; başta da haberleşme, ısınma ve üretim…
Yine de gıkımız çıkmadı…
Emre Metin‘i tanıyor musunuz?
Elektrik Mühendisleri Odası Genel Sekreteri…
Saptaması şu:
“Teknik arıza; yönetim beceriksizliği yüzünden karanlıkta kaldık”