MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Korsan mitingler yapıyor” dediği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti yüzde 52 oy alamadığı takdirde istifa etmesi gerektiğini savundu.
Bahçeli, 7 Haziran seçimlerinin Erdoğan için güvenoyu olacağını da sözlerine ekledi. Çarşamba günü MHP Lideri Bahçeli’nin bir gününe tanıklık ettik. Düzce, Sakarya ve Kocaeli’de mitingler yapan Bahçeli’yle, dinlenme tesislerinde sohbet fırsatı bulduk. Bahçeli’nin mesajları özetle şöyle:
ÖNÜNDEN GEÇMEDİM
“Sarayı hiç görmedim. Önünden bile geçmedim. İktidar olursak sarayı Atatürk ve Cumhuriyet merkezi veya müzesi yapacağım. Sarayın kaçak olduğu söylemimize ‘belgesi var mı’ diye soruyor. Bunlar ciddiye alınacak sözler değil ama iktidarı versinler, 24 saatte çıkartayım ne varsa.
CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖRMÜYORUM
17-25 Aralık dosyaları mutlaka açılacak. Yolsuzluğun, rüşvetin hesabı sorulacak. Samimi olarak söyleyeyim: Kendisini Cumhurbaşkanı olarak görmüyorum. 10 Ağustos’tan bugüne dek hiç kimseyi (Erdoğan’ın) yurtdışı seyahatlerine göndermedim. Korsan mitinglerde siyasi iktidar yanlısı üslupla muhalefet partilerini eleştirmekte. İktidara yandaşlık yapmakta. Korsan mitingiler en azından Davutoğlu’nun şahsiyetine hakarettir.
GÜVEN OYLAMASI
Erdoğan, Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanıydı, Eş Başbakan ve AKP Eşbaşkanı da oldu. 7 Haziran seçimlerinde AKP ve Davutoğlu’nun yanında Cumhurbaşkanı da oylanacak. Güven oylaması olacak. Yüzde 52’nin altına düşerse milletten güvenoyu alamamış demektir. İstifa etmesi gerekir. Biz istifa etmesini isteriz. Aklınca başarılı olursa kendi hanesine yazacak. Başarısız olursa Serok Ahmet’e faturayı kesecek.
SEÇİME GÖTÜREBİLİR
AKP dışında bir iktidar olursa Cumhurbaşkanı ile ilişkiler sıkıntılı olur. Ancak yasanın karşısında güç yoktur. Erdoğan yasa kullanılmadığı için kendini güçlü görüyor. Saray ile ilgili bir kararı TBMM’den çıkardıktan sonra ne yapabilir? Yasayı onaylamamakta direnebilir. Onun da süresi belli. Parlamento’yu seçime götürebilir. Olabilir, demokrasi içinde büyük bir krizi yaşatmamak için millet iradesine çok sık da olsa müraacatta herhangi bir sakınca görmemek lazım. Bize başbakanlık yetkisi vermeyip seçime götürse bile.. Hangi şart olursa olsun…
UÇAKTAN KORKMUYORUM
Hep karayolu ile seyahat ettiğimizden nabız tutma fırsatı buluyoruz. Her seferinde ‘Uçaktan korkuyor’ diyorlar. Doğru değil. Her yıl yurtdışına gidiyoruz. Erzurum’a, Trabzon’a uçakla gideceğiz. Zamanımız varsa karayoluyla gidiyoruz. Karayolu önemlidir. Karayolu kullanınca ülkeyi tanıyorsunuz, durduğunuz yerde halkla temasınız oluyor. Halkla teması en çok olan herhalde benim. Bir zamanlar da ‘Dışarda yemek yemiyor’ diyorlardı. Dışarda yemek yemiyorsak bu kamyoncu duraklarında ne işimiz var?
KAMU KAYNAKLARINI ÖZELDE KULLANMAM
İktidarın kamu araçlarını kullanması meselesi biraz da içten gelen bir şey. Başbakan Yardımcısı olarak yaptığım seyahatler devlet işi değilse parti arabasını kullanırdım. Sayın valilerin karşılamasını istemezdim. Bazen Sayın Cumhurbaşkanı diline doluyor: Yurtdışına gitmiyor.. Kendisi 10 Ağustos’tan beri 32 dış ziyaret yapmış. Bu ziyaretin dış politikamız üzerindeki etkilerini bir paylaş. Sürekli geziyorlar. Ya havada ya havaalanında.
KOMUTAN NİYE SORMUYOR
AKP 10 yıl boyunca Cemaat’le birlikte çalıştı. Şimdi MGK toplantısı oldu. Orada Türkiye’nin yeni milli siyaset belgesindeki tehdit algılamasına yer veriliyor. MGK’nın tüm üyeleri Paralel Yapı’nın tehdit olduğunda mutabakata vardıklarını söylüyor. MGK’da asker var, istihbarat var. Eğer paralel devlet yakın bir tehdit ise bir komutanın, ‘Efendim FETÖ varsa, paralel ise 10 yıl beraber çalıştınız. Yardım ve yataklıkta payınız nedir’ diye sormuyor. Paraleli tek çizgiye nasıl indiriyorsunuz. Paralelin bir çizgisi nerede? AKP yok mu?.”
20 avukat turda
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bilecik mitingi öncesi verdiği kahvaltı molasında bir grup gazeteci ile sohbetinde şunları söyledi: “(Seçimlerin güvenliği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?) Seçimlerin çok güvenlik içinde yapıldığı söylenemez. 20’ye yakın avukat arkadaşımız Anadolu’yu dolaşıyor. Tespit ettikleri kurul üyelerini uyarıyorlar.
BASINA BASKI
(Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın medyaya son dönemde yaptığı baskı) Haber alanlarını kısıtlamada çok büyük bir yanlışlık var. Tabii iktidar gücü insanı zaman zaman çileden çıkartıyor. Basınla mücadele ederek geldiğini düşünen bir zihniyet, önce kendisine ait bir basın oluşturdu. Bunun adına da halk ‘yandaş’ dedi. Türk basınının değerli kişilerinden bazıları buraya dahil olma ihtiyacını hissettiler. O cazibeye kapıldılar, derken ölçü kaçtı.”
Destek sözü
PARTİSİNİN Düzce mitingine giden Devlet Bahçeli, kas erimesi nedeniyle fiziksel yetilerini kaybetmeye başlayan ve yaşamak için “adeta mucize” bekleyen Ahmet Emin Ateş’i dinlenme molası verdikleri tesiste ziyaret etti. Ahmet Emin’in sağlığına kavuşabilmesi için neler yapılabileceğini öğrenen Bahçeli, “Bize düşen bir görev varsa, her zaman beklerim” dedi.
Hürriyet / Deniz Zeyrek