
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “AKP sözcülerinin MHP’yi olmadık kalıplara sokma çabaları siyasi şeytanlıktan çok andavallılık, zavallılık ve çaresizliktir. Milletimiz, bunların çaresine 7 Haziran’da bakacak ve hesaplarını kesecektir” dedi.
MİLLİYETÇİ Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı – Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, “Hem Tayyip Erdoğan hem de Ahmet Davutoğlu AKP’nin seçim kampanyaları sırasında yaptıkları konuşmalarda muhayyel ittifaklardan söz ederek hedef birleştirmektedirler.
Bunu yaparken de en kuyruklu yalanlara başvurmakta, gerçekleri saptırmaktadırlar. Tayyip Erdoğan’ın bütün muhalefet partilerinin AKP’ye karşı kirli ittifak yaptıklarını öne sürmesi, Başbakan Davutoğlu’nun üç legal partiyle üç de illegal örgütün AKP’ye karşı ittifak içinde olduğunu söylemesi; ayrıca MHP’nin, HDP’nin barajı aşmasını istediği martavalına başvurması, yalan edebiyatının son örnekleridir” açıklaması yaptı.
Yalçın, “Kendi vücutlarında ve vicdanlarındaki kiri görmeyenlerin başkalarına pislik bulaştırmaya çalışması, AKP iktidarının giderayak akıl tutulmasına ve yenilgi şokuna uğradığını ortaya koymaktadır.
Dünya yansa bir araya gelmeyecek iki oluşumu, MHP ile eli kanlı bir terör örgütünün siyasi kanadını aynı safta gösterme gayretiyse AKP sözcülerinin tımarhanelik siyasi düzmeceleridir.
Bugüne kadar PKK’ya sözler vererek katiller güruhunu palazlandıran, Türkiye’yi bölünmenin eşiğine getiren AKP; şimdi kendi iş birlikçisini MHP’ye yamamaya çalışmaktadır.
AKP sözcüleri; pazarlık masasına oturdukları, Oslo ve İmralı süreçlerini ortaklaşa yürüttükleri HDP değilmiş, MİT kanalıyla Kandil’e ricacı gönderen kendileri değilmiş gibi davranmaktadır.
İmralı canisine heyetler gönderen, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan vasıtasıyla HDP’yle sözde çözüm süreci bağlamında mutabakat açıklayan AKP hükmeti; şimdi sanki bunları bir başka siyasi parti yapmış gibi kendini ink‰r etmektedir” dedi.
“AKP, BOĞAZINA KADAR YALANA, DOLANA, HARAMA VE ENTRİKAYA BATMIŞTIR”
Yalçın, şunları söyledi: “Aynı ink‰rcılığı ” paralel ” yaftası yapıştırdıkları Gülen cemaatine de sergilemişlerdir. Oysa bir vakitler aynı cemaat mensuplarıyla çeşitli adlar altında ortak operasyonlar düzenlenerek Türkiye’nin bütün dinamik kurumları sindirilmiştir. Geçmişteki yol arkadaşları bugün terör örgütü olarak gösterilmekte, şiddetle üzerine gidilmektedir. Yani eski kader arkadaşlarını, devletin ele geçirilmesine yönelik ilk menfaat çatışmasında satıvermişlerdir.
Şimdi de 7 Haziran Genel Seçimlerinde kayba uğrayacakları ortaya çıkınca ” çözüm süreci ” adı altında organik iş birliği içinde oldukları HDP’yi satışa getirmektedirler.
AKP, boğazına kadar yalana, dolana, harama ve entrikaya batmıştır. Çırpındıkça daha çok batmaktadır.
Aslında AKP ile PKK’nın siyasi kanadı olan HDP arasında bu görünürdeki husumeti, çok da inandırıcı ve kalıcı bulmuyoruz. Bunların birbirinden vazgeçmesi mümkün değildir. Çünkü her ikisinin kaderi ve göbek bağları birbirine bağlıdır.
AKP giderse HDP de gidecektir. HDP giderse AKP Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğu bulabilmek için yeg‰ne desteğini kaybedecektir. Aslında ruh ikizi olan AKP ve HDP’nin birbirinden farkı yoktur.
H‰l böyle iken seçim meydanlarını saran def-i hacet edememeye benzer ıkınma ve zorlamalar, AKP’nin duçar olduğu siyasi kabızlığın işaretidir. Milletin malını, yetimin hakkını yiye yiye bağırsakları dolanan iktidar, şimdi umutsuzca yalan otundan merhemler üretmektedir.
Kamuoyunun malumudur ki MHP, daha seçim kampanyaları başlamadan konumunu belli etmiş, tek başına iktidarı hedeflediğini duyurmuştur. Kimselerle ittifak yapmamıştır. O bakımdan MHP’yi herhangi bir parti ile ittifak h‰linde veya aynı safta göstermek beyhudedir.
Ezcümle; AKP sözcülerinin MHP’yi olmadık kalıplara sokma çabaları siyasi şeytanlıktan çok andavallılık, zavallılık ve çaresizliktir.
Milletimiz, bunların çaresine 7 Haziran’da bakacak ve hesaplarını kesecektir.”