
Ankara’da yaşanna terör saldırısını nefretle kınayan MHP Milletvekili Adayı Mehmet Parsak, “Terör; Imrali’da beslenmiş, Habur’da karşılanmış, Oslo’da muhatap alınmış, Dolmabahçe’de galip gelmiş, şimdi de Ankara’da cirit atmaktadır. Terörün her noktaya sıçramasının tek sorumlusu AKP’dir” dedi.
MHP Afyonkarahisar Milletvekili AdayıMehmet Parsak, yayınladığıyazılıaçıklama ile terörülanetledi. Parsak, “Dün Başkent Ankara’nın göbeğine kadar ulaşan terör, tehlikenin hepimizin kapısında olduğunu bir daha göstermiştir. Terörün boyutlarıbelirli bir bölgeyi çoktan aşmış, Başkent dahil her ilimize yayılmış, Türk Milleti’nin tamamınıtehdit etmektedir.
“Terör”, kaynağıve hedefi kim olursa olsun lanetlenmelidir ancak terörün dönüp dolaşıp kendisini destekleyenleri ve şımartanlarıda vuracağıbir kez daha görülmüştür. SırtınıPKK terör örgütüne dayadığınıifade edenler, bu kez terörün kurbanıolmuştur. Terör; Imrali’da beslenmiş, Habur’da karşılanmış, Oslo’da muhatap alınmış, Dolmabahçe’de galip gelmiş, şimdi de Ankara’da cirit atmaktadır. Terörün her noktaya sıçramasının tek sorumlusu AKP’dir”dedi.
HUZURLU BIR VATANDAŞIMIZ KALMADI
Kaos”un artmasıhalinde insanların yönünügüçlüolana döneceğini düşünenlerin, kendi menfaati için kendisi ve ailesi de dahil herkesin hayatınıtehlikeye attığınıdile getiren Parsak, “Terörün şımartılmasının sonucunda, yollarımızın altına, arabaların ve teröristlerin ise üstüne yerleştirilmişbombalar, patlamaya hazır bir şekilde kurbanlarınıbeklemektedir.
Devlet, terör tarafından adeta esir alınmıştır. Başkentin merkezini koruyamayan bir hükümet ne sınırlarınıne güvenlik güçlerinin hayatınıne de vatandaşlarınıve sınırlarınıkorumaktan bahsedebilir. Ruslar hava sahamızı, Yunanistan kıta sahanlığımızı, Suriye’deki IŞİD ve PYD güçleri kara sınırlarımızıihlal ediyor. Türk Milleti’ne layık görmediğimiz bütçeyi Suriyeli mültecilere veriyoruz. Vatandaşına göz göre göre yalan söyleyen bir iktidarımız var. İhlal edilmedik sınırımız huzurlu bir vatandaşımız kalmadı”diye konuştu.
“DEVLET ELE AYAĞA DÜŞMEKTEDIR”
Mehmet Parsak, “Sadece tek bir adamın organize işlerini takip etmekle görevlendirilmişistihbarat ve güvenlik birimleri, Türk Milleti’nin güvenliğini ve huzurunu sağlamaktan çok uzaktır. Cumhurbaşkanı’nın paçasınıkurtarmakla uğraşan, onun adamı, bunun adamıdiye kırk parçaya bölünen istihbarat birimlerinin ülkemizde olan bitenden haberi bile yoktur.
Devletin içinde bulunduğu acziyet, Cumhurbaşkanıve Başbakan gibi en yetkili ağızlar tarafından itiraf edilmekte, çözüm süreci yürütülürken teröristlerin silah ve bomba stoğu yapmasına göz yumulduğu yüzsüzce söylenmektedir. Devlet, ağır aksak ilerleyen bir sosyal güvenlik kurumuna dönüştürülmüş, istihbarat, güvenlik ve asayişgibi hayati konulardaki politikalar, bir siyasîpartinin seçim hedeflerine göre belirlenir olmuştur.Türkiye Cumhuriyeti, tek adamın keyfi yönetimine esir bir “parti-devlet”e dönüşmekte, binlerce yıllık Türk Devleti hem içhem de dışişlerinde ele ayağa düşmektedir”ifadelerini kullandı.
BU TİP YAKLAŞIMLAR AKP BORAZANCILIĞIDIR
“Hükümet ne yapsın kardeşim, adam terörist, gelip kalleşçe vuruyor” yorumlarının, “Nasıl olsa ölenlerin çoğu HDP’li, beter olsunlar” türüyaklaşımlar ile “Teröre karşıbirlik olalım” ve “Böyle bir konuda siyaset yapılmamalı” gibi çağrıların, gerçek sorumlularıgizlemeye yönelik sinsi bir bölücülükle süslenmişAKP borazancılığıolduğunu ileri süren Parsak, “Terörist zaten teröristtir, alınacak tedbirler bellidir, sorumlu AKP’dir.
Türk Milleti’ni, içeriğini ve adınıhiçkimsenin bilmediği bir “süreç” bataklığına çekenler, terörle gerçekten mücadele edecek iradeden çok uzakta çaresizce kıvranmakta ve “işler yolunda giderse çözüm süreci devam eder” zırvalarıile aynıpis ağızlara bal çalmaya devam etmektedir. Dün “Terör örgütüile görüşen şerefsizdir” diyen ve sonra da görüşüldüğünükendi sözleriyle kabul eden CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan, terörün artmasıüzerine çözüm sürecini buzdolabına kaldırdıklarınıifade etmişve şimdi de işler yolunda giderse çözüm sürecini buzdolabından çıkarıp Türk Milleti’ne servis etme hayalini itiraf etmiştir”dedi.
“400 VEKIL VERILSEYDI BÖYLE OLMAZDI”
“Dün Allah ile kandıranlar bugün terörle korkutmaya çalışmaktadır”DİYEN Parsak, “Dün “Analar ağlamasın” diye yollara dökülenler bugün başka süreçlere “Bismillah” demeye yeltenmektedir. Dün “o dağlarda piknik yapılacak” diyenler bugün Başkenti bile koruyamaz haldedir. Dün Habur rezaleti karşısında “Türkiye’de güzel şeyler oluyor” diyenler bugün “400 vekil verilseydi böyle olmazdı” sözleriyle gerçek niyetini itiraf etmektedir.
Bu olayların vebali, şu veya bu şekilde, şu veya bu parti üzerinden, teröre ve teröriste itibar edilmesine, paye verilmesine, kapıaralanmasına, yaptığısiyaset veya verdiği oy ile doğrudan ya da dolaylıbir şekilde neden olan herkesindir. Bu ve buna benzer olayların sorumlularıbir adım öne çıkarak hesap vermeli, ihanet sürecinde yürütülen görüşmeler, yapılan gizli anlaşmalar ve gerçek niyetler açıklanmalı, devlet otoritesi yeniden tesis edilerek ülkenin ve milletin güvenliği sağlanmalıdır”diye konuştu.
“HÜKÜMET BUNDAN SORUMLU DEĞIL”DIYORLAR
Parsak şunlarısöyledi: “Devlet herkesin başına polis dikemez” yaklaşımıhükümetin acziyetini ortaya koyar. Bahane üretmeye gerek yok, herkes cezasınıçekmelidir. Yüzlerce asker şehit oluyor, yüzlerce insan ölüyor, Başkent Ankara’nın göbeğinde bombalar patlıyor ve hükümet bundan sorumlu değil diyorlar. Buna kimse inanmaz.
Başbakan kalkmış”Şu an AKP iktidarda değil” diyor. Peki kim iktidardadır? Bilindiği üzere AKP ve HDP’li bakanlardan oluşan bir seçim hükümeti kurulmuşve sonrasında HDP’li bakanlar istifa ederek seçim hükümetini, “AKP Azınlık Hükümeti”ne çevirmiştir. Ülkeyi 13 yıldır keyfi bir şekilde yöneten, tüm uyarılara rağmen teröriste ve siyasi uzantılarına güvenip onlarla pazarlık yapan AKP yine tek başına iktidara gelecek diye, yolsuzluklarıayyuka çıkmışsiyasiler paçayıkurtaracak diye hiçkimse ölmek zorunda değildir.”
NEYIN ZIRVESINI YAPACAĞIZ?
Terörün siyasi uzantıları”Asker de biziz, polis de biziz” diye açıklama yapıyor. Davutoğlu’na “Sen Başbakan bile değilsin, sus konuşma” diyor. Bunlarıböyle konuşturan, Türk Devleti’ni teröristle aynımasaya oturtup, terörle aynıseviyeye inip aynıçuvala giren AKP hükümetidir. Bu hükümet, vali atamasıyaparken, bürokrat atamasıyaparken, tezkere geçirirken iktidardadır ama konu terörle mücadeleye gelince herkes yan çizmektedir. Sadece terörle mücadele edileceği zaman mıiktidar değilsiniz?
Başbakan Davutoğlu çıkmışliderlerle birlikte zirve yapalım diyor. Neyin zirvesini yapacağız? MHP’nin bu konudaki hangi uyarısınıdikkate aldınız da şimdi çağırıp neyi konuşacaksınız? Şımarttığınız, kudurttuğunuz terörünasıl yeneceğimiz ortadadır. Terör azdı, “bitecek” dediler, “bu işçok riskli dedik” dinlemediler, “Çözüm sürecinden vazgeçin hükümet kuralım” dedik “Hayır” dediler. Yetki elinizde, irade elinizde, hükümet sizde, sorumluluk sizde, İçişleri Bakanısözünüzümüdinlemiyor, Genelkurmay Başkanıemirlerinize mi uymuyor, neyi görüşeceğiz?
AKP HÜKÜMETINI DEFALARCA UYARDIK
AKP çözüm süreci adıaltında ısrarla sürdürülen ihanet sürecini sona erdirdiğini açıklamadan hiçbir soruna çare bulunamaz, bu kapsamda Türk Milleti’nin gözünüboyamaya yönelik hiçbir görüşmeye MHP katılmaz. AKP yüzünden battığımız terör bataklığından ancak MHP ile kurtuluruz. Terör sorunu AKP’nin eseridir.
Bu sorunu çözecek sağlam irade ise sadece MHP’de vardır. PKK, zaten bir terör örgütüdür,HDP ise onun siyasi uzantısıdır. Biz yıllardır İmralıile Kandil ile HDP ile oturup OSLO’da, HABUR’da, DOLMABAHÇE’de pazarlıklar yapan AKP hükümetini defalarca uyardık. Dinlemediler… Bize “morg bekçisi” dediler. Ne yazık ki her noktada haklıçıktık. Keşke haklıçıkmasaydık ve bunlar yaşanmasaydı. Ancak teröristin sözüne güvenmenin sonucu budur.
“AKP HASTA BİR ADAM GİBİDİR”
AKP, 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidarıkaybetmiştir. 1 Kasım seçimlerinde bunu yeniden kazanmasımümkün değildir. AKP, geride bıraktığımız 13 yılda attığıher adımda milletimizden biraz daha uzaklaşmış, dışişlerinde ülkemizin itibarınısıfırlamış, yalan ve yolsuzluk batağına saplanmıştır. Buradan geri dönüşyoktur.
AKP, her an vefat haberi beklenen hasta bir adam gibidir. Türk Milleti’nin bu zilleti üzerinden atması, sıkıntılarından kurtulmasıve rahat bir yaşama kavuşmasıiçin 1 Kasım seçimleri son şanstır. Bu yüzden herkes ülkemizin geleceğinin oylandığının farkında olmalıdır. Saldırıda vefat edenlere rahmet diliyor, sebep olanlarıise lanetliyorum. Allah, Türk Milleti’ni daha beter belalardan korusun.”