
Bayırbucak’a bomba yağıyor, çok sayıda sivil vahşi şekilde katlediliyor. Başbakan Davutoğlu ise katliamlardan değil, Türkmenler’in Türkiye’ye sığınmasından endişe ediyor.
SURİYE’de Türkmenler’in yaşadığı bölge, Esad rejimi tarafından karadan, Rus uçakları tarafından da havadan bombardıman altında. Rus savaş uçaklarının yoğun hava desteğiyle süren kara operasyonunun Bayırbucak’taki Acısu, Fırınlık, Gimam ve Kızıldağ bölgelerinde şiddetlendiği belirtildi. Türkmenler’e yapılan operasyonda Türkmen Dağı’nın düştüğü, çok sayıda sivilin kayıp olduğu kaydedildi.

SURİYE’den gelen 2,5 milyon mülteciye hiç itirazsız kucak açan AKP hükümeti, bu vahşete seyirci kalıyor. Başbakan Davutoğlu, “Türkiye’nin sınır boylarında sivil halka karşı katliam mahiyetinde ve misket bombaları da atacak şekilde eğer sivil halk Türkiye’ye yöneltilir, yeni bir mülteci akımı ortaya çıkarsa, bundan, bu konuda katkıda bulunan herkes sorumlu olur” diyerek, katliamdan değil, Türkmenler’in Türkiye’ye sığınma ihtimalinden rahatsız olduğunu vahim şekilde ortaya koydu.
Bayırbucak’a bomba yağıyor, çok sayıda sivil vahşi şekilde katlediliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu ise katliamlardan değil, Türkmenler’in Türkiye’ye sığınmasından endişe ediyor.
Esad rejiminin, Suriye Bayırbucak Türkmen bölgesine Rus bombardımanı desteğinde devam eden kara operasyonu önceki gece şiddetlendi. Türkmenler’in yoğun olarak yaşadığı Bayırbucak’taki Türkmen Dağı’nda çatışmalar yaşanırken bölge halkı evlerini terk ederek daha güvenli bölgelerde çadırkent oluşturdu. Yerel kaynaklar, Rus savaş uçaklarının yoğun hava desteğiyle süren kara operasyonunun önceki gece Bayırbucak’taki Acısu, Fırınlık, Gimam ve Kızıldağ bölgelerinde yoğunlaştığını bildirdi.

HAKİM TEPELER DÜŞTÜ
Esad ailesinin memleketi kıyı kenti Lazkiye’nin kuzeyindeki Bayırbucak bölgesine h‰kim tepeler, DHA’nın haberine göre rejim güçlerinin eline geçti. Esad rejiminin Türkmen Dağı’na yönelik başlattığı kara harekatı, önceki gece geç saatlere kadar yoğun şekilde sürdü. Sabah saatlerinde bazı mevzi ve köyler uzaktan atılan füze ve havan toplarıyla aralıklarla vurulurken, çatışmalar, bölgenin güneyindeki Gimam köyü ve çevresinde devam ediyor.
TÜRKİYE SINIRINA AKIN BAŞLADI
Esad ordusunun stratejik Gımam Tepesi’ni almasıyla ilk adımını attığı Bayır Bucak harekatında, bölgenin merkezi durumundaki Kızıldağ’ın da alınmasıyla Bayır Bucak genelinde Rusya-Esad hakimiyeti kurulmak üzere. 10 bin sivil, bombalara hedef olmamak için Türkiye sınırına akın ederken, Bayır Bucak’taki 25 bin kadar Türkmen’i katliam korkusu sardı.
BİR KOMUTAN ŞEHİT
Rejim güçleri, 15 gündür yoğunlukla süren harekatın ikinci dalgasını önceki gece saat 23.00 sıralarında başlattı. Fırınlık, Acısu, Nahmiye, Kastel, Maaf, Gımam ve 45’inci Tepe bölgesinden Türkmen Dağı’na yürümeye çalışan Esad güçlerinin en büyük yardımcısı yine Rus jetleri oldu. Herhangi bir IŞİD unsurunun bulunmadığı Türkmen bölgelerinde muhalif tugayların üstüne bomba yağdıran Rus jetleri karadan Esad güçlerine alan açtı. Bombardımanla birlikte Esad’ın ordusu yerleşim yerlerini ele geçirerek bölgenin merkezi olan Kızıldağ önlerine kadar ulaştı. Burada Türkmen tugaylarıyla çok şiddetli çatışmaların yaşandığı ifade edilirken çatışmalarda ön saflarda bulunan Sultan Abdulhamid Tugayı’nın komutanlarından Zekeriya Abdullah şehit oldu. Rusya’nın hava desteğiyle rejim ordusu Kızıldağ’ı da işgal etti.

BİRÇOĞU PARALI ASKER
Suriye genelindeki resmi ordu mensubunun sayısı ülkedeki iç savaş nedeniyle 60 bine kadar düşmüş durumda. Suriye ordusu personel ihtiyacını İran, Irak, Lübnan ve Afganistan’dan ülkeye getirilen Şii paralı askerlerden karşılıyor. Türkmen Dağı işgaline katılanlar da genellikle ülkeye getirilen bu savaşçı Şiiler. Hava desteği sağlayarak Rusya’nın alan açtığı bu birlikler arasında, 2013 yılında Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bomba patlatıp 52 kişinin ölümüne neden olan ve terörist Mihraç Ural’ın yönettiği Mukaveme-i Suri (Acilciler) isimli terör şebekesi de bulunuyor. Şii milislerin sevkiyatını İran Devrim Muhafızları Örgütü’nün dış operasyon birimi olan Kudüs Gücü koordine ediyor. Bu yapının başında İranlı Kasım Süleymani bulunuyor.
Bayır-Bucak’ı tamamıyla kontrol altına alarak Akdeniz sahilini güvenceye almak isteyen Esad, aynı zamanda İdlip, Cisr-el Şuur ve Halep’e de buradan bir koridor açmaya çalışıyor. Muhalif grupların birleşerek kurduğu Fetih Ordusu nisan ayında Cisr-el Şuur, mayısta ise İdlib’i almış ve Esad güçlerine ağır darbe indirmişti. Ülkenin en önemli kenti olan Halep’in yarısını da muhalifler kontrol ediyor.
O GEMİLER DE TÜRKMENLERİ VURUYOR
Rusya, sıcak denizlerdeki askeri tahkimat ve intikalleri için ise İstanbul Boğazı’nı kullanıyor. Yalnızca 15 Eylül-30 Ekim arasındaki 45 günlük nakliyat bilançosu bile Rusya’nın bölgeye gönderdiği teçhizatın boyutunu gözler önüne sermeye yeter. Buna göre Rusya 45 gün boyunca, Boğaz’dan geçirip Akdeniz’e indirdiği 36 gemiyle 8000 asker, 600 de tank ve zırhlı araç taşıdı. Suriye kıyılarına demirleyen gemilerden 20’si en az 100’er metrelik fırkateynlerden, 16’sı ise askeri kargo gemilerinden oluşuyor. Suriye Türkmenleri ve muhaliflere her gün bomba yağdıran Rusya’nın, Esad’a can simidi niteliğindeki gemileri Türkiye karasularından serbestçe geçmeye devam ediyor.

DAVUTOĞLU’NDA LAF VAR, İCRAAT YOK
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise, “Son günlerde özellikle Bayırbucak bölgesinde Suriye halkına genelde, ama özelde de Türkmen kardeşlerimize dönük olarak çok yoğun bir saldırı söz konusu. Bütün gece boyunca askeri, istihbari ve diplomatik birimlerimizle değerlendirmeler yaptık. Bu saldırı dahi Suriye rejiminin ne kadar kanlı ve barbar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Tamamıyla sivillere dönük bir saldırıdır. Rus uçaklarının katıldığı bilgisi de söz konusu. Onun için Dışişleri Bakanımıza, Rus Büyükelçisi’nin bakanlığa çağrılarak bu konuda gerekli bilgilendirme ve gerekli girişimlerde bulunulması talimatı verdim. Gece Rusya Büyükelçisi de bu anlamda bakanlığımıza çağrıldı. Kendilerine çok açık bir ifadeyle, eğer Rus Hava Kuvvetleri ve Rusya’da askeri bir mevcudiyeti DEAŞ’a karşı mücadele edecekse, bunu DEAŞ’a karşı yapmalılar, ama Türkiye’nin sınır boylarında sivil halka karşı katliam mahiyetinde ve misket bombaları da atacak şekilde eğer sivil halk Türkiye’ye yöneltilir, yeni bir mülteci akımı ortaya çıkarsa, bundan, bu konuda katkıda bulunan herkes sorumlu olur. Bayırbucak bölgesinde sahra hastanesinde 40 yaralı var. Sivil halka karşı yapılan her türlü saldırıya karşıyız. Bayırbucak Türkmenleri asırlardır orada yaşamış kardeşlerimizdir diğer Suriyeliler gibi. Onlara dönük bu barbarca saldırıyı en şiddetli şekilde kınıyoruz. Bu konuda herkesi duyarlı davranmaya bir kez daha davet ediyoruz. ‘Teröre karşı mücadele veriyoruz’iddiası ile oradaki Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerimize dönük yapılan katliamları kimse meşru kılamaz.” dedi

“ARTIK BİR ŞEYLERİN YAPILMASI GEREK”
Gaziantep Beğdili Oğuz Boyları Fedarasyonu Genel Başkanı Faik Akyılmaz ise, “3,5 milyon Türkmen’in yaşadığı Suriye’de kardeşlerimizin kökünü yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Artık bir şeylerin yapılması gerek” dedi.
Akyılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bayır Bucak Türkmenleri’ne gece-gündüz bomba atıldığını söyledi. Yok edilmeye çalışılan Türkmenler’in elleri kollarının bağlı olduğunu ifade eden Akyılmaz, Türkmenlere güçleri yettiğince yardım yapmaya çalıştıklarını belirtti. Akyılmaz, şöyle konuştu: “Onlar bizim canımız ciğerimiz. Yüreğimiz yanıyor. Gıda yardımları yapmaya çalışıyoruz. Yaralıları tedavi ediyoruz. Ama bu uluslararası bir mesele bizim elimizden de çok fazla bir şey gelmiyor. 3,5 milyon Türkmen’in yaşadığı Suriye’de kardeşlerimizin kökünü yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.