Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, Suriye ordusu ve Rus hava kuvvetlerinin Bayırbucak bölgesi üzerinden Türkmen dağını aşarak Türkmenlere yönelik bir etnik temizlik uyguladığını söyledi.
Esad rejimi de AKP’nin Suriye politikasının intikamını Türkmenler üzerinden almaya çalışmaktadır. Böylece Ortadoğu’da Türkmen varlığının tasfiyesi yeni bir aşamaya ulaşmış görünmektedir.
Bayırbucak Türkmenlerine yönelik bu etnik tasfiye politikası sürerken AKP hükümetinden ve Dışişleri Bakanlığından bu ağır saldırıya rağmen 10 günden beri bir açıklama gelmemiş olmasının da altını çizmek istiyorum.
19 Kasım 2015’te İsrail’in Doğu Kudüs’te yapmış olduğu inşa programını kınayan bir açıklamaya rağmen Türk Dışişleri Bakanlığı, Türkmen Dağı’nda gerçekleşen saldırı konusunda bazı girişimlerde bulunduklarını biliyoruz ancak henüz gereken açıklamayı yapmış değildir.” eleştirisinde bulundu.
Ancak 10 günden bu yana devam eden yoğun hava ve kara saldırılarına rağmen bölgedeki Türkmen güçleri herhangi bir yardım almadan, dış yardım almadan sert bir direnişi sürdürmektedir.
Öte yandan hangi örgüte gittiğini herkesin bildiği silahları AKP iktidarının geçmişte Türk milletine ve bütün dünyayı kandırmak amacıyla Türkmenlere giden yardım diye nitelendirdiğini unutmadık.
Şimdi Türkmenlere yardım yapmanın tam zamanı iken AKP iktidarının değil yardım yapmak ağzını açıp kınama dahi gerçekleştirmediğini görüyoruz.”
Suriye ordusu ve Rus hava kuvvetlerinin Akdeniz kıyısında Güneyden kuzeye doğru bir ilerleme ve Bayırbucak bölgesi üzerinden Türkmen Dağı’nı aşarak Türkiye sınırına ulaşırken Türkmenlere yönelik bir etnik temizlik uyguladıklarını görüyoruz.
Bu etnik temizliğin bir amacı da Esad’ın Türkiye sınırına kadar olan bölgeyi Arap Alevi nüfus ile iskan etme politikasını yaşama geçirmek. PKK-PYD Suriye’nin kuzeyinde Türkmenlere yönelik etnik temizlik uygularken IŞİD Irak’ta Telefar’dan başlayıp Halep’in kuzeyine kadar Halep-Kilis arasındaki bölgede Türkmenlere yönelik yerleşim yerlerini imha dahil bir etnik temizlik uygularken Esad rejimi de AKP’nin Suriye politikasının intikamını Türkmenler üzerinden almaya çalışmaktadır.
Böylece Ortadoğu’da Türkmen varlığının tasfiyesi yeni bir aşamaya ulaşmış görünmektedir. Bayırbucak Türkmenlerine yönelik bu etnik tasfiye politikası sürerken AKP hükümetinden ve dışişleri bakanlığından bu ağır saldırıya rağmen 10 günden beri bir açıklama gelmemiş olmasının da altını çizmek istiyorum.
19 Kasım 2015’te İsrail’in Doğu Kudüs’te yapmış olduğu inşa programını kınayan bir açıklamaya rağmen Türk Dışişleri Bakanlığı, Türkmen Dağı’nda gerçekleşen saldırı konusunda bazı girişimlerde bulunduklarını biliyoruz ancak henüz gereken açıklamayı yapmış değildir.” şeklinde konuştu.
Rusya’ya çağrı yapılarak Türkmen Dağı’ndaki harekatın son yıllarda Türk kamuoyunda Rusya’ya karşı olan pozitif algıyı yıkmaya başladığı ve gelecekte iki ülke arasındaki ilişkilerde sorun yaratacağı, sorunun barışçı yollarla çözülmesi ve görüşmelerle çözülmesi imkanı olduğu hatırlatılmalı.
Bölgenin Türkmenlerden arıtılarak kurulacak kukla PKK-PYD sözde devletine koridor açmaktan başka işe yaramayacağı da vurgulanmalı. Rusya’ya etkili ve sert bir tepki vermek ve çağrı yapmak için 25 Kasım’da yapılacak olan Lavrov-Sinirlioğlu görüşmesinin sonuçlarının beklenmesine gerek yoktur.
Türkmen Dağı çevresinde rejim güçlerinin ağır saldırısı altında bulunan Türkmenlere acil olarak politik-diplomatik-ekonomik ve insani yardım başta olmak üzere imhayı engelleyecek her türlü desteğin verilmesi gerekiyor.
Diplomatik girişimler çerçevesinde birleşmiş milletlere çağrıda bulunulmalıdır. Aynı zamanda Türk konseyine de çağrı yapılarak 21. Yüzyılda silahsız halka, köylere ve kasabalara karşı top yekün orantısız şekilde güç kullanmanın Türkmen soykırımına varacak uygulamaların Türk dünyası ve dünya kamuoyunda rahatsızlık yarattığı ve dikkatle izlendiği açıklamasını yapmaya konsey davet edilmeli.
Yaşanan son gelişmeler AKP’nin Ortadoğu politikasının iflas ettiğini bir kez daha ortaya koymuştur. MHP AKP’nin maceracı politikalarının Türkiye’yi ve Türkmen soydaşlarımızı sürüklediği sonu belirsiz maceraya bir kez daha dikkat çekmekte ve AKP’yi bu politikalardan bir an önce vazgeçmeye çağırmaktadır.”