Ergun KAFTANCI
ONBİRİNCİ Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, sağ elinin işaret parmağında oluşan tandon sertleşmesi yüzünden özel bir hastanede ameliyat oldu.
Gül‘ün sağlık durumu iyi…
Ameliyattan iki saat sonra taburcu edildi; herhalde araz giderilmiştir…
O parmağın tandonu neden sertleşmiş olabilir diye düşündüm.
Buldum…
Gül, görev döneminde de, sonra da, iktidarın hatalarını o parmağıyla işaret ederek yanlışlar yapılmasını engellemeye çalıştı…
Başaramadı…
İktidar bildiğini okudu; karmaşık ortam, asayişsizlik, terör, PKK ve IŞİD’in azgınlıkları, dış politikamızdaki zaaf, pahalılık, işsizlik, açlık, hepsi için Gül uyarılar yaptı, hem de tandonu sertleşen parmağıyla…
Gösterdiği doğrular görmezden gelindi; kimse ikazları dikkate almadı.
Bir parmak bu kadar yanlışı işaret eder de tandonu sertleşmez mi?
Yerinden bile kopar…
Çok şükür Gül, tehlikeyi atlatmış durumda, 11. Cumhurbaşkanımıza geçmiş olsun diyoruz.
Gül, görev döneminde de, sonra da, iktidarın hatalarını o parmağıyla işaret ederek yanlışlar yapılmasını engellemeye çalıştı…
Başaramadı…
İktidar bildiğini okudu; karmaşık ortam, asayişsizlik, terör, PKK ve IŞİD’in azgınlıkları, dış politikamızdaki zaaf, pahalılık, işsizlik, açlık, hepsi için Gül uyarılar yaptı, hem de tandonu sertleşen parmağıyla…
Gösterdiği doğrular görmezden gelindi; kimse ikazları dikkate almadı.
Bir parmak bu kadar yanlışı işaret eder de tandonu sertleşmez mi?
Yerinden bile kopar…
Çok şükür Gül, tehlikeyi atlatmış durumda, 11. Cumhurbaşkanımıza geçmiş olsun diyoruz.
* * *
ÜLKEMİZDE tam 2 milyon 436 bin Suriyeli sığınmacı olduğı açıklandı…
Bu rakam, akredite olanları yani kayıtlı sığınmacı sayısını gösteriyor. Kayıt olmamış, kaçak yaşayan ve sığınma furyasından yararlanarak ne amaçla olursa olsun sokaklarımızda dolaşan Suriyelilerin miktarı da 200 bin civarında…
Suriye’den gelenler arasında Türkmen sayısı az. Türkmen gençleri elde silah topraklarını savunuyor; sadece kadın, yaşlı ve çocuklar konuğumuz…
Sovyet rejiminin artığı Putin, günlerden beri Türkmenlerin üzerine bomba yağdırıyor. Bayırbucak Türkmenlerinin elinde bulunan toprakları, direnişi kırarak almaya çalışıyorlar.
Gelen haberlere bakılırsa Türkmenler topraklarından bir adım geri atmış değil…Rus uçakları sınırımızın bir iki kilometre yakınında Yayladağ ilçemize komşu Türkmen kamplarına saldırdı. Saldırı ihtimaline karşılık kamplar boşaltılmış halk araziye yayılmıştı, o nedenle kayıp fazla olmadı…
Saldırıda yaralananlar sınırımıza getirilip hastanelere sevk edildi.
Bu arada bir Rus uçağı daha hava sahamızı ihlal etti…
NATO, Rusya’yı uyardı; her şey üst üste geliyor, Türkiye’nin gelişmeleri iyi izlemesi lâzım…
………………………… ……………………..
Diktatör Putin azdıkça azdı, sivil halka saldıracak kadar insanlıktan çıktı ve canavarlıktan ibaret Sovyet karakterini göstermekten çekinmedi.
Diktatörün bu tutumu karşısında dünya tepkili; çar kılıklı herifin diktatör Esad’a destek amacıyla daha başka çılgınlıklar yapması ihtimali göz ardı edilmiyor…
* * *
GÖRÜŞLERİNDE hiç yanılmayan, doğruları söylemekten çekinmeyen ve engin bilgisini genç kuşağa açık tutan emekli bir diplomat büyüğümüz var ailemizde.
Fırsat buldukça ziyaret eder, görüşlerini alırız…
Azmi enişte, rahmetli büyük halamızın eşidir ve iki ay sonra inşallah dalya diyecektir.
Allah ömür versin eniştemize…
………………………… ………………………… .
Emekli olduktan sonra uzun yıllar, saygın bir bilim adamı olan Amerika’daki büyük oğlunun yanında yaşadı. Diplomat olduğu için de ülkeyi, meraklarını gidermek amacıyla derinlemesine inceledi…
………………………… ………………………… …
Azmi enişteden dinledim…
Amerika’da yaşanan iç savaşın galibi Güney miydi, Kuzey miydi; Kızılderililer mi o toprakların sahibiydi, beyazlar mı? Yoksa İngilizler mi, Fransızlar mı, İspanyollar mı egemen güç sayılıyordu…
ABD bugün 200 yılı aşkın mozaik fakat homojen ülke niteliğini muhafaza ediyor.
Bu soruların cevabı “Artık Amerika, birleşik bir devlettir ve özgürlüklerin, hak ve hukukun egemen olduğu bir ülkedir” şeklini aldı…
Değişik milletlere mensup insanların göçerek Amerikan milletini oluşturması vebugün, eyalet denilen fakat o dönemde devlet diye düşünülen kümeleşmeler giderek Amerika Birleşik Devletleri’ni oluşturdu.
Aslında ortada birleşik bir devlet değil, eyaletlerden ibaret bir devlet var. Bileceksiniz, her eyaleti de seçimle iş başına gelen bir vali yönetiyor. Eyaletlerin emniyet müdürleri dahi halk tarafından seçiliyor…
Azmi enişte şunu da vurguladı, dedi ki:
-Amerikan Başkanlık sistemi, parlamenter sisteme özen gösteren bir sistemdir. Başkan herhangi bir konuda senatonun ve temsilciler meclisinin yani kongrenin onayını almak zorundadır. Ayrıca, eyaletlerde erkler ayrılığı korunur. Erkleri özerk hale getiren, savunan ve koruyan yasalar vardır. O nedenle sistem başarılı oluyor, toplumun hak ve hukuku öne çıkıyor…
………………………… ………………………… …
Bizde başkanlık sistemi ABD’deki gibi olur mu?
Olması için öncelikle o ülke gibi evrensel değerleri edinmiş olmamız lazım. Oysa demokrasi, hak ve hukuk, özgürlük, eşitlik gibi değerleri henüz gerektiği kadar sahiplenmiş değiliz…
Dolayısıyla ABD sistemi bize uymaz, sırıtır…
Hatta hepimizi bozar!
Ya, dillerden düşmeyen Türk sistemi?
Onun ne olduğunu henüz öğrenemediğimiz için “Evet” ya da “Hayır”diyemiyoruz. Böyle bir sistemi hangi kafa icat ettiyse buyursun ayrıntılı olarak açıklasın!