
MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, ” Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık hesaplarıyla oyalanırken, Başbakan Davutoğlu makamının hakkını veremezken Türkiye’nin bir bölgesinde Suriye manzarası yaşatılmaktadır.
Askerimiz ve polisimiz canını dişine takmış savaşırken, hükümet terörle mücadelede yeterli hassasiyeti göstermekten uzaktır. Terörle mücadelenin siyasi ayağı aksak olduğu için bir türlü başarı elde edilememektedir” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, ”Diyarbakır Sur’dan peş peşe gelen şehit haberleri Türk milletini derinden sarsmaktadır. Aylardır terörle mücadele haberlerini büyük bir sabır ve dikkatle takip eden başta milliyetçi ülkücü camia olmak üzere, Türk milleti biran önce etkili sonuçlar alınmasını beklemektedir. Ancak her gün gelen şehit haberleri sabır ve tahammül sınırlarımızı zorlamaktadır.
Önceki günkü üç şehidimiz henüz toprağa verilmeden, dün yine Sur’da verilen beş şehit canımızı bir kere daha yakmıştır. Vatanı ve milleti uğruna vazifesini yaparken şehit olan kahraman askerlerimize ve polislerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ise sabır diliyoruz” açıklaması yaptı.
”TERÖRLE MÜCADELENİN SİYASİ AYAĞI AKSAK OLDUĞU İÇİN BİR TÜRLÜ BAŞARI ELDE EDİLEMEMEKTEDİR”
Çetin, ”Milliyetçi Hareket Partisi etkili bir terörle mücadelenin Türkiye’nin selameti için bir zaruret olduğunu her zaman dile getiren bir düşünceye sahiptir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve Emniyet Teşkilatımızın fedakâr mensuplarının uğruna şehitler verdiği vatan savunması hepimiz için kutsaldır. Şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarında milletimizin ebediyen huzur içerisinde yaşamayı sürdürmesi için gerektiğinde bedel ödemeyi yücelten bir inanca ve kültüre sahibiz. Vatanımız için can verir şehit oluruz ancak vatanımıza göz dikene de bunun bedelini ödetiriz. Türk milletinin bin yıldır bu topraklarda ayakta kalma düsturu, vatanına göz dikenlerle hesaplaşmayı başarmasında saklıdır.
Devletlerin meşru bir hakkı olan terörle mücadelenin başarılı bir şekilde yürütülmesi, güvenlik güçlerinden önce seçilmiş hükümetlerin sorumluluğundadır. Bugün hala Sur ve Cizre gibi merkezlerde devlet otoritesinin tesis edilememesinin hesabını AKP hükümeti vermelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlık hesaplarıyla oyalanırken, Başbakan Davutoğlu makamının hakkını veremezken Türkiye’nin bir bölgesinde Suriye manzarası yaşatılmaktadır. Askerimiz ve polisimiz canını dişine takmış savaşırken, hükümet terörle mücadelede yeterli hassasiyeti göstermekten uzaktır. Terörle mücadelenin siyasi ayağı aksak olduğu için bir türlü başarı elde edilememektedir.
AKP hükümeti terör örgütüyle yürüttüğü açılım görüşmeleri nedeniyle sabıkalıdır. Sıfır noktasına çekilmiş terör faaliyetlerini yeniden hortlatan ve bölücü örgüte şehirlerde yıllarca hazırlık yapma fırsatı veren açılım politikalarının sahibi AKP hükümetleri, terörle mücadele eden güvenlik güçlerimize ve bölgede PKK terörüne mahkûm bırakılmış vatandaşlarımıza gerekli güveni verememektedir. PKK müzakerecisi AKP’den terörle mücadeleyi başarıyla yerine getirmesini beklemek fazlasıyla abartılı bir hayaldir” dedi.
”BURADAN DAVUTOĞLU’NA SORUYORUZ…”
Çetin, şunları söyledi: ”Zaten Başbakan Davutoğlu da dün beş şehidin geldiği saatlerde, Sur’u İspanya’nın Toledo şehri gibi yeniden yaparak turizme kazandıracaklarına yönelik talihsiz açıklamalarla meşguldür. Türkiye’nin bütün meselelerine müteahhitlik gözüyle yaklaşan AKP zihniyeti, ne yazık ki bölgedeki bölücü kalkışmayı dahi anlayabilmiş değildir. Devleti geriye çekerek terör örgütüne bölgede nüfuz alanı yarattıklarını göremeyen Başbakanın, yıkılan binaları restore ederek meseleyi bitirebileceğine inanacak bir ufka sahip olması Türkiye için talihsizliktir. Bu zihniyet yıllardır dağdaki örgütün silahını bırakacağı aldatmacasıyla bölücü talepleri bir bir yerine getirme gafletinde bulunmuştur. Buradan Davutoğlu’na soruyoruz: Sizler siyasi ve ticari hesaplar yaparak Sur’u yeniden inşa ederken şehit olan Mehmetçiklerimizi de geri getirebilecek misiniz?
Hükümetin öncelikli görevi vatandaşın can ve mal emniyetini, güvenliği sağlamaktır. İki aydır devletin giremediği bölgedeki örgütü temizlemeden başbakanın konuşmaya hakkı yoktur. Vatandaşı istikrar vaadiyle uyutup her gün üçer beşer gelen şehit tabutunun üzerinde oturmak için hükümetin ar damarının çatlamış olması gereklidir.