“Yılmaz Büyükerşen”diye bir adam var… Hemen, hemen, herkes tanır, bilir… Adam daha önce Üniversite rektörü idi…
Sonuç yüklemi olarak, herkesin ittifak ettiği bir şey oldu…
Adam gerçekten güçlü ve bir katma değeri var… “Halep oradayda arşın burda” ölçütünde her şey gözönünde ve inkarı kabil olmayan bir gerçek…
……………………………………..
Şimdi bizim aday! Meral Akşener de aynı seyirde önce üniversitede hocaydı… Ayrıldı siyasete girdi… Teveccühle iki dönem milletvekilliği yaptı…
Yine teveccühle bakan oldu… Yine teveccühle Zübeyde Hanım Vakıf başkanı oldu… Sonra ayrıldı… Kuruluş aşamasındaki bir siyasi partinin (AKP) kurucuları arasında bulundu… Oradan da ayrıldı… (Vardır bir bildiği…)
Sonra MHP’nin milletvekili oldu… 3 dönem milletvekilliği yaptı… Gurup başkanvekilliği, meclis başkan vekilliği de aynı şekilde teveccüh mazhariyeti ile oluştu… Hani bu kadar, “teveccühe mazhar” olma hali…
Bir çok iştahı kabartmıyor değil… Neyse mevzumuz ayrı… Unutmadan bir de İstanbul Belediye başkan adaylığına soyundu…
Lakin burada teveccüh farklı bir gayreti söz konusu ediyordu… İstanbul’da yaşayan seçmen teveccühü… Lakin,iş burada çuvalladı… Dişe dokunur, farklılığı ispatla ilişkisinde ortaya şaşırtan bir sonuç, çıkmadı… “Gitarcı Rasim” lakaplı sıradan bir başka ülkücü adaydan fazla oy teveccühüne mazhar kılınmadı.
Farklı zamanlarda, farklı kişilerin, aday olduğu; MHP oyları! Meral hanımın adaylığıyla hiç de sarsıcı bir sonuç yakalayamadı… Cetvelle ölçülmüş gibi, hepsi aynı band’la seyirleşti…
Demek ki; halkın farklı bir tercih yüklemi, söz konusu değil… Yerel yönetimler, “sunumunda” sarsıcı bir beğeniye muhatap kılınmayan, ”hanımefendinin” genel seçimlerde sarsıcı bir muhataplığa taşınacağı iddiası da!
Geri plan okumasında, farkından dolayı, tercihle beslenen , inandırıcı bir durum değil… Eğer ekstra bir marifeti varsa, dünün ispatında, bunun karşılığının da olması gerekirdi.
………………………………………….
Mansur Yavaş tipolojisinin seyrini de göz önüne alın… Adam, ilçe belediye başkanlığını da, MHP Ankara Büyükşehir başkan adaylığını da, ”farkda farkını” teveccühle ortaya koymuştur. Sonra, farklı bir siyasi parti (CHP)den aday olmuş fark da; “tercih teveccühünü” hilafsız hakikat inkar edilemeyecek şekilde ispatlamıştır.
Şahsımın ,”Mansur Yavaş’a” kişisel bakışı farklı olsa da; tercih teveccühünde, ortaya çıkanı ve oluşan kdv’yi inkar etmeyecek ve bilecek feraset sahibiyimdir. Sezar’ın hakkı Sezar’a da, fark bahsi ortadayken…
Teveccüh marifetiyle desteklenen oluşları bir yana bırakırsak; Acaba sizin izahınız nedir?
www.sonsuzturkhaber.com sitesinden alınmıştır…