kuşadası escortmalatya escortdeneme bonusu veren bahis sitelerihttps://1baiser.com/escort/parissexemodelbahis sitelerihttps://www.ertecongress.org/sweet bonanzacanlı casino siteleriBağdar Caddesi Escortescort ankarasex izle
buca escort

Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası

beylikdüzü escort
ilbet

Tuzla azeri escort Alanya azeri escort Kayseri azeri escort Antalya azeri escort Diyarbakır azeri escort Anadolu yakası azeri escort Adana azeri escort Ataşehir azeri escort Şirinevler azeri escort Beylikdüzü azeri escort Halkalı azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Samsun azeri escort Avcılar azeri escort Pendik azeri escort Beylikdüzü azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Mersin azeri escort Avrupa yakası azeri escort Kocaeli azeri escort Bodrum azeri escort Bakırköy azeri escort Kadıköy azeri escort İzmir azeri escort bayan Beşiktaş azeri escort Eskişehir azeri escort Bursa azeri escort Şişli azeri escort Şişli escort bayan azeri escort İzmir Gaziantep azeri escort Ankara azeri escort Denizli azeri escort Samsun escort kızlar Malatya azeri escort İzmir azeri escorts Samsun azeri escort İzmir eskort bayanlar

ÜlkücüMilliyetçiTürkçüTürkeşÜlkü OcaklarıdövizakpchpmhpAhmet b.karabacakhasan külünk
DOLAR
19,0510
EURO
20,5023
ALTIN
1.211,97
BIST
5.031,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Parçalı Bulutlu
19°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Az Bulutlu
8°C
Çarşamba Az Bulutlu
11°C
adana eskort
Antalya Kumluca Konyaaltı Manavgat Muratpaşa Kaş Alanya Kemer aksu Döşemealtı kepez demre elmalı finike gazipaşa korkuteli serik
petshop

ÜLKÜCÜ, ENTRİKA KURMAZ

ÜLKÜCÜ, ENTRİKA KURMAZ
02.02.2017
0
A+
A-

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, “Başka varlıklar, başka emeller peşinde koşanlara uğurlar olsun” demekten başka sözümüz yoktur ” dedi

HaberRes_56989

ÖZTÜRK, Anayasa üzerindeki düzenlemelerin türlü sosyal sebeplerin bir sonucu olarak dikkate alınıp değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, ” Yoksa, -sanıldığı veya gösterilmek istendiği gibi- birden bire, hiç gereği yokken ortaya atılmış bir durum değil, bilakis Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların bir zarureti olarak görülmelidir. Devletin bir ‘Beka sorunu’ile karşı karşıya geldiği böyle bir zamanda, olayı, özellikle siyasi bir ‘Evet-Hayır’tercihinde görmek fevkalade yanlış ve tehlikeli olur ” açıklaması yaptı.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, “Herkesçe bilindiği gibi, uzun tartışmalardan sonra anayasamızda yapılması gerekli görülen değişiklikler halkın reyine takdim edilecektir. Ancak, meselenin daraltıla daraltıla bir ” EVET ” mi, ” HAYIR ” mı ?” ikilemine dönüştürüldüğü görülmektedir. Bir kere herşeyden evvel, bu değişikliğin bir hukuk meselesi olduğu açıktır. Devlet diye tanımlanan kurum ve kuruluşların yeniden tanzimiyle ilgilidir. “Yeniden Düzenleme” açısından bakıldığı takdirde, bu tür teşebbüslerin Türk devlet hayatında, imparatorluklardan Cumhuriyete ve cumhuriyetten sonra gerçekleştirilen “inkılap” ve “ihtilal” hareketlerine bağlı olarak  meydana çıktığı da bir hakikattir.

Bütün bu düzenlemeler, başka bir ifadeyle “Tanzimler” de gösterir ki, sosyal oluşumlar da, bir “sebep-sonuç” ilişkileri içerisinde meydana gelmektedir. Öyleyse, bugün, sözkonusu edilen Anayasa üzerindeki düzenlemeler   de türlü sosyal sebeplerin bir sonucu olarak dikkate alınıp değerlendirilmelidir. Yoksa, -sanıldığı veya gösterilmek istendiği gibi- birden bire, hiç gereği yokken ortaya atılmış bir durum değil, bilakis Türkiye’nin içinde bulunduğu şartların bir zarureti olarak görülmelidir ” açıklaması yaptı.

Öztürk, ” Muhakkak ki, demokratik bir hukuk devletinde, her vatandaşın tercihi bir haktır ve aynı derecede önemlidir. Ancak bu tercih, şahıslara indirgenerek, hatta özellikle kişiselleştirilerek yapılmamalıdır. Çünkü devlet kişilerle değil, kanun ve kurumlarıyla bakidir. Üstelik devletin bir “Beka sorunu” ile karşı karşıya geldiği böyle bir zamanda, olayı, özellikle siyasi bir “Evet-Hayır” tercihinde görmek fevkalade yanlış ve tehlikeli olur.

Ülke insanlarını, yöntem değiştirerek, bir “Evetciler “, bir “Hayırcılar” gibi yeni adlandırmalarla kutuplarda toplamak, bu işten medet uman kötü niyetli projelerin dışında, herkes için zararlıdır.

“Söz konusu vatansa diğerleri teferruattır” ifadesini siyasi bir slogan olarak görmek yerine, günümüz için, uyulması gereken bir hüküm olarak kabul etmek gerekir ” dedi.

Öztürk, şunları söyledi: ” Unutmayalım ki, Mustafa Kemal ve arkadaşları, memleketin kurtuluşuna bir “Çare” için Samsuna çıkmış; ülkenin içinde bulunduğu halin sorgu sualinde vakit kaybetmeden, işgal kuvvetleri karşısında, -bırakın savaşmayı- “Ölmeyi emrediyorum” demişti.

 “TÜRKLÜK ALEYHTARI MİHRAKLAR TARAFINDAN PROJELENDİRİLMİŞ OLAN BU OPERASYONLAR, HER TÜRLÜ VAKAYI BİR FIRSAT, BİR VESİLE SAYARAK DEVAM ETMEKTEDİR” 

Meselenin daha vahim, hatta en vahim tarafı ise Milliyetçi  Hareket Partisi üzerinde  gerçekleştirilmek istenen operasyonlardır. Türklük aleyhtarı mihraklar tarafından projelendirilmiş olan bu operasyonlar, her türlü vakayı bir fırsat, bir vesile sayarak devam etmektedir.

Bir tarafta MHP ve daha ziyade, bu hareketin lideri sayın Dr. Devlet Bahçeli, diğer tarafta “Muhalifler” olarak adlandırılan ve yönlendirilen bir topluluk var. “Muhalifler” olarak adlandırılan, zaman zaman da “Eski ülkücüler” sözü ile etiketlendirilen bu “fikr-i sabit oluşum” nerdeyse, tabii afetler cinsinden her hangi bir olayı bile partimizin bir kusurundan meydana geldiğini iddia edecek kadar bir akıl  durgunluğu , bir zihin  yoğunluğu yaşamaktadır.

Türk Milliyetçiliği’ne ömründe bir saat bile  hizmet etmiş,  yükselmesinde  pay sahibi olmuş her Türk vatandışının emeği  inkar  edilemeyecek kadar büyük ve kutsaldır. Türk Milliyetçiliğine inanmış insanlar, güçleri, imkanları ve konumları itibariyle bu ulvi davanın inşasında rol sahibi olmuşlardır.

Bu uzun yürüyüşte, tabii ki herkes ömrü, gücü ve nefesi yettiği ölçüde koşacaktır. Bu da bir kusur değildir. Kusur, direnci olup koşanların ayağına çelme takmak, oyalamak, hatta engellemeye “kalkışmak” tır. Halbuki, her ülkücü bu davanın bir bayrak yarışı olduğunu bilir.  Enerjisi  nisbetinde hedefe koşar, enerjisi yüksek olana bayrağı gönül rahatlığı ile devreder. Bu yürüyüşün önde gideni arkada kalanı, yaşlısı genci olmadığı gibi, “Eski” ve “Yeni” olanı da yoktur.

Beşeri bilimlerin hemen hepsi insanı “zaaf” ve “korku” ları ile birlikte değerlendirmek gerektiğini ileri sürer. Bu, bir bakımdan doğrudur. Eğer, bu korku ve zaaflar, üstesinden gelinemeyecek bir “ihtiras” a, bir “öfke” ye dönüşür ve ideal olan “Ülkü” nün üstüne çıkarsa, o zaman bu, “kıskançlık” ve ardından bir “intikam” duygusuna kavuşur. Bu safhadan sonra  “Ülkü” elini eteğini toplar aradan çekilir, tabir yerinde ise  bir “kör döğüşü”  başlar. Halbuki, devlet yönetiminde birincil güç “akıl” dır, “bilgi” dir. O nedenle, muhalefetimiz hissi değil, akli olmalıdır. Nefis değil, maşeri vicdanla,  “adalet” le olmalıdır .

“Türk Milliyetçiliğini Yaşatmak” ve “Türk Milliyetçiliğinden Yaşamak” bilindiği gibi, iki ayrı anlayış, iki ayrı değerdir. Türk Milliyetçiliğinden yaşamaya kalkışmak bir başka ifadeyle ondan geçinmektir ki bu, hiç de yüksek bir değer sayılmaz. Diğeri, Türk Milliyetçiliğini yaşatmak ise  fedakarlıktır. Hayattan fedakarlık, evlad ü ıyalden fedak‰rlık, makamdan, mevkiden, kısaca dünyevi olan konfordan fedakärlıktır.

“Muhalifler” in iddia ve itirazlarının ne kadarı kendileriyle; kendi ihtiras ve ikballeriyle ilgili, ne kadarı da Türk Milliyetçiliğinin yükselişi ile ilgilidir.? Bu sorunun doğru cevabını öncelikle, kendilerine, kendi vicdanlarında vermelidirler.

Bilindiği gibi, Ülkücü Hareket’te, her ülkücüye, şartların gereğine uygun görevler verilmiştir. Bu vesile ile edinilmiş mansıplar elbetteki kıymetlidir. Çünkü hayatın her basamağında Bu mansıplar  bir duruşun, bir düşünüşün  ve bir davranışın da rehberi,  hatta   “ayar” ı olmuştur. Ancak, zaman sonra rehberini kaybeder veya değişir ve bu ayardan uzaklaşılırsa, ortaya konulan “söylem” ve “eylem” ler de tabii olarak ayarsız kalır. Başka bir ifadeyle, kafanın ve kalbin ayarı bozulmuş olur. Anadolu’da okur yazar olmayan bir vatandaş bile bu tip adamı hemen görür ve “Ayarsız adam” sözüyle tanımlar.

 “TARİH, ÜLKÜCÜLERİ ZAMANIN ÖRSÜNDE DÖVEREK BİÇİMLENDİRMİŞ; DİN KARDEŞİ, CAN KARDEŞİ KAN KARDEŞİ, ŞAN KARDEŞİ YAPMIŞTIR” 

İşte bu ayar değişikliğindendir ki, evvelce edinmiş oldukları mansıpların önüne hep “ESKİ” sözü konularak takdim edilmektedirler. Hiç kimsenin sormasına gerek kalmadan bu malum  arkadaşlarımızın  “Biz ESKİ ülkücüysek, şimdi neyiz? ” Yeni ” olan tarafımız nedir? Bu fotoğrafı hangi sözle etiketlemek gerekir?” Gibi benzer sorularla kendilerini muhakeme etmeleri gerektiği kanaatindeyiz.

Şunu herkes kafasına koymalıdır ki bir ÜLKÜCÜ ölünceye kadar eskimez, erimez ve çürümez bir değerdir, bir pırlantadır. Eğer, bu gün, bir eski sıfatıyla tanımlanıyorlar ve bunu da övünülecek bir nitelikten sayıyorlarsa, bunun bir adım sonrası “ÇÜRÜMÜŞLÜK” olur.

Her ülkücü, Türk Milliyetçiliğindeki sadakati ve hizmetince büyüktür, Fakat “Ben Ülkücü” yüm diyen, beslendiği ve yükseldiği davanın üstünde, kendisini bir kıymet, bir değer görme gafletine düşmemelidir. Bundan daha büyük bir gaflet var ki, o da, ülkücülüklerini eskitenlerin ahlaklarını da eskitmiş görünmeleridir.

Şöyle ki, bir ülkücünün her şeyden önce, ve en evvel sahip olması gereken temel değerlerin başında İslam ahlakı ile ahlaklanmaktır. Aksi halde, “İ’la-yı kelimet-Ullah ve nizam-ı alem” diye bir iddiası olamaz.

Tarih, Ülkücüleri zamanın örsünde döverek biçimlendirmiş; din kardeşi, can kardeşi kan kardeşi, şan kardeşi yapmıştır. Bütün mahremiyetlerini, kendilerinden sonraya kalan ülkücüye, gözlerini kırpmadan, emanet edebilecek bir ahlaka sahip kılmıştır. Bir ülkücünün, değil bir ülkücüye, herhangi bir insana dahi kötü bir söz söylemek gibi bir hakkı, bir selahiyyeti de yoktur. Çünkü ülkücü yedisinden yetmişine, geleniyle gideniyle, ölüsüyle dirisiyle Türk milletinin hadimi olmak iddiasındadır.

Hakikat bu iken, bir ülkücünün bir ülkücüye hakaret amiz sözler sarfetmesi veya sarfedenlere ses çıkarılmaması hatta teşfik edilmesi hangi tür bir ülkücülükle, ülkücü anlayışla izah edilebilir. Böyle bir tutumla  nasıl bir “Güçlü iktidar” dan umut edilebilir.

Öyle görülüyor ki bu yapı, tek bir gün ve tek bir gece olsun memleketin içine düştüğü çıkmazlardan kurtuluşunu kendisine dert edinmek yerine, şahsi emellerinin tahakkuku için gece gündüz  entrikalar kurmakla meşgul olmaktadır.

Bütün bunlardan başka gözardı edilen bir başka gerçekliğe de deyinmek isterim ki, “O gerçekliğin bu gün yaşanan karmaşayla  ilgisiz veya ilişkisiz ollduğunu düşünmek iyi niyetin ötesinde fevkalade bir safdillik olur ,hatta büyük bir gaflet sayılır.

Şöyle ki, devletin bütün imkanlarına sahip bir iktidarı zaafa düşürebilecek ve ” Darbe ” yapmaya bile kalkışacak bir irade, bi güç, Türkiye’de zinde bir Ülkücü hareket’i gözardı etmiyeceği, hedef dışında tutmayacağı gün gibi açık ve aşikardır. Başaramayışındaki en büyük engel de Ülkücü Hareket’in başındaki Liderdir. Dr. Devlet Bahçeli’dir. Her ülkücü bunun farkındadır ve liderinin de yanındadır.

Ancak şahidi olduğumuz ve yaşadığımız olayların en hazin, en ürkütücü bir başka yüzü daha var:

Bir zaman ” Ocak Başkanlığı ” görevini üslenmiş olup ve bu gün ” Ülkü Ocakları Eski Başkanları ” ibaresiyle takdim edilen arkadaşların davranışlarıdır. ” Türkiyenin meseleleri ” ve hususiyle Ülkücü Hareket’in başında oynanan oyunlar karşısındaki duruşlarıdır.

Nasıl ki Her Türk anasından asker doğar ve asker olarak ölürse; her ülkücü de, aldıkları Ocak terbiyesinin gereği, yedisinde de ülkücüdür, yetmişinde de, Ve ölünceye kadar da davasının sahibi, ülküsünün eridir.

Ocağımızın terbiyesi olarak biliriz ki, ” Ocak başkanlığı ne ihtiyaç duyuldukça kullanılan bir eşya, ne de küçük işler için taşınan bir kartvizittir.

Söz konusu bu “Eski Başkan” larımız, aldıkları Ocak terbiyesi’nin bir gerekliliği olarak Milliyetçi Hareket Partisi’nin yanında olmak ve yükselişine omuz vermek yerine, oyunun bir parçası olmalarını acaba taşımakla övündükleri ünvanla nasıl barışık kılabilirler Şayet, bu mansıbı Ülkücü hareketin karşısında ayrı bir güç, bir cephe oluşumunda kullanmak gaflet ve gayretinde iseler, kendilerinden evvel, bu tür gaflete düşmüş olanlara, bir kere daha salim bir akılla bakmalarını öneririz.

Çünkü bir şairin ifadesiyle biz:

“Bağ-ı dehrin hem haza,nın hem baharın görmüşüz.

Biz neşatın da gamın da rüzgarın görmüşüz.”

 “YEGANE VARLIĞIMIZ ” TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ ” DAVASIDIR” 

Biliyoruz ki, Ülkücü Hareketi yolundan alıkoymak, engellemek isteyen kafalar hiçbir zaman eksik olmayacaktır. Bu kafalar oyun kurmaktan, entrika üretmekten yorulmayacaktır. Fakat Ülkücü hareket her türlü oyuna, her türlü entrikaya rağmen, bir gün evvelinden daha güçlü, daha temkinli, daha emin adımlarla Dr. Devlet Bahçeli’nin ardından yürüyüşüne ve yükselişine  devam edecektir.

Şurası unutulmamalıdır ki Ülkücü Hareket anonim şirketlerin kuruluş ilkeleri üzerine kurulmamıştır. Tarih bunun en büyük şahitidir.

Yegane varlığımız “Türk milliyetçiliği” davasıdır. Ülkücü Hareket’in iktidarıdır. “Başka varlıklar, başka emeller peşinde koşanlara uğurlar olsun” demekten başka sözümüz yoktur.

Yine, şurası unutulmamalıdır ki, bu davanın inşasında ve imarında, dar ağacına çıkmaya yaşı tutmayanların canı, kabirlerinde gözyaşı döken anaların yası, babaların sabrı ve metaneti vardır.

Bir kere daha hatırlatırım ki, Ülkücü Hareket bu iman, bu idrakle her zamanki gibi, liderinin emrinde her türlü göreve  hazırdır.

 

Escort Kayseri Escort Ardahan Escort Balıkesir Escort Nevşehir Escort Muş Escort Tunceli Escort Niğde Escort Şırnak Escort Giresun Escort Çanakkale Escort Manisa Escort Afyonkarahisar Escort Tekirdağ Escort Kars Escort Ankara Escort Polatlı Escort Mamak Escort Çankaya Escort Haymana Escort Sincan Escort Keçiören Escort Pursaklar Escort Etimesgut Escort Aydın Escort Kırklareli Escort Trabzon Escort Ordu Escort Konya Escort Siirt Escort Kahramanmaraş Escort Artvin Escort Kilis Escort Yalova Escort Batman Escort Van Escort Eskişehir Escort Antalya Escort Muratpaşa Escort Kemer Escort Kaş Escort Alanya Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Kumluca Escort Tokat Escort Bayburt Escort İstanbul Escort Sancaktepe Escort Bağcılar Escort Kayaşehir Escort Mecidiyeköy Escort Fulya Escort Beşiktaş Escort Zeytinburnu Escort Kartal Escort Tuzla Escort Küçükçekmece Escort Üsküdar Escort Merter Escort Güngören Escort Sarıyer Escort Bayrampaşa Escort Çatalca Escort Esenler Escort Bakırköy Escort Kadıköy Escort Maltepe Escort Şerifali Escort Çekmeköy Escort Kağıthane Escort Beylikdüzü Escort Başakşehir Escort Kurtköy Escort Beykoz Escort Ataşehir Escort Sultanbeyli Escort Esenyurt Escort Fatih Escort Eyüpsultan Escort Avcılar Escort Büyükçekmece Escort Beyoğlu Escort Nişantaşı Escort Pendik Escort Bahçelievler Escort Ümraniye Escort Şişli Escort Kocaeli Escort İzmit Escort Gebze Escort Karaman Escort Ağrı Escort Rize Escort Adana Escort Seyhan Escort Çukurova Escort Amasya Escort Erzincan Escort Kastamonu Escort Malatya Escort Yozgat Escort Mersin Escort Anamur Escort Yenişehir Escort Akdeniz Escort Erdemli Escort Mezitli Escort Silifke Escort Edirne Escort Çorum Escort Gaziantep Escort Şehitkamil Escort Şahinbey Escort Nizip Escort Isparta Escort Karabük Escort Düzce Escort Gümüşhane Escort Kırıkkale Escort Bartın Escort Burdur Escort Uşak Escort Adıyaman Escort Muğla Escort Dalaman Escort Marmaris Escort Milas Escort Datça Escort Fethiye Escort Bodrum Escort Samsun Escort İlkadım Escort Atakum Escort Aksaray Escort Bilecik Escort Şanlıurfa Escort Zonguldak Escort Osmaniye Escort Sakarya Escort Bingöl Escort Kütahya Escort Elazığ Escort Bursa Escort İzmir Escort Konak Escort Çeşme Escort Gaziemir Escort Buca Escort Bayraklı Escort Karşıyaka Escort Urla Escort Balçova Escort Bornova Escort Bergama Escort Çiğli Escort Bolu Escort Bitlis Escort Diyarbakır Escort Sivas Escort Iğdır Escort Denizli Escort Sinop Escort Erzurum Escort Kırşehir Escort Çankırı Escort Mardin Escort Hatay Escort Hakkari
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mecidiyeköy escortlar Şişli escortlar Bakırköy escortlar Halkalı escortlar Avcılar escortlar Şirinevler escortlar Bahçeşehir escortlar Taksim escortlar Beşiktaş escortlar Kartal escortlar Kadıköy escortlar Ümraniye escortlar Anadolu Yakası escortlar Maltepe escortlar Beylikdüzü escortlar Pendik escortlar Avrupa yakası escortlar Adana escortlar Kocaeli escortlar Antalya escortlar Gaziantep escortlar