Bahçeli, “Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tansiyonu normal sınırlara henüz inmiş değil. Hala kanama riski, hala felç ihtimali var ve görülüyor. Karışıklıktan nemalanmaya çalışan,huzurumuza kaynak yapan,kendilerini gizleyip meydanı taşa tutan ilkesiz ve çıkarcılara da sık rastlanıyor. Ümitle bekledikleri kaos için el ovuşturan, kavga çıkması için el sallayan, karanlığa alkış tutan odaklar 16 Nisan’da tamamen kaybedecekler. Bir tohumu düşünün, güneşe ulaşmak için yolundaki taşları nasıl da iter,üzerindeki taşları nasıl da geçer. İşte,16 Nisan’a böyle ulaşacağız. Yüksek bir ülküye bağlanmanın manevi mük?fatı eşsizdir. Bunu ancak davasında erimiş, yüreğiyle mücadele etmiş üstün şahsiyetler bilir. Aklımızdan bir an çıkarmayalım, yürüdüğümüz yolda engel yoksa o yol bizi hiçbir yere götürmez. Ancak engellerin çokluğu da normal değildir. Usta kaptanlara sorun,her fırsatta büyük fırtınaları nasıl atlattıklarını anlatacaklardır. Her bir fırtına ibret,her biri ders ve tecrübedir. Bizim hamd olsun tecrübemiz fazlasıyla vardır. Nitekim hiç kimseden alacak, görecek ve öğrenecek bir şeyimiz de yoktur. Bakıyorlar dam karla örtülü,sanıyorlar içeri gam yüklü. Ama yanılıyorlar,kesin yanlışa düşüyorlar.Ne aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamaz” dedi.
“UYARIYORUM, SABIRLARI ZORLAMANIN SONU İYİ DEĞİLDİR”
Bahçeli, “Kovanı patlamış arı gibi uçuşup etrafta vızıldayanların sürekli MHP’yi karalama, kara gösterme çabası bir defa insanlıkla bağdaşmaz. Davamız ucuz değildir, siyasi uyuşma ve uydulaşmanın son evresinde bulunan çapsızların mütecaviz tertiplerine karşı sahipsiz hiç değildir. Birisi dümenden kürsüye saldırtır, birisi ışıkları söndürtür, diğerleri küçücük salonu sabote ettirir. Her yer oyun, her yer tiyatro. Dedim ya, ülkücü yaparsa yarım bırakmaz. Yine aynı görüşteyim, yine aynı noktadayım. Uyarıyorum, sabırları zorlamanın sonu iyi değildir.