
Ali BADEMCİ
SMS:0542.311.1564
4 Ağustos, Enver Paşa’nın şehadet yıldönümü. O 94 yıl yıl önce, bugünkü Tacikistan’ın Belcivan bölgesi Çegan tepesinde Rus mitralyözlerinin ateşi ile bu dünyaya vedâ etmişti! Pamir Dağları’nın en yüksek tepesinde ulu bir ceviz ağacının dibine, Tacik Devletmend Bek ve Osmanlı Zabiti Faruk Efendi ile birlikte 5/6 Agustos 1922, 12/13 Zilhicce günü karatoprakla tanışmıştı! 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel 1996’da çıkarılan bir kanunla Enver Paşa’ya iadei itibar sağladığı gibi, belki de bir hatâ olarak mezarı İstanbul’a getirmiştir. İdeal arkadaşları Faruk Efendi ve Devletmend Bek eski mekânlarında aynı yerde durmaktadır.

Enver Paşa’nın ilk kabir yeri
Bizim kültürümüzde mezar nakilleri çok şey ifâde etmiyor ve özellikle şehitler konusunda kudsiyet arzeden daima ilk mekânlarıdır. O sebeble 11.Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Ağabeylerimiz Nuri Gürgür ve Rahmetli Nevzat Kösoğlu’nın delâletiyle Çegan tepesi ve ilk mezar yerinin TC. tarafından ihya edilmesi konusunda bir proje hazırlatmışlardı. Bu projeye elimizde bulunan “Basmacı Askeri Arşivi”nden biz de lojistik sağlamıştık. Dostumuz Prof. Dr. Suphi Saatçı da muazzam bir proje hazırlamış ve bu proje bürokrasiden geçmiş ve uygulama safhasına gelmişti; fakat maalesef yeni Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan zamanında birden ses-seda kesildi; şimdi ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Bu konuda yine dostumuz Murat Bardakçı da bizim verdiğimiz bilgilere dayanarak Haber Türk Gazetesi’nde bir yazı yazmış, “Tarihin Arka Odası” programında da tarafımızdan geniş açıklamalar yapılmıştı. Dolayısiyle bir temsilden ibaret olan İstanbul’da mezar ziyaret edilebilir ama, ebedi istirahatgâh mutlaka Türkistan Çegan tepesindedir!

Abdullah Gül cumhurbaşkanı olduğunda yapılan projenin maketi
Enver Paşa son yüz yıl içinde çok tartışılmış bir Osmanlı’dır; hâlâ aydınlarımız tarafından ona bir maceraperest, tekkeciler tarafından da “İslâmcı” avanturist gözüyle bakılmaktadır! En büyük talihsizlik Sarıkamış’ın mecnun muhalifi Köprülü Şerif tarafından yapılan ilk yayındır. Enver Paşa İttihad Terakkisi’nin ihya ettiği Cumhuriyet rejimi o günlerde Paşa’nın Türkiye’ye gelmesi bahis konusu olduğu için böyle bir yayına göz yummuştu! Mustafa Kemal ve Cumhuriyetçilerin böyle bir görüşü olduğunu kimse söyleyemez! Nitekim Mustafa Kemal onun şehadet haberini aldığı gün, dakikalarca ağlamış ”Ah yazıklar oldu, çok yiğit adamdı” demiştir. Mustafa Kemal’ın yaverinin şahid olduğu bu hadise, yaverin yeğeni Altemur Kılıç tarafından açıklanmıştır ve hâlâ canlı şahittir.

Enver Paşa’nın karakalem çizdiği bayrağı
Enver Paşa’yı şehid gözü ile görmeyen ve Bolşeviklik düşüncesi le “Telef” olduğunu iddia eden İ. H. Danişmend başta olmak üzere Paşa aleyhinde birçok menfii yayın yapılmıştır. Bunlar hiçbir çekilde zamanın gerçek bilgileri ve belgelerine dayanmayan duygusal yayınlardır. Paşa’nın Libya ve Balkanlar’da başlayan ilk askeri çalışmalarına ait mektupları neşredilmiştir. Kaldı ki Osmanlı arşivinde de herhangi bir eksiklik yoktur; TTK’nda neşredilmemiş fakat içeriği bilinen ve hiç de onu mahkum edecek tarafı olmayan dünya kadar belge de bulunmaktadır. Tarafımızdan yazılan ve mataryel olarak Basmacılar’ın askeri arşivinden faydalanılan yayın 40 yıldan beri orijinal belgeleri ile aydınlarımızın hizmetindedir. İnşaallah 2017 yılı içinde bu eserle ilgili yeni bir düzenleme yapılacak ve sonradan okunan birçok belgeye de yer verilecektir.

Daha sonra dizayn edilen Enver Paşa bayrağı
Kasım 1918’de İstanbul’dan ayrılan Enver Paşa’nın Almanya-Moskova-Kafkas çalışmalarını çok iyi bilmiyorduk. Geçen yıl Murat Bardakçı “Enver” adlı kitabında “Naciye’nin Mektupları”nı neşrederek bu konulara tam açıklık getirmiştir. Yazarının arzusu ile tarafımızdan dört sefer elden geçirilen bu esere Basmacılık konusuna açıklık getiren birçok ilâve ve açıklamalar konulmuş, yer adları zamanın istılahları o günkü manaları ile ortaya konmuştur. Naciye’nin mektuplarının orijinal tercümeleri de aynı yazar tarafından ikinci cild olarak ilim âleminin istifâdesine sunulmuştur. Dalayısiyle Ş.Süreyya tarafından ortaya konan Türkiye, Naciye’nin mektupları ve Basmacı arşiv meskukatının çelişir yanı bulunmamaktadır. Sayın Bardakçı’nın yorumlarında ufak tefek aşırılıklar bulunmaktadır ki, bizim yayınlarımız, Ş. Süreyya ve Naciye belgelerinde birbirine tezad teşkil edecek taraflar bulunmamaktadır.

Enver Paşa’nın Korbaşı Şirmat’a hediyesi
Dolayısiyle araştırma yapacaklar için her türlü doküman ortadadır; şahsen ilk çalışmayı yapanlardan birisi olarak duygusal yanlarımızın olduğunu kabul ederiz; fakat bu kadar belge ortaya konduktan sonra Enver Paşa’ya maceraperest, beynelmilel bir “Siyasi İslâmcı” gözü ile ile bakmak mümkün değildir; çünkü iyi tahlil edilirse II. Abdülhamid de böyle değildir; Mustafa Kemal’i de katiyen din düşmanı görmek imkânı yoktur! Bu hususlar bilgisizlikten kaynaklanmaktadır. Meselenin sadece toparlanmaya ihtiyacı vardır ve bu işi de yarının düzgün tarihçileri yapacaktır. Enver Paşa alâ bir şehid ve ulaşılmaz bir idealisttir. Rahmet diliyor ve Fatihalar gönderiyoruz.
Muıhabbetle.

Türkistan Basmacılar

Yüz yıldan beri kabri koruyan Özbek aile