ÜlkücüMilliyetçiTürkçüTürkeşÜlkü OcaklarıdövizakpchpmhpAhmet b.karabacakhasan külünk
DOLAR
27,4262
EURO
28,9659
ALTIN
1.652,98
BIST
8.263,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Cuma Gök Gürültülü
24°C
Cumartesi Çok Bulutlu
23°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
ÜÇ HİLAL'İN HİKAYESİ Ahmet B. Karabacak

İDLİP

İDLİP
18.01.2020
593
A+
A-

     Ali BADEMCİ

alibademci@gmail.com

İDLİP

Bay Esad İdlip’de bombardıman ile kendi vatandaşlarını öldürmeye devam ediyor! Ne yazık ki  Rusya arkasında, Amerika da ses çıkarmıyor.. ABD amacının petrol olduğunu ilk ağızdan ilân etti. PKK/PYD Doğu Suriye’de  kökleşiyor! Türkiye üç harekat ile Kuzey Suriye’de oyunu bozdu ama son harekât ABD ve Rusya tarafından sulandırıldı. Fırat’ın Doğusu’ndan içimizi yakan şehadet haberleri gelmeye devam ediyor da kimseden ses çıkmıyor! Hani ABD ve Rusya taahhütde bulunmuştu! Demek önemi yokmuş, anlaşmalar bozulmak için yapılıyormuş! İdlib’de  Rusya’nın baskısı ile resimi ateşkes ilan etmişti de o da gerilerde kaldı! Türkiye muhalefeti iktidar ve devlete “Esad ile anlaşın” diye hergün baskı yapıyor. Ne yazık ki çoğunluk aydınlar da bu kanaatten! Yani rejimin cinayetlerine ortak olun deniliyor!

Bu gidişat nereye? Rusya ve ABD; al birini vur ötekine! Türkiye Fırat’ın Doğusu’na  yerleşim bölgeleri inşa etmek için kendini yırtıyor fakat PKK/PYD haydutları bu işe tuzaklarla karşılık veriyor! TSK ve güvenlik kuvvetleri Irak’da, orada da yılların  birikimi kırılmaya ve ülkeye sızmaları önlenmeye çalışılıyor. Bütün bu hengamede İdlip’den Hatay sınırlarına doğru milyonlarca insan sefil bir yürüyüş içinde! Canlarını  ve çocuklarını kurtarmaya çalışıyorlar! Hatay sokakları İdlipliler’le dolup taşıyor! İlgililer Hatay nüfusunun 500 bin arttığını söylüyor. Anlayacağınız Türkiye’ye doğru barındırdığı kadar Suriyeli yaklaşıyor! Muhalefet bunların kovulmasını, devlet ise engellemenin yollarını arıyor. Bu gidişle “4 milyon daha misafir kapıdadır” diyebiliriz! Kafkas Lobisi  bunlara karşı mücadele etmemizi istiyor. Yani Esad’ın bombaları yetmiyormuş gibi bir de biz yapacakmışız! Ne yazık ki İP de bu konuda CHP’nin arkasına takılmış! Sizi gidi MHP’yi beğenmeyenler! Hoş MHP’nin de bu konuda sağlam görüşleri yok, onlar da AKP’nin arkasına takılmış gidiyor! Ve yüz yıl evvel Çanakkale’de İdlip’li şehitler yatmaya devam ediyor!

Türk Haleb’i unuttuk, Rusya himayesinde rejimin insafına terkedildi. Ne olur ne biter gazetelerde en küçük bir haber bile yok! Şanki herşey normal! Halbuki İdlip’de rejimin mezalimi Haleb’in devamı. Rejim,  merkezi olan Lazkiye’ye yol açmak için İdlib’e yükleniyor. Yani İdlib’i de Haleb gibi bir hayalet şehir yapmaya çalışıyor. Esad güçleri meşhur Şam karayoluna dayanmış! Süratle İdlip boşaltılıyor da  bizim şu tanınmış stratejistler ne yapıyor? Var mı fikri zikri olan! Allah akıl fikir versin ama aklı nerede bulacaksın! Bizde “strateji” denen şey yabancı basından tercümelerdir! Bereket devletimiz herşeyin farkında! Tarihimizi de coğrafyamızı da biliyor, politikası da doğrudur! Devletimizi “mezhepçilik” ile suçlayanlar Esad’ın bu işi nihai amaç olarak gördüğünün farkında değildir. Bir de üstüne üstlük Türkiye rejim ile  işbirliği yapacakmış da cinayetlere ortak olacak!

Devlet Başkanı İdlib’e müdahale için sinyal verdi de, acaba ne kadar ciddi! Tarih boyunca  Suriye’de Türk kırmızı çizgisi Afrin-Golan çizgisidir. Afrin Türkiye yönetiminde, Reyhanlı’dan itibaren Türk çizgisi Asi Nehri’dir. Nehrin doğusu  tarih sürecinde Arap yerleşimidir, nehir Türk akınlarının “uç” bölgesidir. İşte şimdi rejim Şam karayolunu ele geçirerek Asi’ye dayanmaya çalışıyor. İdlib’in Şam’a doğru Hama-Humus  hattı da kendileri yönünden güvenli değil, Kuneytra’ya kadar durum sallantıda! Şam karayolu açılamadığı için rejim Halep ve Kuzey Suriye yönünde de rahat hareket edemiyor. Dolayısiyla  Şam ve Lazkiye arası da yeterli derecede sağlam değil!

İdlib’de PYD/PKK yok, burası Suriye’de  Haleb’den sonra sünnî İslam’ın merkezi. O sebeble  dünya tarafından “örgütler alanı” olarak nitelendirliyor. Elbette  o örgütleri savunmak mümkün değil de, İran milislerinin bölgedeki mezhep mücadelesine ne diyeceksiniz!  ABD’nin öldürdüğü İran kahramanı aslında Suriye’nin cellâdı! Bunu bilen ve hakkıyle değerlendiren maalesef olmadı! Adam okumamış, yazmamış güya milli kahraman, güya general! Aynı PKK’lı gibi general! 

Peki Türkiye ne yapmalı? Türkiye tarihi çizgisine kadar, yani en az Asi Nehri doğusuna kadar  İdlib’i behamahal işgal etmelidir; kaçanları, kovalananları buralarda durdurmalı ve kendi topraklarında bloke etmelidir. Türkiye için hayati durum budur! Bu konuda Rusya’yı ikna ederse eder, edemezse kendi başına hareket! Tıpkı Fırat Doğusu gibi.. Yoksa milyonlarca insanı kabule hazır olun, kaybedecek zaman yok!

Muhabbetle.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.