“Batı Hangi Ülkeye Adalet ve İnsanlık Götürmüş?”
Kenan EROĞLU
Şunu batı yaptı,
Bunu batı yaptı.
Şunu batı icad etti,
Bunu batı icad etti.
Batı gelişti,
Batı’da demokrasi var,
Batılı insan çalışkan,
Her şeyi batı yaptı.
Peki, biz ne yaptık?
“Biz savaştık”. Öyle diyorlar, öyle söyleniyor.
İçerde de sözüm ona pek çok aydın! Bu şekilde düşünüyor. Çünkü bize hep böyle öğretiliyor.
Filmler, çizgi, filmler, çizgi romanlar, tercüme kitaplar, tek parti döneminde topyekün tercüme ettirilerek tüm kütüphanelere doldurulan Yunan klasikleri bize hep bunu öğretti.
Yunan klasiklerini okuyarak, batının da beslendiği bu kaynağı içimize sindirirsek batılı gibi oluruz, ileri gideriz, kalkınırız ve çağdaş oluruz diye düşünüldü.
Yunan ve Batı klasiklerini okudukça insanımızın kafasında; Felsefe batıda, edebiyat batıda, ilim batıda, sanat batıda, heykel batıda, müzik batıda, demokrasi batıda, ahlak batıda, kanun batıda, hukuk batıda, ekonomi batıda, sanayi batıda, askerlik batıda, düşüncesi oluştu. Bu düşünce gelişerek “bizden adam olmaz, burası Türkiye, biz yapamayız, biz geriyiz” düşünceleri haline geldi.
Şimdi sormak lazım.
Her iyi şey batı’da ise; batı bu güne kadar hangi ülkeye adalet, hukuk, insanlık, gelişme, kalkınma, götürmüş.
Batı hangi ülkenin gelişmesini, askeri yönden başarılı olmasını, ticaret ve ekonomide kendi kendine yeter hale gelmesini sağlamış.
Batı; hangi ülkenin şehirlerinin mamur, insanlarının eğitimli ve mutlu olduğunu sağlamıştır.
Batı doğuya ve Afrika’ya sadece ve sadece kan, gözyaşı, sömürü, soygun, yıkım, istikrarsızlık götürmüştür.
Tüm doğunun paha biçilmez tarihi eserleri gözü doymaz o batının müzelerini süslemektedir.
……
Hâlbuki biz;
Sadece savaşmamıştık.
Gittiğimiz yerlere adalet, insanlık, dürüstlük, ahlaklılık, meniyet götürdük.
Hiçbir ülkenin yer altı ve yer üstü zenginliklerini çalmadık, hırsızlık yapıp onların tarihi eserlerini ülkemize taşımadık.
Çünkü biz insanları Allah’ın biz emaneti olarak gördük.
Biz o zaman kendimizden emindik.
Kurallarımız, inancımız, imanımız, törelerimiz, geleneklerimiz, disiplinimiz vardı.
Her bakımdan gittiğimiz yerdekilerden üstündük.
Padişah da olsa, çoban da olsa, asker de olsa herkesin devlete bir can borcu vardı. İnsanlar bu borcu ödemekten yüksünmezler, çekinmezler herhangi bir şekilde öderlerdi.
Babaları idam edilen çocuklar bir kenara bırakılmaz onlara da görev verilir ve yükselmesi sağlanırdı.
(Enver paşa’nın oğlu “bize bir Enver yeter” denilerek hava kuvvetlerinden atılmazdı.)
…….
Kendinden emin insan yetiştirmemiz lazım.
Kendinden emin,
Milletinin büyüklüğünden emin,
Dininin yüceliğinden emin,
Tarihinin büyüklüğünden emin.
Milli değerlerinden emin.
Türk Milletinin dünyaya nizam vermek için gönderildiğinden emin.
Vatandaşının sağduyusundan emin.
Biz nice imparatorluklar kurmuş, dünyaya nizam vermiş çeşitli din, dil ve ırklardan gelen toplulukları bir çatı altında kimsenin burnu kanamadan hak ve adaletle idare etmiş bir milletiz.
Bizim askeri ve idari tecrübemiz dünyada hiçbir ülkede millette yok. Bunu unutmamalıyız.
Titreyip irkilip kendimize dönmemiz lazım.
Üzerimizdeki miskinliği, tembelliği, vurdumduymazlığı atmamız lazım.
……
Ama önce düşünmeliyiz.
Batı karşısında bu kadar ezik bu kadar zayıf olmamızın sebepleri nelerdir
Eğitim sistemimiz, neden bu kadar zayıf insan yetiştiriyor. Bizim bunlara bakmamız lazım.
Topluma bir bakalım.
Şöyle ki:
Din zayıf, dini bilgi zayıf.
Dini yaşamak zayıf, dini yaşamak bilgi ve şuuru zayıf.
İnanç zayıf, inanç bilgisi zayıf.
Millete, dile, tarihe bağlılık zayıf. Bu konularda insanımızın bilgisi de zayıf.
Hayatı düzgün yaşamak zayıf, hayat bilgisi zayıf.
Hoş görü zayıf, hoş görü bilgisi zayıf.
Dürüstlük zayıf, dürüstlük nedir bilgisi zayıf.
Başkasına saygı zayıf, saygı bilgisi zayıf.
Devlete bağlılık zayıf, devlet fikri bilgisi zayıf.
İnsanların bir birbirini sevmesi zayıf, sevgi bilgisi zayıf.
Devlet ve millet malını koruma zayıf, devlet ve millet malı bilgisi zayıf.
İyi insan iyi vatandaş olma bilinci zayıf. İyi vatandaş olma bilgisi zayıf.
Neden iyi vatandaş olunacak düşüncesi zayıf, Neden iyi vatandaş olmak gerektiği bilgisi de zayıf.
Tasarruf zayıf, tasarruf bilgisi zayıf.
Vs. vs.
Kısaca; Hayatı ve dünyayı anlama konusunda biraz zayıf kalıyor başkaca ve de pek lazım olmayan işlerle vakit geçiriyoruz.
Bırakalım, siyaseti siyasetçiler yapsın, biz iyi insan yetiştirmenin yollarını arayalım.