Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası
Tuzla azeri escort Alanya azeri escort Kayseri azeri escort Antalya azeri escort Diyarbakır azeri escort Anadolu yakası azeri escort Adana azeri escort Ataşehir azeri escort Şirinevler azeri escort Beylikdüzü azeri escort Halkalı azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Samsun azeri escort Avcılar azeri escort Pendik azeri escort Beylikdüzü azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Mersin azeri escort Avrupa yakası azeri escort Kocaeli azeri escort Bodrum azeri escort Bakırköy azeri escort Kadıköy azeri escort İzmir azeri escort bayan Beşiktaş azeri escort Eskişehir azeri escort Bursa azeri escort Şişli azeri escort Şişli escort bayan azeri escort İzmir Gaziantep azeri escort Ankara azeri escort Denizli azeri escort Samsun escort kızlar Malatya azeri escort İzmir azeri escorts Samsun azeri escort İzmir eskort bayanlar
Asena Kınacı MORAL
Türk Dil Kurumunun tanımına göre ; Trafik ulaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt tarafından kullanılması, geliş-gidiş, seyrüsefer,
Ulaşım yollarında bulunan taşıt ve yayaların tümü olarak ifade ediliyor.
Ülkemizin nüfusunun artması ile birlikte trafikte var olan araç sayısı da artıyor. İnsan ve araç sayısının hızlı artışı trafiği genel olarak karmaşık hale getiriyor. Trafik büyükşehirlerimizde çözülmesi gereken önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Yurdun en ücra köşelerinde bile yaşanan trafik kazaları da önlenemeyen çözülemeyen bir mesele ve yürek yangını olarak varlığını sürdürüyor.
Her yıl dünyada 1,3 milyon kişi trafik kazalarında ölüyor. Türkiye ölümlü trafik kazalarında dünyada -yıllara göre sırası değişiklik gösterse de- genellikle ilk on ülke arasında yer alıyor. Çok anlamsız, önemsiz gibi gördüğünüz bir trafik kuralının ihlali telafisi mümkün olmayan büyük kazaların nedeni olabiliyor. Trafik kazaları ocakları söndürüyor, canları yakıyor. Trafiğin kurallarına uyulmadığı için yaşanan trafik kazaları, genç yaşlı demeden aramızdan aldığı insanlar, söndürdüğü ocaklar, yıktığı yuvalar, öksüz yetim bıraktığı çocuklar ile tam anlamıyla bir terördür, felakettir.
Trafik kuralları ve trafik işaretlerinin herkes tarafından aynı anlaşılıp konuşulacak, uygulanacak ortak bir dili vardır. Trafiğin ortak dilinin olması herkes tarafından aynı anlaşılır, okunur, yazılır, yaşanılır ve uygulanabilir olmasını da kolaylaştırır diye düşünüyoruz. Ancak herkes tarafından aynı şekilde okunup, yazılıp anlaşılıp uygulanamıyor. Trafik kurallarını, trafik işaretlerini kendine göre yorumlayan yayalar ve sürücüler nedeniyle trafik kazaları da önlenemiyor.
Trafik kuralına uymayan her sürücü ve yaya içinde gizli bir trafik canavarı yaşatmaktadır. Hepimiz trafikten, trafiğin karmaşıklığından, trafik kazalarından muzdarip, dertliyiz. Ama trafik canavarı uzaylı değil. Trafik kurallarına uymayarak trafik canavarına dönüşen, trafik terörünü yaratan bizleriz. Trafik kurallarını ihlal eden her yaya veya her sürücü trafik terörünün baş aktörü olarak bilerek ya da bilmeden gizli birer trafik canavarı olarak aramızda dolaşıyor.
Yaya olarak sabırsızız. Karşıdan karşıya geçerken yaya geçitlerini, trafik lambalarını beklemek hepimiz için çok zor geliyor. Atlıyoruz yollara. Araç kullanırken evimize herkesten erken ulaşmak istiyoruz. Telaşlanıyoruz. Hız yapıyoruz. Hatalı sollama, her şeritte gezme derken kaza yapıyoruz. Oysa “geç olsun, güç olmasın.” diyerek kurallara uyarak yolumuza gitmeliyiz. Gideceğimiz yere biraz geç kalsak da kurallara uyarak güvenli gitmeyi daha doğru yol olarak tercih etmeliyiz. İklim koşullarını, yol koşullarını daima gözetmeliyiz.
Araç kullanırken gaza basmak isteyebilirsiniz, asfaltı ağlatmak isteyebilirsiniz. Gideceğiniz yere uçarak gitmek isteyebilirsiniz. Ama atalarımızın şu sözü kulaklarınızda olsun: “Acele giden ecele gider.” Sosyal bir varlık olduğumuzu unutmadan, başkalarıyla yaşadığımızı, bu dünyada her şeyde başkalarının da hakkı olduğunu unutmadan, diğer sürücülerin ve yayaların da hakkına saygı göstererek kul hakkına girmeden, sabrederek araç kullanmalıyız.
Trafik konusu değerlendirilirken trafiğe uyum, trafik kazaların önlenmesi gibi konularda eğitim ve öğretimin önemi de bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Sürücü eğitimleri daima titizlikle uygulanmalıdır. Önemsenmelidir. Hem yaya olarak trafik kurallarını öğrenme, hem de araç kullanma kurallarını öğrenme sürecinde eğitim ve öğretimde titizlik gösterilmelidir. Her iş için gereken liyakat araç kullanma ehliyetine sahip olurken de çok önemlidir. Trafikte bu kadar çok kaza haberleri verilirken belki de herkes iyi bir sürücü olamayabilir, belki de araç kullanmakta yetenekli değildir diye düşünmeden edemiyorum.
Büyük kazalar, en temel trafik kuralları ihlal edildiği için ve dikkatsizlik nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle yol güvenliği için en basit diye düşünülen bir trafik kuralına bile harfiyen uyulmalıdır. Emniyet kemeri kullanımı hayat kurtarır. Şerit ihlali büyük kazalara neden olur. Araç kullanırken telefonla konuşmak kazalara davetiye çıkarır. Yorgun ve uykusuz araç kullanmak kazaya neden olur. Hız yapmak hep tehlikelidir. Bu basit cümleleri kurarken uymamız gereken kurallar olduğuna inanırsak bu kazalar azalacaktır.
Trafik kurallarına uyalım. Uymayanları uyaralım ki herkes sağ-salim evine, yuvasına, sevenlerine ve sevdiklerine ulaşsın. Herkes kazadan beladan uzak olsun.