Ayakkabı Bot ve çizme Günlük ayakkabı Bot ayakkabı modelleri Çizme ayakkabı Terlik ayakkabı Sandalet Babet Spor ayakkabı Topuklu ayakkabı İç giyim Mayo Çorap Fantezi giyim İç çamaşır takımları Sütyen Gecelik Pijama takımı Gece elbisesi Plaj giyim Giyim Büyük beden Tesettür Etek Trenckot tarz eşofman takımları bayan Mont Gömlek Pantolon T-shirt Sweatshirt Kırmızı elbiseler Ceket Çanta Çanta aksesuarlar Bebek bakım çantası Spor çanta Okul çantası Laptop çantası Portföy çanta Bel çantası Postacı çantası El çantası Sırt çanta Bebek bakım çantası Omuz çantası
Tuzla azeri escort Alanya azeri escort Kayseri azeri escort Antalya azeri escort Diyarbakır azeri escort Anadolu yakası azeri escort Adana azeri escort Ataşehir azeri escort Şirinevler azeri escort Beylikdüzü azeri escort Halkalı azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Samsun azeri escort Avcılar azeri escort Pendik azeri escort Beylikdüzü azeri escort Maltepe azeri escort Ümraniye azeri escort Mersin azeri escort Avrupa yakası azeri escort Kocaeli azeri escort Bodrum azeri escort Bakırköy azeri escort Kadıköy azeri escort İzmir azeri escort bayan Beşiktaş azeri escort Eskişehir azeri escort Bursa azeri escort Şişli azeri escort Şişli escort bayan azeri escort İzmir Gaziantep azeri escort Ankara azeri escort Denizli azeri escort Samsun escort kızlar Malatya azeri escort İzmir azeri escorts Samsun azeri escort İzmir eskort bayanlar
MHP lideri Devlet Bahçeli partinin TBMM’deki grup toplantısında çok önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “2 gün sonra vefatının 84. yıldönümünü anacağımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletine sevdalı bir devlet adamıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetleri MHP ve Cumhur İttifakı’ndadır. Bu milli emanetlere asla leke sürdürülmeyecektir” dedi. Bahçeli, AK Parti’nin HDP ile görüşmesine ilişkin “Bizim görüşümüz bellidir, karar ve irademizde değişiklik yoktur. Bu değişikliği ya TBMM’de ele alıp sonuca gidelim ya da halk oylamasına gidelim. Bu iki seçeneğe de hazırız. Bu arada AK Parti heyetinin Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi son derece doğal bir adımdır. Bizim gözümüzde HDP neyse CHP de odur ve aynısıdır” ifadelerini kullandı.
Değerli arkadaşlarım, muhterem misafirler, sayın basın mensupları, haftalık olağan meclis grup toplantımız nedeniyle yapacağım konuşmama geçmeden evvel hepinizi selamlıyorum. Televizyon ekranlarından, radyo kanallarından toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyorum. Doğan her canlının vakti geldiğinde taşıdığı ruh emanetini teslim etmesi mukadderdir, bundan kaçış yok. Büyük halk ozanımızın Aşık Veysel’in vurguladığı gibi ‘Can kafeste durmaz uçar, ay dolanır yıllar geçer, dostlar beni hatırlasın’ Mühim olan duayla, şükranla hatırlanmaktadır. Selanik’teki ahşap evde doğup cumhuriyetin doğuşunu sağladı. Gün geldi tıpkı kargalar gibi düşmanı da İzmir’e kadar kovaladı.
Türk milletinin istikbal ve istiklali onun emsalsiz mücadelesiyle, anıtlaşmış yüksek ülküleriyle pırıl pırıl parladı, milletini yetim bırakmadı. Bütün eğitim süresinde büyük bir kumandan vasfının hamurunu yoğurdu. Atatürk demek üstün nitelikli bir dava adamı demektir. Atatürk demek milli mücadelenin başı, cumhuriyetin başarısı demektir. O bir insandır, kuşkusuz fanidir ve şimdi naciz vücudu vatan toprağına emanettir. Bizzat kendisi demişti ki “Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olmak, dünyaya gelmektir” Atatürk kurucu bir liderdir, ilk Cumhurbaşkanımızdır.
Türk devlet zincirinin halkaları birbiriyle iç içe geçmiştir. Gazi Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak kıymetidir. Türk milliyetçiliği, Türkiye’nin bağımsızlığını temin etmekle kalmamıştır. Atatürk liderliğindeki kurucu kahramanlar, sömürgeciliğe karşı Türk milletinin iradesini Türk milliyetçiliğiyle perçinlemişlerdir. 10 Kasım bir matem günü değil, yaşanmış onca hadisenin bir ifade günüdür. 2 gün sonra vefatının 84. yıldönümünü anacağımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletine sevdalı bir devlet adamıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetleri MHP ve Cumhur İttifakı’ndadır. Bu milli emanetlere asla leke sürdürülmeyecektir. Aziz Atatürk’ü minnetle yad ediyorum. Biz hepsinden razıyız, ruhları şad, mekanları cennet olsun niyazındayım. Arsız ve ahlaksız bölücüler hesap verecekler, Aziz Atatürk’ün en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacak ve yaşatılacaktır.
Tarihimizin her noktasında derinlere tutulmuş manevi bir hissiyatın berrak izlerini görmek mümkün ve muhtemeldir. İhmal edemeyeceğiz bir gerçek varsa o da şudur; bizim için milli hafızada yer etmiş her toprak vatandır. Artık sızlanmaya gerek yoktur. Türk milleti belini doğrultmuştur. Dünyanın konuştuğu bir Türkiye tablosu karşımızda asılıdır. Mağdurların sesi olan bir Türkiye gerçeği hepimize bir gurur yaşatmaktadır. Ülkemiz uzadıkça uzayan bir köprü, bir kucaklaşma sahası, ümitleri yeşerten bir yardımseverlik şahikası olarak sivrilmiştir. Aktif ve atılgan bir diplomasiye müdahil bir Türkiye’ye ulaşılmıştır. Yegane kuvvet Türk milletidir, Cumhur İttifakı’dır, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Türkiye siyaset eliyle pergelin sabit ayağını başkent Ankara’ya koyup diğeriyle 360 derecelik bir bakış açısına erişmiştir.
Biz kalp gözünden bakıyoruz, Batı kâr gözüyle bakıyor. Bilinmelidir ki mazlumların çığlığını duymayanlar sağır değil sahte ve samimiyetsiz odaklardır. Aynı şeyi petrol zengini bazı İslam ülkelerinin yöneticileri için de söylemek ahlaki tutarlılık gereğidir. Türkiyemizle iftihar ediyoruz. Mensubiyetinden onur duyduğumuz milletimizle övünüyoruz. Fırsat kollayanlarla çetin bir hesaplaşmaya girmekten asla kaçınmayacağımızı açık seçik haykırıyoruz. Zaman Türkiye zamanıdır, zemin Türk vatanıdır. Zafer ise Türk milletinindir. Hep birlikte yapacağız.
Türk siyasetindeki muhalefet anlayışı başkalarının ruhuyla var olma arayış ve arzusundadır. Çarpıklık da buradadır.
Ve mezkur muhalefet tantanası iç dünyasını hepten kaybetmiş, ülkesine yabancı başkentlerin prizmasından bakmayı alışkanlık haline getirmiştir. Gayri milli çoraklığın kaynağı da burada aranmalıdır. Adına zillet dediğimiz muhalefet partileri buhrandan buhrana sürüklendikçe milletine ve ülkesine iftiralarla saldırmayı geçim kapısı görecek kadar aşağılık bir seviyeye kapılanmaktadır.
Geldiğimiz bu aşamada sayıları altı mı, yedi mi, yoksa sekiz mi olduğu bile muamma hale gelen zillet ittifakı değerler anarşisine kapılmış, dedikodunun anaforuna düşmüştür.
Ahlak kaidelerini, milli karakteri, manevi vecibeleri hiçe sayan bir muhalefetin demokrasiyi yozlaştıracağını sadece kitaplar değil, tecrübeler de deşifre etmektedir.
Gerçi arsıza sözün, kokmuşa tuzun fayda etmeyeceğini bilsek de millet namına bu tespitleri yapmak, lazım gelen uyarıları paylaşmak ana görevimiz, milli mesuliyetimizdir. Doğruya doğru demeyi inançla sürdüreceğiz. Yanlışa düşenlerin de ipliğini pazara çıkaracağız. Lütfen bir an olsun şu söylediklerimi gözünüzün önünde canlandırmanızı rica ediyorum:
“KILIÇDAROĞLU ZİHNEN TUTSAK, SİYASETEN DE ZİNCİRLİDİR”
Almanya’nın muhalefet partisi başkanı İstanbul’a gelse ve Taksim İstiklal Caddesi’nde video kaydı yapıp ülkesine verip veriştirse, ne düşünürdünüz? Ya da Birleşik Krallığın muhalefet partisi İşçi Partisi’nin başkanı Ankara Kızılay’da sokağa çıkıp video çekse ve bunu da sosyal medyasından paylaşsa bunu nasıl yorumlardınız? Amerika’da muhalefette bulunan Cumhuriyetçilerin ileri gelen bir yöneticisi Çankaya’da ülkesi hakkında ileri geri konuşup bunu da videoyla servis etse buna nasıl bakardınız?
Bir de şöyle sorayım, bu tahayyülünü ifade ettiğim manzaraların size göre gerçekleşme ihtimali ne kadardır? Böyle bir zillete düşmeleri akla ve mantığa muvafık mıdır? Düşünsenize azgelişmiş bir ülkenin muhalif bir isminin Türkiye’de sokağa düşüp ülkesi aleyhine uluorta konuşması bile hayal sınırlarımızı ihlal eden marjinal bir hal özeti sayılmayacak mıdır? Bunların hepsini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yapmış ve imkansızı başarmıştır. Kılıçdaroğlu CHP’nin başına paraşütle indirilmiş ve özel görevle yetkilendirilmiş taşeron bir siyasetçidir.
Bu görev Atatürk’ü itibarsızlaştırma ve CHP’yi silme görevidir. Bu görevin temelinde Dersim isyanının rövanşını almak yatmaktadır. Kılıçdaroğlu’nun hiçbir söz ve eylemi CHP’nin önceki genel başkanlarıyla bağdaşmamaktadır. Bu tavizkar zihniyetin siyaseti hasım ve hezimet siyasetidir. Kılıçdaroğlu zihnen tutsak, siyaseten de zincirlidir.
Kendisi zalimlerin balmumundan mührü olduğunu, yalan ve iftiralarla bezenmiş parşömen kağıda basıldığını göremeyecek kadar şaşkın ve şuursuzdur.
Bu sahne, Atatürk’ün kurduğu partiye başkanlık eden şahsın nasıl kafa kola alındığını, nasıl tuzağa çekildiğini, tefeci ithamıyla mangalda kül bırakmadığı çevrelere nasıl da alın beni kullanın, Cumhurbaşkanı adayı yapın diyerek boyun eğdiğini ifşa eden maskaralık sahnesidir. Kılıçdaroğlu’nun anlata anlata bitiremediği temiz para mavrasının perde arkasında kanlı bir geçmiş, sömürülmüş coğrafyalar, yağmalanmış medeniyetler, çalınmış emekler, gasp edilmiş servetler vardır ve Kılıçdaroğlu işte böylesi bir dipsiz kuyuya merdivensiz inmiştir.
“BİZİM GÖZÜMÜZDE TESCİLLİ VATAN HAİNİDİR”
Türkiye’yi sağda solda, ülke içinde ülke dışında, parti odalarında veya grup kürsülerinde kara parayla itham edenler, Türk askerine, Türk polisine uyuşturucu ticaretiyle ilgili çamur atan kim olursa olsun, bizim gözümüzde tescilli vatan hainidir. Cari açığı kapatmak için uyuşturucu ticaretine göz yumulduğunu iddia etmek çok kirli bir FETÖ ağzıdır. Bu ağız kanlı bir terör ağzıdır. Bu ağız Kılıçdaroğlu’yla bütünleşmiş bir ağızdır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak başörtüsünü güvenceye alan ve ailenin korunmasını hedefleyen anayasa değişikliğini sonuna kadar destekliyoruz. Bizim görüşümüz bellidir. Karar ve irademizde bir değişiklik yoktur.Bu anayasa değişiklik teklifini ya geniş bir mutabakat halinde TBMM’de ele alıp sonuca gidelim ya da halkoylamasıyla milletimizin takdirine sunalım. Biz iki seçeneğe de varız ve hazırız. CHP dürüstse, sözünün arkasındaysa, başörtüsüne bez parçası demekten pişmansa buyursun, hep birlikte bu meseleyi köklü çözümle buluşturalım.
Bu arada AK Parti heyetinin anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi de son derece doğal ve doğru bir adımdır.HDP’yle niye görüşülmüş? Biz buna ne diyecek, nasıl bir tepki gösterecekmişiz? Günlerdir cevabı aranan marazi sorular bunlardır. HDP’ye nasıl baktığımızı tekrar etmeye lüzum bile duymuyorum. AK Parti heyetinin CHP’yle kurduğu temasa ses çıkarmayanların bizim sırtımızdan HDP’yi dillerine dolamaları müflis ve müfsit bir tavırdır. Zira bizim gözümüzde HDP neyse, CHP’de odur ve aynısıdır.