Sayılar Seni Söyler…
Şükrü Alnıaçık
Bugün şu sayılara biraz bakalım, bir daha seçimlere kadar hesap işlerine girmeyeceğim. Söz!..
Konsensus Şirketi Haziran ayı içinde 81 ilde toplam 1.500 kişiyle telefonla görüşmüş. PKK ile başlatılan açılım sürecinden akil adamlara, Gezi olaylarından biber gazına, alkolden Ergenekon’a hükümetin politikalarını vatandaşa sormuş…
Taksim olaylarındaki, holding, lobi, cemaat, medya ihanetlerinin halka dalga dalga yayılan etkisi henüz görülmüyor. Yani az bile söylenmiş. Bu yüzden de iyi yorumlandığı takdirde bu anket, geleceği aydınlatması bakımından önemli görünüyor. Anket, internette milyonlarca kez tıklanmış.
Aynı günlerde yapılan seçim anketinde AKP oyları hala “% 45’in” üzerinde!.. Ancak son bu ankette halkın sadece % 27’si, “hükümetin Öcalan’la görüşmesini” onaylamış. “Başkanlık sistemi“ne verilen onay da yine % 27 civarında… Bu % 27’lik dilimin 7’sinin, BDP’lilerden ve Marksist-Liberal sol seçmenden geldiği düşünülürse, Apo’yla görüşülmesine bile onay veren “kemiksi” AKP oy oranı, % 20’ye düşüyor.
AKP seçmeninin % 60’ı, AKP’nin “açılım politikası“na tepkigösteriyor. “Suriye politikası“nda % 40 oranında AKP’li, kendi partisini hatalı buluyor. Yani AKP’ye oy veren ve toplam seçmenin % 25 ila 30’unu teşkil eden milli hassasiyet sahibi bir seçmen kitlesi uçmak üzere… Bir bakıma “AKP’nin şahinleri” yuvasını arıyor! İşte bu kesim, MHP’nin oylarını artırma potansiyelinin en büyük dilimini oluşturuyor. “Sokakçılar” gibi kimseyi “döverek söverek” partimize davet edemeyiz. Tavanda ne olursa olsun tabanda müşfik olmalıyız.
Bize yakışan, sükunet ve şefkattir. Hassasiyet sahibi bir sağ seçmenin asla oy vermeyeceği CHP değiliz biz. Bir küçük ankette bile, MHP oylarının % 30’un üzerine çıkacağını görebilmek mümkün.
Başka bir soruda, halkın yaklaşık % 55’i, “sürecin PKK’nın işine yaradığını” düşünüyor. MHP’nin açılım/barış sürecine yönelik tepkisini olumlu bulanların oranı % 23,5… Ben bu dönemde telefonda “MHP“yi övmenin zorluğunu anlayabilirim. Anlayabildiğim bir şey daha var…
AKP’nin Türkiye’de halen 28 Şubatın, CHP’nin ve nihayet sokağın gürültüsüyle kemikleşmiş, % 20’lik bir seçmen kitlesi var. Bunun bir kısmı da doğudaki PKK hırıltısından sebepleniyor.
Seçmeni, çeçitli kaygılarla “oyunuz?” sorusuna “AKP” diye cevap veriyor. Ancak bu kitlenin yarısı, “gidişatla ilgili kaygılarını” dile getirerek, “her an tercihimi değiştirebilirim” mesajı veriyor.
Bunu, Erdoğan’ın “Taksim“de bütün çıkışlarına rağmen halkın % 38’inin desteğini almasından,
Bunu, “Ergenekon davası“na verilen desteğin de paralel bir şekilde % 37,9’a düşmüş olmasından,
Bunu, “yeni anayasa“yı tek başına refedanduma götürmesine sadece % 31,4 destek bulmasından,
Bunu, “başkanlık sistemine geçilsin” diyenlerin oy oranının 3 yılda % 30’un altına düşmesinden,
Bunu, “akil insanlar“a inananların oranının % 32’de kalmasından,
Bunu, AKP’nin “Suriye politikası“na verilen desteğin, % 32’ye düşmesinden anlıyorum.
Bu oyların MHP’ye akması konusunda neden mi umutlu olmalıyız? Sadece bir noktadan yürüyelim. Siyaset tarihinde travmatik dönüşümler vardır. Bana göre dönüşüm Reyhanlı patlamasıyla başlamış, Başbakan ilk darbeyi “Reyhanlı’ya gitmemek“le kendi Suriye politikasından yemiştir.
Yüzde 68 oy aldığı Reyhanlı’ya hatalı dış politikası yüzünden suçluluk psikolojisiyle gidememiştir.
Anket bunu da yansıtıyor ve bu milletin gerçek partisinin MHP olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Soru: “Reyhanlı’daki saldırıları ne kadar önemsiyorsunuz?” % 27.5 “çok önemsiyor” % 51,5 “önemsiyor…” Yani % 79’u “insan” % 21’i diğer canlılardan oluşan bir Türkiye olmuşuz.
Telefondaki adamların % 10’u kararsız, % 10’u da “önemsemiyor.” “Belki de soruyu soran anlatamamıştır” deyip geçiyoruz. Ne olursa olsun memlekette % 10’luk bir “PKK-BAAS koalisyonu” olduğu biliniyor.
“Peki patlamanın gerçekleşmesinde ve sonrasındaki süreçte hangi lideri hatalı buluyorsunuz?”
% 39,4 Erdoğan, 19,3 Bilmiyor, % 14,5 Kılıçdaroğlu , % 12,8 Hiçbiri, % 10,8 Demirtaş,
% 3,2 Bahçeli…
Burada da her hal ve şartta Erdoğan’a toz kondurmayan % 20 oylarını mecburen diğer üç lidere dağıtmış veya “cehaletin kollarına” sığınmış. AKP’nin öfkeli % 25’i ise “Erdoğan” diyememiş ama diğer liderlere de bulaşmamıştır.
Burada yapılması gereken, rakamlara boğulmaktansa bizdeki “naçiz yoğunlaşma“ya ortak olmaktır! Netice itibariyle AKP’nin kaynağı belli, kemikleşmiş oyu herşeye rağmen % 20’dir.
Sayılar seni söylemekte, irade sahibi seçmen seni beklemektedir.