Ülkü Ocakları, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in yaptığı açıklamalar üzerine aşağıdaki açıklamayı yaptı:
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in yaptığı açıklamalar kamuoyunca malumdur.
Siyasi tercihleri itibarı ile utanmazlık çukurunda debelenenlerin aklıselim sözler sarf etmelerinin hayalperestlik olacağının ayrımındayız. Ancak milletimizin bu konudaki hassasiyetini göz önünde bulundurarak malum şahsın ifadelerine karşı bir basın açıklaması yapmayı gerekli gördük.
Öncelikle milletimizin bilmesini ve emin olmasını isteriz ki Türk milletinin, Türk devletinin, Türk bayrağının ve Türk dilinin varlığı üzerinde söz söylemek bir yanda siyasal Kürtçülerin ve onların terörist uzantılarının elini, diğeri yanda kanlı emperyalist baronların elini tutanların hakkı da haddi de değildir.
Kaldı ki el attığı her işte hüsrana mahkûm olmuş, Milli Eğitim Bakanlığı dönemindeki başarısızlığından ötürü bugün yaranmak uğruna şekilden şekle girdiği Başbakan tarafından azledilmiş bir organizmanın ifadelerini ciddiye almak da sağlıklı olmayacaktır. Sarf edilen sözler siyasi tükenmişliğin, toplum nazarındaki itibarsızlığın; milletin nazarında kabul görmüş bir siyasi harekete ve onun Liderine saldırarak üstünün örtülmesi gayretinden daha fazlası değildir.
Görünen o ki terbiyesizlik meziyet, edepsizlik yetenek, ahlaksızlık gurur kaynağı olarak hükümet nazarında kabul görmektedir. Dilleri yılan gibi çatallaşmış, kalpleri fitne karasına bulanmış isimler iktidarı temsilen mikrofon başına geçmektedir. Tasması okyanus ötesinde, mama çanakları küresel oyuncular tarafından doldurulan bu kişiler azdıkça azmış, küstahlaştıkça küstahlaşmıştır.
Kendilerine ihtaren hatırlatmak isteriz ki, içinde bulunduğumuz bu mübarek ayın ruhuna uygun, ölçülü ve üsluplu konuşmaları şüphesiz ki kendileri için hayırlı olacaktır.
Durumun gerçek yüzü aslında bir Van atasözünde apaçık ifade edilmektedir. “Koyuna rakı içirmişler, kurdun evini sormuş”. Hüseyin Çelik de diğer çalışma arkadaşları gibi ayrılıkçılığı, bölücülüğü, ihaneti ve aymazlığı kadeh kadeh içmiş, ne kadar Türk ve Türklük düşmanı varsa el ele tutuşmuş, onlardan aldığı cesaret ile ağzından çıkanı kulakları duymaz hale gelmiştir.
Türk siyasi tarihinde böyle mübarek bir günde bu denli üslubunu bayağılaştırmış, yüreğini bu kadar karartmış, gözü bu kadar dönmüş bir iktidar ve temsilcisi görülmemiştir. Milleti ile kavgalı, devleti ile problemli, tarihe karşı kindar, yarına karşı içten pazarlıklı bu zihniyet her geçen gün biraz daha küstahlaşmaktadır. Bizler bu ayıp ve terbiyesizlik karşında takdiri yüce milletimize bırakıyoruz.