12 Eylül’ün gözaltına aldığı ama gözaltına aldıktan sonra kaybettiğimiz ülkü devlerine Allah’tan rahmet diliyen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Milliyetçiliğin yargılandığı 12 Eylül mahkemeleri, gözaltılar, işkencehaneler, idam sehparaları MHP’yi durduramadı” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Birileri güçlü olabilir, topları, tüfekleri, füzeleri olabilir ama bunlar Çanakkale’de de Dumlupınar’da da iman dolu göğsümüze çarpıp gitmişlerdir. O bakımdan önemli olan haklı olmaktır, hakkı güçlü kılmaktır” dedi.
Malatya Erhaç Havalimanı’nda MHP İl Başkanı Arif Yıldız ve partililerce karşılanan Vural, kent merkezindeki restoranda yaptığı açıklamada, bugünün 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümü olduğunu söyledi.
“Milliyetçiliğin yargılandığı 12 Eylül mahkemeleri, gözaltılar, işkencehaneler, idam sehparaları MHP’yi durduramadı” diyen Vural, şöyle konuştu:
“Geçmişe baktığımız zaman gerçekten bu 12 Eylül darbesinin hem milli irade ve egemenliğe hem de milli irade ve egemenlikten yana mücadelesini sürdüren milliyetçiliğin siyasi adresi MHP’ye vurulduğunu görürüz. 12 Eylül 1980’de gözaltına alındıktan 15 gün sonra kaybettiğimiz Aydın Demirkol, Mehmet Kazgan ve 12 Eylül’ün gözaltına aldığı ama gözaltına aldıktan sonra kaybettiğimiz ülkü devlerine Allah’tan rahmet diliyorum.”
Yerel seçimlerin Türkiye için önemli olduğunu kaydeden Vural, “Türkiye’nin gidişatını gördüğümüz zaman gerçekten içeride kutuplaşma, maalesef dışarıda yalnızlaşma, dışarıda kan ve bomba peşinde koşan bir iktidar, içeride insanları birbirine düşman kılan etnik ve mezhep geriliminde kendilerine siyaset oluşturmak isteyen bir iktidar var. O bakımdan 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler bu gidişatı durdurma imkanı verecek en önemli demokratik imkandır” şeklinde konuştu.
Türkiye’de kardeşlik ve birlik fikrinin hakim olmadığını iddia eden Vural, şunları dile getirdi:
“Türkiye içinde birlik fikri hakim olmuyor. Dışlama, ötekileştirme, ayrıştırma ve çatıştırma, maalesef Türkiye’nin sınırlarının ötesindeki bakış açısı, İslam’ın barışı, huzuru değil, maalesef Müslüman’ı Müslüman’a kırdıran birpolitikanın parçası haline geldi.
Türkiye, bugün ABD füzelerinin, ABD bombalarının peşinde. Maalesef Türkiye yanı başımızdaki ülkelere kan ve gözyaşı ihraç eden bir ülke gibi algılanıyor. Bu, bizim medeniyetimize, inancımıza ihanettir. O bakımdan dış politikada geldiğimiz bu noktayı sağlıklı değerlendirerek, bu güzel ülkemizi kaos ve kanla çevrili olan ülkelerdençıkartmamız ve komşularımıza huzur ve barışı getirmemiz ve onlara bu mesajı vermemiz gerekiyor.”
MHP olarak Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada medeniyetinin gücünü göstermesi gerektiğini düşündüklerini kaydeden Vural, “Birileri güçlü olabilir, topları, tüfekleri, füzeleri olabilir ama bunlar Çanakkale’de de Dumlupınar’da da iman dolu göğsümüze çarpıp gitmişlerdir. O bakımdan önemli olan haklı olmaktır, hakkı güçlü kılmaktır” ifadesini kullandı.
Bir gazetecinin CHP’nin Büyükşehir Yasası’na ilişkin itirazını değerlendirmesini istemesi üzerine Vural, MHP olarak büyükşehir statüsüne karşı olmadıklarını belirterek, şöyle cevap verdi:
“Büyükşehir statüsü önemli. Bunun aslında parlamentoda çok mücadelesi yapıldı. 750 binlik nüfus meselesi vardı. Aslında Malatya’ya bakıldığında nüfusa bağlı olmaksızın büyükşehir olmayı da hak eden bir ildi. Yani ihtiyaç vardı ama bizim asıl itiraz ettiğimiz husus büyükşehiri, bütün şehir olarak mülki idare sınırlarının genişletilmesiydi çünkü Malatya gibi bir ilde büyükşehirin mülki idare sınırlarını genişlettiğiniz zaman yerel ve kırsal kalkınmayı engellemiş olursunuz ve dolayısıyla aynı zamanda bu yörelerde kırsal kesimin yükünü artırmışolursunuz. Malatya çoktan hak ediyordu.”
SURİYE’YE ASKERİ MÜDAHALE TARTIŞMALARI
Suriye’de Türkiye’nin yalnızlaştığı iddiaları, son olarak ABD Parlamentosu’nda operasyona onay çıkmayacağı yönünde çeşitli görüşler olduğunun hatırlatılması üzerine Vural, “Birincisi, Türkiye’nin Suriye politikası bataklıkpolitikası olmuştur. Maalesef Türkiye yanlış politika takip etmiş, doğru olan politikasını değiştirmiştir. Özellikle ABD’nin isteği üzerine değiştirmiştir” dedi.
Türkiye’nin Suriye’de çatışmayı, silahı teşvik eden politika izlememesi gerektiğini ifade eden Vural, ” Suriye’ye müdahale milli menfaatlerimize aykırıdır çünkü riskler artmıştır, ekonomik yük atmıştır. Mülteci sayısı artmıştır.
O bakımdan Türkiye’nin Suriye’ye yapılacak operasyonda menfaati yoktu. Başbakan, Türkiye’nin milli menfaatleri doğrultusunda karar almak istiyorsa Suriye’de PKK ve PYD oluşumunu, yapılanmasını ortadan kaldırmasıgerekiyor” diye konuştu.