MHP’li Semih Yalçın’dan EtikHaber’e özel açıklama: “AKP erkânı, Osmanlı Devleti’nde Anadolu’daki Celali ayaklanmalarını çıkaran softaların ve onları el altından destekleyen Devşirme sadrazamların torunlarıdır”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın Başbakan Erdoğan ve diğer AKP’lilerin muhalefete dönük açıklamalarına ilişkin açıklamalar yaptı:
Türk milletinin oylarıyla oturduğu iktidar koltuğunda Türk milletinin egemenliğini ortadan kaldırmaya soyunan Başbakan Erdoğan, hedefine ulaşmak için hırs ve azimle çalışmaktadır. Ancak bu yolda ilerlerken muhalefetle, kendi kabının ve aklının ötesine geçen bir siyasi üslup kullanarak mücadele etmektedir. Ağzını her açtığında “Biz milletin hizmetkârıyız” diyen Erdoğan, önemli bir kesimi temsil eden muhalefeti milletten saymamaktadır. Erdoğan’ın gölgesiyle dövüşen bir siyasetçi modeli hâline gelmesinin temel sebebi, ihtiras ve arzularının aklının önüne geçmesidir.
Sayın Başbakan’ın hizmet ettiğini öne sürdüğü inançlarımızın temel prensiplerinden biri alçakgönüllülüktür. Ama kendisi tevazudan zerre kadar nasibini almadığı gibi, enaniyet ve kibir karakterinin temelini oluşturmaktadır. Başbakan Erdoğan, her şeyi en iyi kendisinin bildiğini inatla iddia etmektedir; hemen her alanda fikir yürütmekte, her konuda hüküm ve fetva vermektedir. Bunu yaparken de başkalarını bilgisizlikle suçlamakta, rakiplerini büyük bir keyifle yererken kendi nefsini göklere çıkarmaktadır. Cahilin en bariz özelliklerinden biri, sürekli olarak karşısındakileri cehaletle suçlaması ve bilgiçlik taslamasıdır. Cehaletin büyüğü, kendi cahilliğini bilmemek ve bilgi sahibi olduğunu zannetmektir. Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi cahiller, kâmile sen bilmezsin deyip, bu yüzden irfanı kaybetmişlerdir.
Hikmet sahibi düşünürlerden birinin şu sözleri de, her gün dakikalarca konuşan, herkese laf yetiştiren Başbakan Erdoğan’ı çok iyi özetlemektedir: Akıl çok olunca, kelam az olur. Akıl az olduğunda da söz çoğalır.”
Başbakan Erdoğan hükümetinin en büyük işbirlikçisi de rakip gibi göstermeye çalıştığı BDP-PKK ikilisidir. Şimdi bu izdivaç neticesinde bir de HDP adıyla siyaset kardeşi dünyaya gelmiştir. Bu yeni yapı halkı kandırmaya yönelik bir hülle partisidir. Bazı BDP’lilerin istifa ederek bu partiye geçmelerinin nedeni, yerel seçimler öncesinde iktidar-PKK işbirliğinin defolarını unutturmak ve halkın karşısına yeni bir bölücü yüzle çıkmaktır. Zira BDP’nin İmralı, Kandil ve Başbakanlık üçgenindeki trafiği fazla göze batmış ve sinsi planlar deşifre edilmiştir.
MHP’nin iftira konusunda yenilik yaptığını ileri süren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise kendi hükümetinin açıklarını örtme telaşındadır. İktidarın demokratikleşme adı altında bölücülerle sırt sırta vererek attığı adımların ele alacak tarafı olmadığı için, Bekir Bozdağ, gülünç bir savunma mekanizmasına başvurmaktadır. Bozdağ, hâli ve tavrıyla bir Başbakan Yardımcısından çok, haramilerin, Celâlilerin avukatına benzemektedir. Kendisine yaraşan Köroğlu’nun torunu değil, Celâlilerin artığı olmaktır. AKP erkânı, Osmanlı Devleti’nde Anadolu’daki Celali ayaklanmalarını çıkaran softaların ve onları el altından destekleyen Devşirme sadrazamların torunlarıdır.
Demokratikleşme adı altında yapılan ayrılıkçı operasyonlar, Türk toplumunu oluşturan sosyolojik faktörleri ve Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e nasıl gelindiğini bilmeyen yeniCelâlilerin ve işbirlikçi vezirlerin marifetidir.
Açıklamalarında muhalefeti “öcü göstermekle” suçlayan Bekir Bozdağ, “Korku pompalıyorlar” diyerek, gerçek niyetlerini halktan gizlemeye çalışmaktadır. Oysa iktidar sözcüleri, demokrasi edebiyatı yaparak iyimserlik ve barış havası pompalarken, hemen her gün bölücülük güç kazanmakta, nihai hedefe doğru adım adım ilerlemektedir. Haklarına sahip çıkıldığı iddia edilen Türk milletine, adını kullanması bile yasaklanmıştır. Vatandaşlarımız, AKP marifetiyle kimliksiz ve gayri meşru bir millet tanımına mahkûm edilmiştir. Kendi adını ifade etmesine izin verilmeyen bir milletin hizmetinde bulunduğun söylemek, yalancılık ve riyakârlıktır. Başbakan Yardımcısının devam ettiğini söylediği millete hizmetin hakiki sloganı “Durmak yok bölmeye devam” şeklinde özetlenebilir.
EtikHaber