Vallâhi öyle milletin ilgisine filân bakmayın. AKP’nin patronu ve onu takip eden her sözcüsü esâsında çırpındıkça batıyor. Ama gelin görün ki kamu oyu yine de onun puan topladığı eğiliminde… Yâni eğer bu kadar skandal, bu kadar alâmet-i farika görüşlerle puan toplanıyorsa demek muhalefet kendini ifâde edemiyor.. Dolayısiyle muhalefet görevini hakkıyle yapamıyor demektir. Bakıyorum gerek ana muhalefet partisi ve gerekse MHP’den çok kuvvetli sesler geliyor; zehir zemberek açıklamalar yapılıyor; ısrarla talep eden olmadığı halde adamlar Sevr’i ortaya koyup, orada yapılamayanları şimdi vatandaşın oylarına sığınarak,”Hak” adı altında meşrulaştırıyorlar da Anadolu’dan kuvvetli ses gelmiyor.Nedense buralardan Milli Mücâdele dönemindeki yiğitleri sahnede göremiyoruz.
Demek ki muhalefetin birinci handikabı bu. Adam Dıyarbakır’da 25.000 kişi ile 1.000.000 insan görüntüsünü verirken Anadolu’da böyle bir şahlanmayı muhalefet ortaya koyamıyor. Her iki muhalefet partisi Mustafa Kemâl’in teşkilâtçılığını iyi inceleyip ders almayı sağlayamazken, özellikle dünya literatüründe yiğitliği ile ün yapmış MHP, Alparslan Türkeş’in ,“Vatanımız için gerekirser kan dökeriz” buyruğunu yeterince ortaya koyamıyor ve Anadolu’da AKP’ye ikiye katlayacak ve büyük ses getirecek mitingler yapamıyoruz; böyle gösterileri Gaziantep’den ötelere özellikle Şanlıurfa’ya götüremiyor. CHP için de aynı şeyleri söyleyebiliriz.
Bir kere MHP şu AKP’nin iyi olan tasarruflarına bile destek vermemelidir. Cehennemin dibine kadar gitsin.. Desteğin ürününü AKP topluyor onun bunun “Yalâka” gibi ağır ve aşağılayıcı lâfları bizlere kalıyor. Ülke ekmeksiz de kalsa AKP’nin en iyi teklifine “Hayır” denmelidir. MHP olarak biz teklif edelim onlar “Evet” desin. Daha yakışık olmaz mı? Şahsen şu”Yine Tayyib’i Kurtardınız, Yine Onun Arkasındasınız” gibi harcıâlem lâflardan iğreniyorum. Bangır bangır bağırıyoruz ki, MHP’nin en büyük düşmanı AKP gibi beynelmilelci görüşlerin sahipleridir. Geçmişte hayatımıza mâl olan komünistler de beynelmilelci değil miydi? Komünistler bunlar gibi “Din-İmân” ihracı ile evlerimize kadar giremiyorlardı. Ama bunlar bizden görünerek bizi aldatıyorlar. Böyle bir vebâlin hesabını onlardan evvel bizim vereceğimizi düşünmelisiniz! Çünkü sebeb oluyorsunuz !
Allah aşkına AKP’linin hiç fukarası var mı? ”Arkabahçenin evliyâları” AKP’li İmam-Müezzin-Esnaf-Tüccar-Sanayici sair mensupların bunların devrinde hiç acze düştüğünü,icralık olduğunu gördünüz, duydunuz mu ? Halbuki geçmişlerinde bir sürü böyle müflisler, dolandırıcılar hâlâ mahkemelerde sürünen sahtekârlar vardı. “Yimpaş’çılar,Denizfeneri Vs.” ne oldu bunlar ? Deftertler bir bir kapatılırken Almanya’da dünya kadar zavallı işçiyi dolandıranlar servetlerinin üstüne servet katıyor. Bugün bu bolluğun azdırdığı dünya kadar “Mut’a” nikâhlı üfürme zenginler “Kirli Sakal” veya “Sahte Sünnet Sakal”la meydanlarda AKP bayrağı sallıyor. Sabah havaalanları “Dış Hatlar”ına uğrarsanız “Mut’acılar”ın dört ayını doldurup “Boş” ettiği sarışın bebekleri görebilirsiniz.
Kim görevini yapmıyorsa artık kendine bir öz eleştiride bulunsun. Kimsenin kimsenin yerinde ve makamında gözü yoktur. Zâten böyle işleri yapmaktan çok sonuçlandırmak hemen hemen bugünkü hukuki mevzuata göre mümkün değildir. Beyler “Ülkücüler” acından ölüyor. Bırakın öyle çocukluk ve gençlik yaşamamış karnı doyduktan sonra duyguları depreşenleri ülkücü sandıklarınızı.. Biliniz ki başkalarında milyon katı vardır. Tabii ki yine de bu davranışlar ülkücülere yakışan davranışlar değildir. Çünkü “Kötü örnek olamaz”.. Sonra bu işlerde partiyi kabahatli bulmak da çok doğru değildir. Adamın fıtratında varsa ne yapsın Parti, ne etsin Genel Başkan.. Adam kulundan tutmuş koyun çabanını birkaç devre vekil etmişse mutlaka cevâbı o nahoş görüntüler ve konuşmalar, dâvâ arkadaşlarına küfürler mi olmalıydı!
Hemen hemen her Belediye kendine, yani kendi parti mensuplarına çalışırken MHP’li Belediyeler bütün partililere çalışmaktadır. Adana Büyükşehir Belediyesi MHP’de değil mi ?Buranın işini kimler yapar isterseniz dökümünü vereyim. Üstelik MHP’li müteahhit de yok denecek kadar az.. Tabii “Çakma” olanlar, yâni öyle olmadığı halde kendini öyle gösterenler hâriç. Seçim arifesinde yatırım-hizmet ve alım işlerinindeki doğrudan temin limitinin 1.000.000 TL.’ye çıkarılşması düşünülüyormuş ki artık ihâle de yapılmayacak demektedir. Çünkü çok büyük işlerde idarenin dâhli kokuları hemen hemen hergün gündemde olurken; birkaç milyona kadar olan olan işlerde %60’atenzİlât oranına kadar kanun cevaz vermiş olacaktır.. Devletin işlerinin sayı olarak en %90’ı böyle işler olunca artık ihâle yapmaya da gerek yoktur. Çünkü milyondan yukarı işleri birkaç milyona böldünüz mü meseleleyi halleder milyonluk işleri de istediğiniz partili ve partisiz taraftarınıza verebilirsiniz.
Bizim insanımız aç kalmaya alışmıştır. Zaten genetiğinde de bu derece dayanaklılık vardır. Hiç bu işlerle uğraşmaz. İlgililerin incelemelerinde teşkilâtlarda “Açız-açığız” diyen insanların seslerine kulak vermeliyiz. Bu insanların en azından bir eğitime tâbi tutup karın doyurmanın,meşru çalışmanın yollarını göstermek zorundayız. Gazetelerde asâlet ve ahlâk taslayanın bal gibi “İhale takipçiliği” yaptığı günümüzde insanımıza helâl ekmek kazanmanın yollarını mutlaka anlatmak lazımdır. 12 Eylül mağdurlarından çakallık yapan üç-beş kişi çıkmışsa bunu umûma şâmil kılmak çok yanlıştır. Bugün başkanlık yapmış, yönetimdebulunmuş, bunca yıl içeride çürümeden ve yılmadan yattığı halde kimseye el-etek açmayan ülkücü adedi %99,99’dur. Kimse pisliğe bulaşmamıştır. Şu sokaktan çekilme sürecinde insanımıza gerekli eğitm verilmesine devâm edilseydi hareket bugün daha yükseklerde olurdu.
Kusura bakmayın arkadaşlar.. Evvelâ seçmeniniz sonra da sevenlerinizin müsbet de olsa AKP’yi desteklemenize izni yoktur. Çünkü bugün destek veriyorsunuz yarın altınızı oyuyorlar. Bunlar Arap kültürü almış insaniler: ”Gündüz külahlı gece silâhlı”.. Ülkücüler öylemi ? Gerekiyorsa 24 saat silâhlı; gerekmiyorsa 24 saat kravatlıdır. Gayri milli baskılardan zaten bıkmış olan insanımızın açlık da başına vurunca kimin kafasına vuracağını siz düşünün ! Ama illaki ki bu adamlara destek yok.. Vatandaşın anlayacağı dozda köstek olmak lâzım. Böylerce daha kârlı, dahadüzenli, daha mert olduğunuzu kendiniz gördüğünüz gibi, biz de göğsümüzü gere gere düşmanımızı tanıyacağız.! BeylerTürklüğün, Türk Milliyetçiliği nin hatta saf- temiz islâmi inançlarımızı istisimar eden bu din bezirgânlarından başka düşmanınmız yoktur. Kendi yandaşları ile Tanrı’nın arasına girsinler. Bizekarşmasınlar.. Biz de hiçbir şekilde, hattâ aleyhimize de olsa onlara destek vermiyelim..”Karaduvar” olmanın zamanı çoktan geçmektedir.Sağlıcakla kalın.