Vallâhi bizim “Gerici Sol” yine de “Ümmî Sol” danvatanseverdir.Hiç olmazsa yatıp-kalkıp namuslu insanlara küfretmiyorlar.Osmanlı’nın yıkılışında “Derviş Vahdeti” kılıklıların Damat Ferit Paşa’ya kadar çıkan ihânenetleri görmemezlikten gelinirken bugün muhatapları dâhi olmayan insanların fikirlerine,omuzlarına ve gölgelerine veryansın ediliyor..Bu devirde birtakım hatalar etmiş olsalar da sanki onlardan başka vurulacak adam yoktur.Söz Osmanlı’dan açılınca tarihimzin bütün günahı son 4-5 yıllık iktidarları dolâyısiyle hep İttihat Terakki ve onun mensuplarına yüklenir. İkide-bir çok sağlam olduğunu savundukları İmparatorluğun böyle 3-5 yılda nasıl dağıldığını düşünmek dahi ayrı bir zeka özürlülüğün ta kendisidir.Sonra hiç düşünmemişlerdir ki İmparatorluğun yıkıldığı falân da yok..Sadece “Devlet” şekil değiştirmişitir.Kendi akıllarına uyulup da “Sevr” uygulansaydı bugün Anadolu bir tane ne câmi ne de minâre bulamayacaktınız.
Evvelden “Derviş Vahdeti” çizgisi ile başlayıp “Hürriyet İtilâf” ile devâm eden İttihat Teraki ve İttihatçılar düşmanlığı,Cumhuriyet ile vatanın kurtulması noktasında bunların da fikirleri değişmiştir.Hatta 150’likler gibi müthiş düşmanlardan Refik Halid’in başını çektiği 13 gazeteci ve diğerleri Atatürk’ün hayatında çıkarılan bir kanunla affedİlmişlerdir.İsmet Paşa ve Menderes devirlerinde bu hükümetlerin ve devletin başını çekenlerin sıkı İttihatçı olmasından ötürü düşmanlık Cumhuriyet dönemimdeki uykusuna devâmetmiştir.Ama 1960’la birlikte özellikle orduda ve devlette Osmanlı doğumluların ardı kesilince iş evvelâ bugünkü gibi kimlik problemi olanların zihnine havâle edilmiştir.
Akıl almaz şeylerdir;lâkin”İzmir Süikastı”na Hacı Sami Kuşçubaşı gibi İttihatçı silâhşörleri bile katılmışken bu işi bile İttihatçılar’ın üstüne yıkan avareler akıldanelikten geri kalmamışlardır.Şöyle 40-45 yıl önce İttihatçı düşmanlığı bizde “Osmanlı Nesli” hitamı ile başlamıştır.Yaşadığımız bu zamanda önce “Milli Görüşçüler” sonra da ve daha kuvvetli vurgularla Aykut Edibali’nin “Milli Mücadeleciler” ekibi bu düşmanlığı dillerinden düşürmemişlerdir.Üç kitap okuyup kendini tarihçi sanan”Yalan Söyleyen Tarih Utansın” veya“Yunanlılar bağımsızlık ilan ettiği günlerde;İttihatçı Enver Paşa ve arkadaşları İstanbul’da Yunan bayrakları salladılar” gibi safsatalarla ortaya çıkanlara bakmayın siz.Onların mutlaka geçmişleri ile halledemedikleri meseleleri vardır.Meselâ birisi kendisi için “Abaza asıllı Türk gazeteci “diye yazdırabiliyor.. Bir diğerini ise nedense kitap okumada son sıralarda bulunan bizim ülkücüler yazılarında mehaz olarak gösterebiliyorlar.
Şahsen tarihçi değilim;ama,tarihimiz hususunda mutlaka hassas olmamızlâzımdır.İttihat Terakki vatan düşmanlarının değil vatanseverlerin geçmişidir.1908 Meşrutiyeti’nin sebebi İttihat Terakki olabilir; lâkin sahibi değildir.Meşrutiyete iştirak eden unsurların ve özellikle ordu mensuplarının çoğunun ittihatçı olduğunu söylemek mümkün değildir.Kaldı ki 1908 Meşrutiyeti’ni hazırlayan İttihatçı zihniyet ile Balkan Savaşı’ndan itibaren iktidara el koyan İttihadçılar birbirinden çok farklıdır.Yani bugün milletimizin hafızasındaki İttihadçılarMekadonyaDağlıarı’nın sergerdeleri veya Babıali Baskını’nın Yakup Cemil’i değil İtalya’nın Trablusgarba asker çıkarmasıyle bütün günahları sinesine çekip buraya koşan,buradan da soluğu Balkanlar’da alan “Subaylar”dır..Çünkü dünya savaş tarihine bu iki savaş da “Subay Savaşı” olarak girmiştir.İnkarcıların “Mason” diye tarihten sildikleri ve birkaç ay sonra Başbakan olacak Talât Paşa bu savaşta en önde sıradan bir erdir…
1.Cihan Savaşı’na gelince bu savaş İstanbul’da pisliğie ve gericiliğe;ihtikarın dik alasına bulaşan “İslâmcı” görünümlü “İtilafçı ve Yandaşları” yabancılarla işbirliği yaptıkları gibi kendi devletleri aleyhinde çalışmaktan geri durmamışlardır. Devlet savaşa girmeseydi İmparatorluk batmayacakmış?93 harbinde Ruslar’ıAyestefanos’a kadar İttihatçılar mı getirdi?Plevne’de Gazi Osman Paşa’ya bir sandık bir erzak gönderemiyen Talât mıydı?Geçelim bunları artık geçelim!Talat,Enver,Cemal ve daha nice ittihatçılar hakkında yeteri kadar hatıra neşiredildiği gibi akademik yayınlar da yapılmıştır.Hanedan mensuplarını bile yanıltan;hatta soyan speküler yayınlara ne olur takılmayın.İşte Türk Tarih Kurumu..Yıl sonu %50 tenzilâtla kitap satıyor.Burada aradıklarınızı bulacaksınız.
1.Cihan Savaşı’nda yenik görülmemize rağmen bugün Kafkas Cephesi’nden Kanal’a,Kanal’dan Çanakkale ve Irak’a kadar Ordumuz’un destanlar yazdığına kim itiraz edebilir.İngiltere’de Irak Cephesi İngiliz bozgunu hatırasına bizim adını bile unuttuğumuz “Kut Derneği”hâlâfaaliyettedir.NedirKut?Kut’ül-amare’de de İngiliz Generali Tausend’i yenilgiye uğratan Enver Paşa’nın amcası ve sıkı ittihatçı General Halil’in “Soyadı”dır.Tek tek inceleyiniz ve iyice bakınız İstiklâl Harbini’ni aynı ordunun sağ kalan subay ve mehmedçikleri kazanmamış mıdır?İnsaf edin yahu!…
Bugün Mustafa Kemal’a düşmanlık edenler İttihatçılar’asaldırıyor.Enterasan şeylerden biri de Atatürk yerden yere vurulurken baş ittihatçı Enver Paşa göklere çıkarlıyor.Yani Enver Paşa ile Atatürk vuruluyor.Bugün herkes belli bir kültür seviyesine erişmiş olup okuduğunu rahatlıkla anlayacak vaziyettedir.Özellikle ülkücü, ilgili ve araştırıcılar sağlam kaynaklara yönelmelidir.Babıali’ninkokmuş,kokuşmuş âlim ve alleme artıklarının fikirlerine kesinlikle itibar edilmemelidir. Her devir ve her zamanda,her topluluk veya fikir hareketinde yanlışlıklar olabilir.Hattaihânete varan görüşleri taşıyanlar da gelmiş-geçmiş olabilir.İngilizler’e sığınan Sultan Vahideddin’e nasıl “Hain” demeye dilimiz varmıyorsa,bazıİttihatçılar’ın da hatalarını hepsine şamil kılmamız bizi yanlışa götürür.Sağlıcakla..