Politika kolay bir iş değildir. Hele hele cebinden harcıyorsan bir hayli maddi güç de gerektirdiği gözler önündedir. Kesinlikle politikada sağlam bağlantıların yoksa ve maddî gücün de yerinde değilse bir yerlere gelmek mümkün değildir. Tabii ki nitelik önemlidir; ama zikredilen hususlar çoğu zaman daha önde gelmektedir. Hemen hemen 6 aydan beri “Aday Adayları” ölesiye bir mücadele verdiler. Hem para, hem zaman harcadılar. Aday tayin edilecekleri için elbette bir güvenceleri vardı. Özellikle Adana Seyhan’da Mustafa Akkuş, Ahmet Erdoğan, Uğur Kızıl, Süleyman Şimşir, Cumali Yücel, Turgut Bağdadi gibi eskiden beri “Ülkücü” yüzler olarak tanıdığımız şahsiyetler güçlerinin üzerinde bir çalışma sergilediler. Çukurova’da Alper Pişkin, Ceyhan’da Hadi Buhari ve Ahmet Sevimli de öyle.. Kamudaki görevlerinden bile istifa etmişler. Şimdi aynı görevlere getirilecekleri tabii ki şüpheli. Daha birçok arkadaş mutlaka bu durumdadır. Yakından tanıyıp gördüğüm için bu arkadaşları örnek verdim. Bu hususlarda acaba daha dikkatli olunamaz mıydı?
Ülkücülüğü hayat tarzı olarak benimsemiş ve yukarıda yakından tanıdığım için adlarını yazdığım birbirinden değerli dostların nasihate ihtiyacı olmadığını çok iyi bilmekteyim. Her şeye rağmen evvelâ merkezî iradeye karşı kendilerini ikna etmeleri, ileriye dönük kişiliklerini muhafaza etmeleri en akıllı yoldur. Çünkü diğer partilerde de benzer durumlar yaşanmakta ve çok yüksek derecede partilerini terk edecek hatta tayin edilen adayların ve partilerinin aleyhinde çalışacak kadar tepki koyanları görmekteyiz. Elbette hayal kırıklığı en büyük mağlubiyettir. Ama görünen odur ki, evvela bir koltuk için en az beş talip vardır. Bunlardan birisi “Aday” olarak tayin edilecek, ötekiler dışarıda kalacaktır. Kaldı ki yine de, kimin “Başkan” olacağı belli değildir. İşte politikanın gerçekten ince uzun bir yol olduğu burada da görülmektedir.
MHP başka partilere benzemez. Çünkü yaradılıştan bu partide herkes “Muhalif” olarak yaratılmıştır. Esasında aday adayı arkadaşlarımızın, koltuklarına bütün ülkücüler tabii olarak taliptir. Bu bakımdan sevinen arkadaşların yanındaki topluluklar her zaman üzülenlerden azdır. Çünkü her ülkücü, her mevkiin baştan sona kadar adayıdır. ”Kol kırılır yen içinde” hesabı, seçim kırgınlıklarını en kısa sürede üzerimizden atmalıyız. Öyle nutuk çekerken “Yufka yüreklilerle yetin yollar aşılmaz” kabilinden lâflar edip aile içi meselelerde fedakârlığa boyun eğmemek çok doğru bir hareket olarak görülemez. Ne yapalım zahmet ve yorgunluk isteyen bazı hedeflere “İdeal” gözü ile bakılır ki, gerçekleşmeme oranı her zaman yüksektir. Bu sebeple aile içi meselelerin Adana gibi kemâle ermiş fikirlerin sâhibi bir memlekette çok kısa sürede aşılacağı kanaatindeyim.
Önümüzdeki esas mesele, kesin olarak açıklanmamakla birlikte, merkezî kanaatin oluşmuş göründüğü Seyhan’dadır. Çünkü Bu seçimlerde açıklanan adayların kesinlikle “ülkücü” olmasına büyük ölçüde uyulduğu gözlemlenmiştir. Birkaç istisnayı da, merkezin tercih hakkına bağışlamak gerekli ise de, bu konuda çok itirazlar yükseliyor. Sanıyorum ki, gelecek seçimlerde adayların “ülkücü” olması “Töre” gereği sayılacaktır. Şimdiden buna hazırlıklı olmalıyız. Geçen seçimlerde Seyhan MHP adayı, temelden ülkücü bir şahıstı, ama az farkla da olsa seçim kaybedildi. Çünkü bu ilçenin çok özel hususiyetleri var. Bunları evvelki seçimlerin şartları ile iyice karşılaştırmak lâzımdır. Ondan sonra karar vermeliyiz. Aday olarak tayin edileceği ifade edilen Abdullah Çalışkan, “Milli Görüş” kökenlidir. Bunu kamufle etmek hiçbir şekilde mümkün değildir. Ama her halükârda bir dava adamıdır. Karaisalılı olması ve aile durumu da çok önemlidir. ”Tayyibzede” oluşuna bakılırsa “Tayyibçi” olmadığı anlaşılıyor. En azından Aytaç Abileri gibi olmayıp inançlı biri olarak tanınmaktadır. Seyhan gibi özelliği olan bir ilçede MHP’li olmayanların da reyini rahat alacağı ifade edilmektedir. Fakat şartlar ne olursa olsun daha başta adlarını sıraladığımız temelden ülkücü arkadaşlarımız ve epey zamandan beri yaptıkları çalışmalar Ankara’yı düşündürmektedir.. Ne yapalım haydi hayırlısı.. İnşallah ülkücü bir arkadaş olur.