Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz Mersin Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen Birlik ve Beraberlik Yemeğine katıldı.
Mersin Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen programa Genel Başkan Kılavuz’un yanı sıra Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Hüsnü Doğan, MHP Mersin İl Başkanı Sebahattin Kılıç, MHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhanettin Kocamaz, İlçe Ocak Başkanları, Belediye Başkanları ve çok sayıda Ülkücü katıldı.
Program çerçevesinde ilk olarak Kuran-ı Kerim tilaveti yapıldı. Kuran-ı Kerim’in okunup, duaların edilmesinden sonra konuşmalara geçildi. Gecede ilk olarak MHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhanettin Kocamaz bir konuşma gerçekleştirdi. Kocamaz konuşmasını tamamladıktan sonra Kılavuz da bir konuşma yaptı. Kılavuz’un konuşması şu şekilde oldu:
Başı Toroslar kadar dik, yüreği Akdeniz kadar engin yiğit ülküdaşlarım,
Yürekleri vatan aşkıyla tutuşan genç bozkurtlar ve Asenalar,
Saygıdeğer Belediye Başkanları ve Adayları,
Partimizin muhterem temsilcileri,
Sivil toplum kuruluşlarının ve basınımızın güzide mensupları,
Çok kıymetli hanımefendiler, beyefendiler, Değerli misafirler,
Hepinizi Yüce Allah’ın selamıyla selamlıyorum, hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Sizlerle birlikte olmaktan dolayı çok büyük bir gurur ve mutluluk duyuyorum.
Ülkü Ocakları, kurulduğu günden bugüne kadar her zaman yüce Türk milletinin üstün menfaatlerini ön planda tutarak çalışmalarını yürütmüş olan köklü bir kurumdur.
Ülkü Ocakları, kaynağını muhterem milletimizin kültüründen ve yüce dinimiz İslam’ın asırları kuşatan gücünden almaktadır.
Ülkü Ocakları, dünden bugüne Türk gençliğinin; sonu görünmeyen sularda boğulmaması, yabancı rüzgârlarda savrulmaması, kimliğini kaybedip başkalaşmaması için mücadele vermiştir.
Bu mücadelenin tarihinde şahadetler, idam sehpaları ve karanlık hücreler vardır. Bu mücadelenin tarihinde acı, çile, gözyaşı ve umut iç içe olmuştur.
Ülkücü hareket, kimseye minnet etmeden, alnının akıyla, bileğinin ve yüreğinin gücüyle feleğin çemberinden geçmiştir.
Ülkücülük bunca zorluğa rağmen, bir iman ve ahlak bayrağı olarak mensuplarının gönlünde nazlı nazlı dalgalanmış, ancak yere düşmeden bugünlere kadar gelmiştir.
Ülkü Ocakları; Türkiye’nin dört bir yanında bulunan yüz binlerce mensubuyla davamızı daha ileriye götürmek için büyük bir şevkle çalışmaktadır.
Başbuğumuzun emaneti olan ocağımızın berrak kimliğine leke düşürmemek için azami oranda bir dikkat göstererek faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.
Gençlerimizin sosyal, kültürel, milli ve manevi ihtiyaçlarını karşılamak için projeler üretmekte ve mesaimizi gençlerimizin gelişmesi ve yetişmesi için harcamaktayız.
Ülkü Ocakları ve Ülkücü Milliyetçi Hareketin çok kıymetli mensupları dört bir koldan ülkemizin içine düştüğü girdaba karşı halkımızı uyandırmaya çalışmakta, Ülkücü hareketin milletimizin tek umudu olduğunu haykırmaktadır.
Yüz binlerce ülkücü bu temiz duygularla hareketimizin başarısı ve ülkemizin geleceği için emek sarf ederken ne yazık ki bazı kimseler de bu güzel hizmetlerin şevkini kırmaya çalışmaktadır.
Dün olduğu gibi, bugünde, davanın ağırlığını taşıyamayanlar vardır. Hatta kerameti davada değil kendinde gören zavallılar göze çarpmaktadır.
Kimlik ve kişiliklerini davamızdan temin ettikleri halde bugün inkâr batağına düşen ve ortada gezen bazı aklı evveller bulunmaktadır.
Şahsi menfaatlerini her şeyin üzerinde gören bu tiplerin aslında yıllardır ülkücülüğü kullanan Ülküsüz olduğu bugün çok daha net bir şekilde görülebilmektedir.
Herkes çok iyi bilmelidir ki ülkücülük; beşikten mezara kadar adam kalabilme mücadelesidir. Bu kimlik bir şereftir ve Ne Mutlu sizin gibi bu şerefi taşıyabilen Ülkü Ocağı teşkilatımızın mensuplarına.
Değerli Dava Arkadaşlarım,
Muhterem konuklar,
Ülkemizin içinde bulunduğu süreci hepiniz çok yakından görüyorsunuz.
Bölücülüğün meşrulaştırıldığı, vatanperverlerin horlandığı, milletimizin birliğinin ve ülkemizin bütünlüğünün tartışmaya açıldığı günlerden geçiyoruz.
Milliyetçilik ayaklar altına alınmakta, ülkücülere yönelik sistemli bir karalama kampanyası yürütülmektedir.
AKP’nin Türk düşmanlığının boyutları kimsenin tahmin edemeyeceği bir seviyeye ulaşmıştır.
Öyle ki AKP üyesi profesör unvanını taşıyan bazı şerefsiz zihin fakirleri “Türk diye bir ırk yok” diyebilmektedir.
Binlerce yıllık tarihi geçmişimizi yok sayan bu çapsızlara hatırlatmak isteriz ki, Türklüğün tarihi ve kültürel gücüne sizin hayalleriniz dahi ulaşamaz.
Türklüğü ağzınıza almak için önce namuslu ve şerefli bir şekilde yaşayabilmeniz gerekmektedir.
Kimi aydın, kimi vekil, kimi bakan ve kimi başbakan unvanını taşıyan bu bölücü koro hep bir ağızdan hasım bir şekilde Türklüğe karşı seslerini yükseltmeye başlamıştır.
Allah’ın izni, yüce milletimizin teveccühüyle biz bu sesleri tek tek kısarız ve hepsinin hevesini kursaklarında bırakırız.
O sebeple bu ihanet odaklarına esaslı bir ders vermemiz lazımdır. Önümüzdeki dönem Türk Milletinin varlık ve yokluk seçim dönemidir. Ülkü Ocaklılar olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz.
Bütün ülkücüler bu hain güruha karşı büyük bir tokat atabilmek için gece gündüz çalışmalı ve vatandaşlarımızı aydınlatmalıdır.
Türk’e savaş açan bu gafilleri tarihe öyle bir gömmeliyiz ki bir daha insan içine çıkmaya yüz bulamasınlar.
Bu yüzden tüm dava arkadaşlarımızın yoğun bir gayret ve fedakârlıkla ülkücü hareketin başarısı için çalışması gerekmektedir.
Bizden görünüp bizi satan tüccarlara rağmen inadına birbirimize sarılmalı, birlik ve bütünlüğümüzden taviz vermemeliyiz.
Vatanımız üzerinde gezinen bu kara bulutları dağıtabilecek tek hareket; Milliyetçi- Ülkücü harekettir.
Türklüğü, hak ettiği itibarlı mevkiye yeniden çıkaracak, vatandaşlarımıza umutla bakacakları bir ülke bırakacak olan Milliyetçi- Ülkücü harekettir.
İman ve azimle aşılamayacak hiçbir engel, başarılamayacak hiçbir hedef yoktur.
Bu duygu ve düşüncelerle, zaferi kutlayacağımız kutlu vakitlerde yeniden görüşmek üzere hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un konuşmasını tamamlamasının ardından katılımcılara Ney dinletisi yapıldı. Dinletiden sonra Birlik ve Beraberlik Yemeği sona erdi.