Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, operasyon sonrası medyaya yansıyan haberlere değinerek, “AKP-Cemaat Kavgası’ön plana çıkarılmıştır. Devlet içinde başka bir devlet, yani derin devlet varlığının düşüncesi bile ülkemiz için bir utanç vesilesidir. ‘İçerden düğmeye basıldı’tabiri, demokrasi ile yönetilen Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milleti’ne hakarettir. Derin devlet yapılanması var ise, bu da 11 yıllıkiktidarlarında bu yapılanmaya müsaade edenlerin basiretsiz yönetim anlayışının başka bir tezahürüdür” dedi.
Yokuş, yaptığı yazılı açıklamada, bu operasyonların AK Parti iktidarının 11 yıllık “çürümüşlüğünün” de bir göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Her geçen gün yayınlanan farklı belgeler adaletsizliği, hukuksuzluğu ve insani değerlerin yitirildiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarlar, yatak odalarında bulunan para sayma makineleri 76 milyon vatandaşımızın emeklerinin gasp edilmesi manasına gelmektedir. Bizler milli gelirden herkesin eşit şekilde pay alması gerektiğini savunurken, bir kısım insanlar aç gözlülükleriyle ülkemizi soymuşlardır” dedi.
“YARGI BAĞIMSIZLIĞINA VURULAN BÜYÜK BİR DARBE”
Amirlere bilgi verilmediği gerekçesi ile görevlerinden alınan emniyet mensuplarına yapılan yargı bağımsızlığına vurulan büyük bir darbe olduğunu savunan Yokuş şunları kaydetti:
“Aynı zamanda çıkartılan jet yönetmeliklerle basın mensuplarının emniyet binalarına alınmamaları ve adli kolluk yönetmeliğinde yapılan değişiklikte tüm duyarlı vatandaşlarımızı ciddi bir endişeye sevk etmektedir. Şeffaf, temizve adil bir yönetim istiyoruz.
Yargı ve emniyete müdahaleyi asla kabul etmiyoruz. Hükümetin yolsuzluk yapanları adeta koruma ve kollama girişimleri, milletin vicdanını yaralamaktadır. Soruşturmaların selameti açısından ismi yolsuzluğa karışan tüm Bakanlar ve bürokratlar derhal istifa etmelidir. Operasyonu yürüten emniyet amirlerinin görev yerlerinin değiştirilmesi, yolsuzluk ve rüşvet skandalının açıkça kabulü ve ört bas etme çabasıdır. Bu noktada emniyet amirlerince operasyonlar devam ettirilmeli ve tüm yanlışlıklar gün yüzüne çıkartılmalıdır.”
Operasyon sonrası medyaya yansıyan haberlere de değinen Yokuş, “AKP – Cemaat Kavgası’ön plana çıkarılmıştır. Devlet içinde başka bir devlet, yani derin devlet varlığının düşüncesi bile ülkemiz için bir utanç vesilesidir. ” İçerden düğmeye basıldı’tabiri, demokrasi ile yönetilen Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milleti’ne hakarettir. Derin devlet yapılanması var ise, bu da 11 yıllık iktidarlarında bu yapılanmaya müsaade edenlerin basiretsiz yönetim anlayışının başka bir tezahürüdür. Şayet böyle bir yapılanma varsa ortaya çıkartılmalı ve gereği yapılmalıdır ” ifadelerini kullandı.
” SABİT GELİRLİLERİN AHINI ALMAYINIZ “
Meydana gelen ” mide bulandıran ” yolsuzluk olaylarının ekonomik faturası yoksul milletin sırtına yükleneceğini kaydeden Yokuş, ” Geçimde acze düşmüş, dar ve sabit gelirlilerin ahını almayınız. Tüyü bitmemiş yetim hakkından bahsedenler, garip -gurabadan bahsedenler, yetim hakkı yiyenlerden bunun hesabını sormazlarsa, bu yolsuzluğun üzerini örterlerse, bu millet elbette bunun hesabını sandıkta soracaktır. Siyasi iktidar tarafından “Yargı Bağımsızlığı’ilkesinin göz ardı edilmesine imkan verilmeden, tüm yolsuzluklar aydınlığa kavuşturulmalıdır. Ucube yönetmeliklerle operasyonlara müdahaleye son verilmelidir” dedi.