MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, HSYK’nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifini değerlendirirken, “Teklif, HSYK’da değişiklik değil, yavuz hırsızın ev sahibini bastırma, yolsuzluğun üzerini örtme teklifidir” dedi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, yolsuzluk ve rüşvet batağından kendisini sıyırmak için “icazet yollarına” düştüğünü ve Brüksel’e gittiğini ileri sürdü.
Erdoğan’ın, 17 Aralık’ta başlayan operasyondan bu yana savcılara yönelik ağza alınmayacak sözler sarfettiğini, “ülkede terör estirdiğini”, ancak Brüksel’deki temaslarının ardından yaptığı açıklamalarda HSYK düzenlemesine ve paralel devlet tartışmalarına hiç değinmediğini ileri sürdü.
Başbakan Erdoğan’ın, Brüksel’deki basın toplantısında, aylardır meydanlarda söylediği iddiaların hiçbirini dile getirmediğini savunan Vural, “Çünkü normal demokrasilerde kimse ciddiye almaz. Bunlar ancak Türkiye’de pazarlanır” diye konuştular.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Edoğan’ın Bürüksel’de düzenlediği basın toplantısına dikkat çekti. Erdoğan’ın, Bürüksel’de Türkiye’de yaşanan hiç bir konuya değinmediğini ifade etti. Vural şöyle dedi; “Burada savcılara ağza alınmayacak sözler söylüyor, Ap Başkanı karşısında süt dökmüş kedi gibiydi. Tornistan yaptı. Bir aydır söylediği iddiaları dile getirmedi. Çünkü normal demokrasi olan bir ülkede o iddiaları kimse dikkate almaz. Uluslararası çete varsa karşında Ap Başkanı var, desene orada. Burada masal anlatıyor, orada kapılanıyorsun. Brüksel’de konuştuklarına bakınca onunla aynı ülkede mi yaşıyoruz, yoksa o paralel evren de mi yaşıyor. Bu ülkede ise hakimler savcılar soruşturulur ama hırsızlar soruşturulmaz. Orada kuvvetler ayrılığının savunucusu oldu, sanki burada kuvvetler ayrılığını felç eden kendisi değil.”
Oktay Vural, Erdoğan’ın, HSYK’daki değişiklikleri “halkı rahatsız eden yanlışlıkların düzeltilmesi” olarak açıkladığını ancak aslında halkın HSYK’dan değil yolsuzluk ve rüşvetten rahatsız olduğunu söyledi.
Vural, şöyle devam etti:
“Brüksel’de, kuvvetler ayrılığının yılmaz savunucusu oldu. Bu kadar pişkinlik olmaz. Başbakan’ın kullandığı sözleri duyunca, ‘onunla aynı ülkede mi yaşıyoruz?’ diyorum. Belki o paralel bir evrenden gelmiştir. Yasalara karşı gelen, yargıya müdahale eden sen değil misin? 17 Aralık’tan bu yana yargı kararlarını ihlal eden sen değil misin? Savcıları değiştiren, kolluk kuvvetini tehdit eden, mahkeme kararlarını uygulatmayan sen değil misin? Polis ve savcı ayarlayarak, rüşvet ve yolsuzluk çetelerini koruyan, kollayan sen değil misin?”
Halkın savcıdan, hakimden şikayetçi olmadığını ama yolsuzluk ve rüşvetten rahatsız olduğunu vurgulayan Vural, iktidara göre halkın, “Reza Zarrap, bacanak, mahdum, enişte” olduğunu öne sürdü. Başbakan’ın, bölücü, diğer taraftan rüşvetçilerle birlikte yürüdüğünü dile getiren Oktay Vural, “Senin yeni yol arkadaşların bunlar. Daha önce zamlar güncelleniyordu, şimdi hukuka darbe güncelleniyor” dedi.
-HSYK teklifi
HSYK’nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinin dün başladığını anımsatan Vural, teklifin oldu bittiye getirilmek istendiğini iddia etti.
Dünkü oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut’un, yürütmeden aldığı talimatla teklifle ilgili işlemleri hukuksuz bir şekilde yerine getirdiğini öne süren Vural, teklifin tali komisyon olarak görüşüldüğü Anayasa Komisyonu raporunun, esas komisyon olan Adalet Komisyonu raporuna dercedilmediğini, buna rağmen görüşmelerin başlatıldığını söyledi. Vural, “Teklif, HSYK’da değişiklik değil, yavuz hırsızın ev sahibini bastırma, yolsuzluğun üzerini örtme teklifidir” dedi.
HSYK teklifine yönelik eleştirilerini sürdüren Oktay Vural, teklifi, “Yavuz Hırsız Yasası” olarak nitelendirdi. Başbakan Erdoğan’ın,”yolsuzluk ve rüşvet iddialarını” kapatmak için Meclis’i, “yasamatik” gibi gördüğünü dile getiren Vural, “Eskiden zammı ‘güncelliyoruz’ diyorlardı, şimdi hukuka darbeye güncelleme diyorlar” diye konuştu.
Adalet Bakanı Müsteşarı’nın, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı ile yaptığı telefon görüşmesine değinen Vural, Müsteşar’ın, söz konusu savcıyla, Bakan talimatı üzerine görüştüğünü ileri sürdü.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, dün TBMM Genel Kurulu’nda konuyla ilgili yaptığı açıklamayı anımsatan Vural, “Müsteşarın bilgi almak için aradığını söylüyor. Bunu bir hukukçunun söylemesi ayrı bir garabet. Yolsuzluğu soruşturan savcı, Bakan tarafından tehdit ettiriliyor sonra sürgün ediliyor sonra da hukuk devleti masalına inanmamız bekleniyor” diye konuştu.
Eski Bakanlarla ilgili fezlekelerin halen Meclis’e gelmediğini belirten Vural, “Fezlekeler Adalet Bakanı’na gelmiş. Bakan ne yapıyor? ‘Benim inceleme yetkim yok’ diyor. O zaman niye bekletiyorsun bu fezlekeleri. Amaç bellidir. Fezlekeleri seçim sonrasına bırakmak istiyorlar. Yolsuzluğun gündemden düşmesini bekliyorlar” dedi.
-Adana’da durdurulan tırlar
Adana’da durdurulan tırlara değinen Vural, MİT Kanunu’ndaki “soruşturma açılması Başbakan iznine tabidir” yönündeki düzenlemenin MİT personeliyle ilgili olduğunu, tırlardaki malzemeyi, yani bir objeyi kapsamadığını ifade etti.
Devletin suikast düzenleme, yasa dışı işlere girme gibi bir hakkının olmadığını dile getiren Vural, bu soruşturmaların önünün kesilmesinin, faili meçhulü meşrulaştırmak olacağını iddia etti.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, “Suriye’nin ku Kürtlerin özerklik ilan ettiği” yönündeki haberlere ilişkin soru üzerine, hükümetin, bu durumları engellemek için Meclis’ten aldığı sınır ötesi harekat yetkisini kullanmadığını söyledi.
Bölgede dört parçalı Kürdistan’ın oluşturulmaya çalışıldığını belirten Vural, bunun, Türkiye’nin milli güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu, ancak hükümetin herhangi bir tedbir almadığını savundu.