
Şunun şurasında birkaç gün kaldı. Partilerin Belediye Başkan adayları ile birlikte artık belediye meclis üyelikleri de açıklanmış olacak. Tabii olarak rekabetten kaynaklanan kavgalar da gündemde. Çünkü artık partiler oldukça politize ve hareketli. Şimdiden herkes afişlerini bastırmış, dâvetiyelerini hazırlamış sahaya inmiş bile. Tercih şekilleri şüphesiz partilere göre değişiyor. Kimisi yakından kimisi uzaktan kumanda ile atama.. Hatır için liste başlarına oturtulan ve o güne kadar ilgili partinin kapısından girmeyenler de maalesef çoğunlukta. Ortalarda dolaşan lâflara bakılırsa hemen hemen bütün başkan adayları “mukallid “ ve zayıf adamlara yönelmiş durumdadır. Tıpkı milletvekili seçimlerindeki gibi.. İktidar hedefleyen ve iktidara gelmekte iddialı olan partilere kuvvetli, kişilikli, bilgili adamlar gerekli iken çoğu zaman bu mecburiyete pek itibar edilmediğini de biliyoruz. Dolayısiyle iktidar olunması halinde “Bakan” yapacak veya olunmaması halinde muhalefet yapacak donanımlı insanlara çok ihtiyaç duyulduğu bir gerçek olarak önümüzde sırıtıyor.
Esasında özellikle “Büyükşehir Meclisleri” küçük bir mahalli parlamentolar durumundadır. Özellikle “Belediyecilik” alanında uzmanlaşmış ve birikimi olan birden fazla kişilere ihtiyaç vardır. Ancak böyle uzmanlar yanlış iş yapmayıp başkanlarının ve partilerinin yüzlerini güldürebilirler. Bugün “Belediyeler”in tonlarca pisliklerle dolu olduğu bir gerçek. Mutlaka “Devr-i Sabık” yaratılacak ve geçmiş işlemler didik-didik sorgulanacaktır. Bu incelemelerde alınan sonuçların da mutlaka kamuoyu ile paylaşılması en önemli icraat olacaktır.
Belediyeleri hırsızlık yapmak için aracı olmaktan kurtarmalıyız. Çünkü bunların ülke kaynaklarını doğru kullanıp kullanılmadığını herkes bilmek zorundadır. Kimler kayırılmış, kimlere şuulandırma kıyağı çekilmiş, kimler park yerlerine apartmanlar kondurmuş ve kimler tabii güzellikleri çiğneyerek villalara müsaade etmiştir yeni yöneticilerin bunları bulup çıkarması ve gözler önüne sermesi bir mecburiyettir. Yoksa eski düzen devâm edecekse yenilere ne gerek vardı? 5 yıl, 25 yıl belediye bütçesinden 5 kuruş yatırım yapmıyan “Büyükşehirler”var.. Bunların başkanlarını ve meclis üyelerini sigaya çekmedikten sonra pislikleri nasıl temizleyeceksiniz?
Özellikle bu seçimlerde ülkedeki mahalli idarelerin yüzlerinin değişeceği görülüyor. Birçok “Büyükşehir”i iktidarın elden kaçıracağı oyların düşmesinden bellidir. Tabii olarak seçimlerden CHP ve MHP’nin aslan payını alacağını uzmanlar ortaya koyuyor. Özellikle mahalli idarelerde icraatı kadrolar yapar. Kadron sağlam olduktan sonra tıpkı Tarsus’daki gibi senin elinden idâreyi kimse alamaz. Özellikle MHP’li Belediye Başkanları’nın en azından Burthanettin Kocamaz gibi dürüst, kişilikli ve icracı insanlar olması kaçınılmazdır. Hoca’nın hâlâ Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı için boyasız çarıklarla dolaştığını her gören ifâde ediyor. İşte bütün MHP’li Belediyelerde insan aynı manzarayı görmek ve yaşamak istiyoruz. Bir ülkücünün “Dürüstlük”ten başka öğünülecek başka bir şeyinin olmaması lâzımdır. Tabii olarak çalışkanlık da onu izleyecektir. Başkanı olduğu mahal cennete dönmelidir. Ivır-zıvır kandırmacalarla insanoğlu ancak kendini kandırır. Belki dönemi bile tamamlamadan adamı tasfiye ederler.
CHP için de aynı şeyler sözkonusu.. Bu partinin elinde bulunan Belediyeler’in kapısından CHP’li olmayan vatandaşlar da girmek istiyor. Kılıçtaroğlu dönemi böyle bir dönem olmalıdır. Şu anda bu mümkün değil. Çünkü ne kadar “Fraksiyon”artığı varsa bu belediyelerin idari kadrolarına kümelenmiş; aracılık hizmetleri gibi işler ve nemalanmak ile meşguldür. Bir önemli yemlik işi düştü mü hemen kendilerine aynı tiynette başka partilileri de maalesef buluyorlar. Ondan sonra vatandaş talep ve arzuları başka bahara..
Sözün kısası şudur ki, muhalefetin iki partisi de boş olan meydanı düzgün adamlarla doldurmalıdır. Haydi başkanlık işleri geride kaldı. Bari meclis üyeliklerinde daha titiz ve duyarlı olunmalıdır. Ancak böyle, müşterek düşmanı alt edebilirsiniz. Yoksa yine küsüratları toplayarak amaçlarına ulaşırlar. Neden Tarsus’da “Kürtler ve Aleviler”i kullanamıyorlar. Yani Allah’tan burası MHP’li mi yaratıldı.. Hayır burada yeteri kadar “Kürt”de var “Fellah”da.. Ama insanlar doğru yoldan ayrılmıyor. Tarsus’da hiçbir yerde görülmiyen muazzam bir “Şah İsmail Parkı” var.. Adam düşünmüş ve ortaya koymuş.. Kötü mü olmuş yani ?
İşte mesele bu kadar basit.
Kalın sağlıcakla.