MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın MHP Grup Başkanvekillerinin kasetlerini kendilerinin engellediklerini açıklamasıyla ilgili tazminat davası açtıklarını söyledi. “İmam hatibi bitirmiş ama iftira hatibi olmuş.” diyen Vural, konuya ilişkin hukuki süreci başlattıklarını, eşi ve çocuklarıyla birlikte aldıkları karar doğrultusunda her birinin 100’er bin liralık tazminat davası açtıklarını söyledi.
Mecliste basın toplantısı düzenleyen Vural, ülke ekonomisinin gidişatının kötü olduğunu belirtti. “Başbakan rüşvetin derdine düşeceğine; ekonominin, vatandaşın derdine düşse daha hayırlı olacak.” diyen Vural, ekonominin yapısal sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu ifade etti.
Ses kayıtlarında geçen iddiaları Başbakana soru olarak yönelten Vural, soygun çetesinin işbaşında olduğunu ifade etti. Yolsuzluğun gerçekten çuvala artık sığmadığını vurgulayan Vural, battıkça battıklarını kaydetti. Tapelerde geçen para miktarının eski para ile mi yoksa yeni para ile mi olduğunu soran Vural, “Paradan 6 sıfır attık demişlerdi. Meğer vatandaşın sıfırlarını atıp kendilerine ha bire eklemişler.” diye konuştu.
‘NE ZAMAN KİMİN BAŞINA NE GELECEĞİ BELLİ OLMAZ’
Dünyada, belki bu hesaptan kaçabileceklerini ancak gerçek hesaptan nasıl kaçacaklarını soran Vural, “Şehzade Mustafa’nın başına gelenler. Ne zaman, kimin başına ne geleceği belli olmaz.” ifadelerini kullandı.
MHP’nin kaset olayıyla ilgili İbrahim Faruk Bayındır hakkındaki soruların cevabının verilmediğini dile getiren Vural, Başbakanın sürekli paralel devlet dediğini hatırlatarak “İbrahim Faruk Bayındır, bu kirli siteleri satın alan, hangi yapının adamıdır?” diye sordu. Başbakanın meydanlarda kaset siyaseti yaptığını vurguladı.
Başbakan’ın ahlaksız kasetlerden bahsettiğini ve MHP Grup Başkanvekillerine yönelik kaset iddialarını hatırlatan Vural, “Böyle bir iftara atan, şeref, haysiyet ve cellat yoksunudur. Herşeyden önce kendisi hakkındaki iddialarına cevap vermelidir. Böyle bir şey olmadı ama böyle birşey varmış gibi sunan bir zihniyet var. Önce hukuk önünde hesap soracağım. Allah nezdinde de şikayetçi olacağım, davacıyım.” şeklinde konuştu.
‘İMAM HATİBİ BİTİRMİŞ AMA İFTİRA HATİBİ OLMUŞ’
“İmam hatibi bitirmiş ama iftira hatibi olmuş.” diyen Vural, konuya ilişkin hukuki süreci başlattıklarını, eşi ve çocuklarıyla birlikte her birinin 100 bin liralık tazminat davası açtıklarını açıkladı. “Başbakan bunu havuzundan mı öder, neresinden öder, bankadan mı öder?” diyen Vural, hukukun buna gerekli cevabı vermesi gerektiğini kaydetti.
Allah nezdinde de davacı olacaklarını vurgulayan Vural, haklarını helal etmeyeceklerini söyledi. Vural, “Yargı ile ilgili hiçbir paketi getirmeyin. Bu kanun tekliflerinin hepsini gündemden çıkarın. Cumhurbaşkanı Türk milletine verdiği sözü yerine getirmelidir. Yasayı veto etmelidir.” dedi.
HSYK’nın yapısında değişiklik ön gören yasa teklifinin yeniden görüşülecek olmasıyla ilgili Vural, “Anayasa Mahkemesi şimdiden yasayı inceleyip, hemen yayınlanıp yayınlanmasıyla birlikte yürütmeyi durdurma kararını vermesi gerekiyor. İvedilikle ve öncelikle yürütmesini durdurmasını sağlamalıdır. Hukuki boşluktan faydalanma imkanı verilmemelidir. Aksi takdirde Anayasa Mahkemesi ortak olur.” dedi.
BDP’nin özerklik inşası konusundaki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Vural, “Recep Tayyip Erdoğan ve Öcalan birlikte Kürdistanı inşa ediyorlar. Bunun sözü verilmiştir. Acaba Oslo’da Öcalan’da mı vardı? Ya onun olduğu fotoğrafta çıkarsa; çıkabilir belli olmaz. AKP-BDP koalisyonu. Biri yolsuzluğu görmüyor, AKP ise bölücülüğü görmüyor. Milletin malını mülkünü toprağını paylaşıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu. Vural, 30 Mart’ta vatandaşların buna göre oy kullanmalarını istedi.
Bugün Cumhuriyet tarihinin en kötü ikinci cari işlemler açığının yaşandığını ifade etti.
“Kırılgan ekonomi var. Başbakan, havuzların derdine düşeceğine, ekonominin, vatandaşın derdine düşse daha iyi olacak” diyen Vural, ABD Merkez Bankası’nın son raporunda Türkiye’nin en kırılgan ekonomi içerisinde gösterildiğini belirtti. Vural, “Ekonomide önemli bir riskle karşı karşıyayız” dedi.
Yolsuzluk faturasının da vatandaşın sırtına yüklendiğini savunan Vural, “Vur babam vur” diye konuştu.
“Mızrağın boyu çuvalın boyunu fersah fersah aşmıştır” ifadesini kullanan Vural, bir şirketle ilgili gündeme gelen iddialara değindi.
Vural, Başbakan Erdoğan’a, “Etiler Polis Okulu arazisinin ihalesiz alınabilmesi için kanunda değişiklik yapılması için görüşme oldu mu olmadı mı? Efkan Ala’ya bu konuda bir talimat verdiniz mi? Kimin, hangi ihalelerini takip ediyorsunuz? Oğlunuz, söylendiği gibi bu şirketin iliştirilmiş ortağı mı?” sorularını yöneltti.
Kamu bankalarının paralarının “yandaş havuzlara doldurulduğunu” öne süren Vural, “Ziraat Bankası’nı ihale havuzlarının içerisine kredi veren kuruma dönüştürmek, bu bankanın itibarın zedeler. Genel Müdür ‘çakayım mı bunlara’ diyor. Kime ne çakıyorsun? Birilerini tehdit mi ediyorsun? Zaten çiftçilere, köylülere çakmıyor musunuz? ‘Çakayım mı Mehmet abi…?’ Millete çakıyorsunuz” diye konuştu.
-“Nazar etmeyin, sizin de olur üç beş kuruşunuz-”
“Başbakan’ın, ihaleye giren iş adamlarına bakan aracılığı ile çöktüğünü” iddia eden Vural, “Ziraat Bankası Genel Müdürü ‘gayrimenkul istemedim’ diyor. Çiftçiden tarlasını istiyorsunuz, iş yerlerine haciz yapıyorsunuz. Bankalar Erdoğan’ın çifliğine dönüşmüş” dedi.
Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in, 17 aralık operasyonu sürecinde çelişkili açıklamalar yaptığını söyleyen Vural, “Nazar etmeyin, sizin de olur üç beş kuruş nedir ki? Bir trilyon eski para mı yeni para mı? Paradan altı sıfır attık demişlerdi. Meğerse milletten sıfırları attılar, kendilerine eklemişler” ifadelerini kullandı.
Vural, “Ne kadar savcıları değiştirirseniz değiştirin, bu işin içinden sıyrılamayacaksınız. Savcıdan kurtulsanız, vicdan azabından kurtulamayacaksınız. Ondan kurtulsanız tarihin azabından kurtulamayacaksınız. Ondan kurtulsanız Allah’ın gazabından kurtulamayacaksınız” dedi.
Vural, “Şehzade Mustafa’nın başına gelenlere bakın, ne zaman ne olacağı belli olmaz” diye konuştu.
-“Elinle iki binayı birbirinden mi uzaklaştıracaksın?”
Başbakan Erdoğan’ın “ahlaksızca kaset siyasetini sürdürmeye devam ettiğini” öne süren Vural, “İbrahim Faruk Bayındır kimdir? Kirli internet siteleriyle ne bağlantıları vardır? Bu kirli siteleri alan hangi yapının ele? Bayındır’ın şu günlerde bir istihbarat örgütüyle ilişkisi var mıdır? Kuzey Irak’a gidip geliyor mu? MHP’nin önündeki siyah araba… Nerede istihbarat, nerede hükümet?” diye sordu.
Vural, bu olaylarla ilgili savcılıkları başvuru yaptıklarını ancak bir sonuç çıkmadığını ifade etti.
İş adamı Latif Topbaş’ın açıklamalarına hatırlatan Vural, “(İki villa arasındaki mesafe 9, 10 metre olsun) derken ne yapacaksın? Elinle iki binayı birbirinden mi uzaklaştıracaksın? Ne planı bu? Bunların bir villa planı ve hazırlığı olduğunu net ortaya koyuyor” diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de basın toplantısı düzenlerken Başbakan Erdoğan’a tepki gösterdi. Vural, salı günü Başbakan’a seslendiğini söyledi. Vural, Başbakan Erdoğan’ın, yaptığı konuşmada ahlaksız bir takım kasetlerden söz ederken, “O zaman çıktı bunlar yayınlandı. MHP’nin grup başkanvekili sosyal medyaya bu şekilde düşmedi mi?” dediğini anlatırken şöyle konuştu:
“Böylesine bir iftirayı atan şeref ve haysiyet celladı ve yoksunudur. Bizim ailemize, edep, aile terbiyemize dil uzatacak birisi her şeyden önce kendisi hakkındaki iddialara cevap vermelidir. 2007’den beri grup başkanvekiliyim ve Allah’a hamd olsun ki böyle bir şey olmadı. Ama böyle bir şeyi varmış gibi kabul eden bir zihniyet. Önce hukuk nezdinde, Cenab-ı Hak da, gelmişim, geçmişim, ecdadım hepsi de bundan davacı olacaktır. Allah nezdinde de bundan davacıyız. İmam hatibi bitirmiş ama ‘iftira hatibi’ olmuş. Çünkü imam hatibe gitmek yerine top sahalarında koşuyor ve kaçıyormuş. Böyle bir kimsenin böylesine meydanlara iftira hatipliği yapamaz. Böylesine ahlaksızca bir takım hususları varmış gibi gösterip, bizim makamımıza, şahsımıza dil uzatandan davacıyız. Bunu kullanan kimse önce ağzına ayarını verecek, eline, beline diline sahip çıkacak, haddini bilecek. Aynı yalanı söylüyorsun. Biz senin gibi şeref ve haysiyet fukarası değiliz. Bu iftiraların hesabını başbakan Erdoğan verecektir.
Vural, “Erdoğan bunu havuzundan mı öder neresinden öder, bankasından mı öder ne yapar? Bu iftira hatibine, şeref ve haysiyet celladına hukuk tokadını vurmalı” ifadelerini kullandı.
-“Oslo’da Öcalan da var mıydı?”-
HSYK ile ilgili değişikliğin yürüyen mekanizmaya müdahale amacı taşıdığını, bu girişimi rüşvet ve yolsuzlukları korumak için yargı darbesi olarak gördüklerini belirten Vural, “Bu süreçte yargıyla ilgili hiçbir şey getirmeyin, yargıya müdahale etmeyin” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı’nın HSYK teklifini iade etmesi gerektiğini söyleyen Vural, hukuki boşluklara fırsat vermemek için Anayasa Mahkemesi’nin de bir başvurunun ardından ivedilikle ve öncelikle bu konuyu ele alması gerektiğini savundu.
Vural, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “Özerkliği inşa edeceğiz” açıklamasına ilişkin bir soru üzerine de , “Erdoğan ve Öcalan birlikte Kürdistan’ı inşa ediyorlar. Bunlar Oslo’da konuşulmuştu. Acaba Oslo’daki görüşmelerde Öcalan da var mıydı? Ya onun olduğu bir fotoğraf da çıkarsa? Olabilir, belli olmaz. Rüşvetçilerle bölücüler el ele milletin malını, mülkünü, egemenliği, toprağını paylaşma içerisindeler” dedi.