MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, uzun tutukluluk süreleriyle ilgili yapılacak düzenlemeye ilişkin, “Engin Alan’dan biz vicdanımız kadar eminiz. Birinci sınıf vatanperver, yasaya ve kurala uyan birisidir. Buna hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon kanalını aradığına yönelik iddialara değindi. Erdoğan’ın Anayasa’nın basın ve yayın hürriyeti ile ilgili maddesini çiğnediğini öne süren Yeniçeri, “Türkiye’de muhalefet liderinin sözlerinin halka duyurulup, duyurulmamasına bizzat Başbakan karar vermektedir” dedi.
AK Parti’nin bugün artık hegoman bir iktidar olduğunu iddia eden Yeniçeri, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’de AKP iktidarı otoriteleşmede sınır tanımamaktadır. İktidar hayatın her alanına ve bütün özgürlüklere müdahaleyi kendisinde bir görev ve hatta hak olarak görmektedir. İşadamından gazetecisine, içkiden ayrana, kürtajdan heykele, çevrilen dizi filminden atılan manşetlere, televizyon yayınlarına kadar bizzat Tayyip Erdoğan müdahale etmektedir. Köşe yazarlarının bırakın yazılarına, yazılarının satır aralarına dahi müdahale söz konusudur. Her halde bu büyük millet 30 Mart’ta AKP’nin bu totaliter uygulamalarına uygun bir cevap verecektir.”
Yeniçeri, gazetecilerin, uzun tutukluluk süreleriyle ilgili yapılacak düzenleme çerçevesinde Ergenekon tutuklularının tahliye edilmeyeceği iddialarını hatırlatması üzerine, bu davadan tutuklu olanlardan dolayı kamu vicdanının anormal derecede rahatsız olduğunu söyledi. Yeniçeri, “Orada yatan bizim milletvekilimiz var. Engin Alan var. Engin Alan Paşa’dan biz vicdanımız kadar eminiz. Birinci sınıf vatanperver, yasaya ve kurala uyan birisidir. Buna hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu insanların bir an evvel hukuki anlamda durumlarının yeniden gözden geçirilmesi ve bu çerçeve içerisinde de adaletin gerçek anlamda tesis edilmesi için harekete geçilmesi lazım” diye konuştu.
Bakanlarla ilgili fezlekelere ilişkin bir soru üzerine Yeniçeri, hükümetin fezlekeleri işlevsiz kılmak için elinden geleni yaptığını iddia ederek, bu mahkemelerin vermiş oldukları ya da verecekleri kararların geçerliliğinin kamu vicdanında bir anlamı bulunmadığını söyledi. Yeniçeri, “Gerek fezlekeler gerek yargılama düzeni gerekse Türkiye’deki adalet düzeni bu an itibariyle şaibeli hale gelmiştir” görüşünü dile getirdi.
Hükümetin müdahalelerinin tamamının gayrimeşru olduğunu öne süren Yeniçeri, “Anayasa ihlali olan ve Adalet Komisyonu’nu bir suç işleme komisyonuna çeviren hükümet en sonunda AB’den kulağına fısıldamalar sonucunda HSYK ile ilgili düzenlemeyi dondurmak zorunda kaldı. Delikanlıysa getirsinler HSYK’yı geçirsinler. Eğer gerçekten anayasaya, hukuka uygun diyorlarsa getirsin ve geçirsinler. Niye durdurdular? HSYK ile ilgili düzenleme muhalefete karşı şantaj olarak kullanılmıştır. HSYK’yı hırsızlıkları, soygunları, yolsuzlukları koruma kuruluna çeviriyorlar” dedi.