MHP Lideri Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül’ün yolsuzluk, rüşvet, dinleme ve benzer olaylardan dolayı DDK’ya talimat vermesini “Günaydın sayın Cumhurbaşkanı” sözleriyle eleştirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bu seçimler, 2002 yılından bu yana ülkeyi yönetmekte olan Adalet ve Kalkınma Partisinin, hem AKP’liler hem de vatandaşlar tarafından sorgulanması olacaktır” dedi.
Bahçeli, seçim çalımaları kapsamında İzmir’in Bayraklı ve Karşıyaka ilçelerini ziyaret etti. Bayraklı’da partsinin ilçe başkanlığının balkonundan vatandaşlara hitap eden Bahçeli, 30 Mart’ta yapılacak mahalli idareler seçimlerinde aynı zamanda Türkiye’nin geleceğinin de belirleneceği vurguladı.
Bahçeli, “Bu seçimler, 2002 yılından bu yana ülkeyi yönetmekte olan Adalet ve Kalkınma Partisinin, hem AKP’liler hem de vatandaşlar tarafından sorgulanması olacaktır. O sebepten bütün vatandaşların, bu seçimlere hassasiyet göstermeleri ve oylarını vicdan süzgeçinden geçirerek kullanmaları önemlidir” diye konuştu.
Bahçeli, Türkiye’nin aradan geçen 11 yıllık sürede iyi yönetilmediğini, sosyal ve ekonomik sorunlarını aşamadığını, halen 44 milyon insanın yoksulluk ve açlık sınırının altında bir yaşam sürmeye devam ettiğinisöyledi.
İşsizlik sorununun çözümünün, bütün siyasal iktidarların temel amacı olmasına rağmen işsizlik rakamlarına sadece 2012-2013 yılları arasında 154 bin yeni genç işsizin eklendiğini kaydeden Bahçeli, bu sorunun toplumlar için patlamaya hazır bir dinamit gibi olduğuna işaret etti.
Devlet Bahçeli, ülkede sorunlar devam ederken AKP iktidarının TOKİ tarafından düzenlenen görkemli açılış ve temel atma törenleri ile yandaş hale getirilen basına yaptırılan haberlerle her şeyi toz pembe göstermeyeçalıştığını iddia etti.
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sağlanan bu medya desteğiyle tüm kerameti kendinde gördüğünü, karizmatik bir havaya ve bir güç çılgınlığına girdiğini” iddia eden Bahçeli, “Böyle bir dönem başlamışsa bu, otoriter bir rejime kıvırılmadır. Bu diktatör hevesini kamçılamak olur ve ülkede artık tek adam rolüyle devletin tüm imkanlarını onun emrine vermek suretiyle ne tat kalır ne tuz kalır” dedi.
“17 ARALIK YÜZ KARASIDIR”
Bahçeli, 17 Aralık tarihinin, ortaya çıkan iddialar nedeniyle Türkiye için yüz karası olduğunu ifade ederek, bunun mutlaka açıklığa kavuşturulması gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan’ın iddilar karşısında “bana komplo kuruldu, montaj yapıldı” demekten öteye gitmediğini dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bu kadar yolsuzluk ve rüşvetin yoğunlaştığı bir ortamda, AK Parti olma iddiasını taşımak için bir görevi yerine getirmen lazım Sayın Başbakan. Kalkıp diyeceksin ki, ‘benim 11 yıllık iktidarım döneminde, partim AK Partisi’ydidolasıyısyla her şeyin dürüst, temiz ve güzel olması lazım ama ortada yolsuzluk ve rüşvetle ilgili laflar dolaşıyor. Bu nereden çıktı, neyin nesidir’ diye üstünü örteceği yerde, üzerine gitmesi lazım. Savcı kıyacağı yerde savcıları toplaması, polisleri, 8 binini yerden yere süreceği yerde o zaman kalkıp polislerle kolluk kuvvetlerini davet etmesi lazım. Bunların hiçbirisini yapmıyor, ‘bana komplo kurdular, bana montaj yaptılar’ diyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan sana montaj yapılıp yapılmayacağını bilmen için devletin tüm kurumları emrinde. Üniversitelere başvur, TÜBİTAK’a başvur, yetmiyor uluslararası kuruluşlara başvur. Ne yapıyorsan yap, montaj mı gerçek mi bir karara var.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, vatandaşların bu sorunun cevabını bilmek istediğini ama aradan geçen sürede görünen tek montajın, Başbakan Erdoğan’ın, iddiaları yalanlamak için düzenlediği mitinglerinde yaşandığına işaret ederek, şöyle devam etti:
“Yolsuzluğun ve rüşvetin üstünü örtmek için Ordu’dan başlayıp hala devam eden mitingler var. TOKİ’nin muazzam kürsüleriyle hazırlanmış mitingler, taşıma insanlar var. Bir de eskiden beri yapılan mitinglerin birbirlerine montajı var. Şimdi telefon konuşmasındaki montajdan evvel, bu telefon konuşmalarını inkar eden mitinglerdeki montajı görmek lazım. Vatandaşı niye aldatıyorsun, uçakla her yere gidip günde 3 defa miting yapacağın yerde, İzmir’e saygı duy, benim gibi ilçe ilçe dolaş halkla görüş. O zaman montajların ne olacağını göreceğiz.”
“İYİ MUKAYESE EDİN”
Vatandaşların, özellikle de AKP üyeleri ile geçmişte bu partilere oy veren seçmenlerin sandığa giderken iyi düşünmeleri gerektiğini dile getiren Bahçeli, vatandaşlardan 11 yıllık süreçte, kendi ailerenin durumundaki gelişim ile hükümette görev alanların durumlarındaki gelişme arasında kıyaslama yapmalarını istedi.
Eğer arada bir fark görmüyor ve durumlarından memnunlarsa Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermelerinde ve birlikte yürümelerinde hiçbir sakınca olmadığını anlatan Bahçeli, şöyle konuştu:
“Bayraklı’daki Bilal’lerden villası olan var mı? Gemicik, gemi var mı? Bırak gemiyi kayık var mı? Peki şirketleri var mı? Yasin el-Kadı gibi bir dayısı var mı? O zaman Recep Tayyip Erdoğan’ın Bilal’ine bakın, neler var acaba?Kardeşçe, adaletçe, birbirlerinin seven, sayan insanlar topluluğu olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kalkınma kavranmına uygun olarak Başbakan’ın oğlu da mutlu, dört bakanın oğlu da mutlu, Bayraklı’daki de mutlu olmaz mı? Bu böyle değilde arada uçurumlar varsa biraz düşünmek lazım.” Seçimler için vatandaşlardan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayları Murat Taşer ve Bayraklı Belediye Başkan adayları Mehmet Toptaş için destek isteyen Bahçeli, Bayraklı’nın ardından Karşıyaka ilçesine geçerek çarşıyı gezdi. Vatandaşları selamlayan Bahçeli, Karşıyaka Öğretmenevi’nde de zarşı esnafı temsilcileriyle bir araya gelerek sorunlarını dinledi.
”CUMHURBAŞKANI OLMA ŞANSIN KALMADI”
Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olma şansının kalmadığını belirterek”Bu yükle Çankaya yokuşunu çıkamaz, dizi çözülür” dedi. Bahçeli İzmir programı kapsamında Menemen ilçesinde de halka seslendi. Türkiye’nin 11 yıldan bu yana iyi yönetilmediğini, üniter yapı, milli devlet anlayışı ve toprak bütünlüğünün korunamadığını, sosyal dokunun zedelendiğini belirten Bahçeli, iktidarın oluşturduğu propaganda gücünün gerçeklerin saklanmasına hizmet ettiğini ifade etti.
İktidarın ülkenin temel sorunlarını bir kenara bırakarak okullarda Andımız’ın okunmasını kaldırdığını, TC eklentisini kurumların başından çıkardığını söyleyen Bahçeli, “Ne var yani Türk’üm, doğruyum, çalışkanım denmesini niye yasaklıyorsun? Ne gerek var? Genç çocukların 76 günden bu yana yolsuzluk, rüşvet, komplo, alçak, hain, montaj ve buna benzer sözcükleri öğrenip sabah okula giderken ‘Ne mutlu Türk’üm, doğruyum’ yerine, ‘Ben yolsuzum, rüşvetçiyim, ben çalan adamım’ derse nasıl bir gelecek olabilir? Ziraat Bankası’nın TC’sini niçin kaldırırsın. TC’yi kaldırdığın zaman Ziraat Bankası’ndaki iş hacmi artacak mı, gelir seviyesi yükselecek mi, insanlara daha fazla mı kredi vereceksin? Bu TC’den ne istiyorsun sayın Recep Tayyip Erdoğan?” diye konuştu.
İktidarın heykellerin üzerindeki “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” yazılarını sildirdiğini söyleyen Bahçeli, bu sözün bir çatı olduğunu, toplumu selden, yağmurdan, depremden, felaketten koruduğunu dile getirdi.
”ERDOĞAN YOLDAN ÇIKMIŞ VAZİYETTE”
Başbakan Erdoğan’ın kendisi dışındaki partileri küçümsediğini, CHP’den Ce Ha Pe, MHP’ye Me Ha Pe dediğini, kendi partisinin kısaltılmışını kabul etmediğini, AK Parti ifadesinin kullanılmasını istediğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
“Mesela kalkıyor, Anavatan Partisi diyor, Milliyetçi Hareket Partisi’ne de yavru vatan partisi diyor. MHP 45. Yıldönümünde. Sayın Başbakan 45 yıl önce Kasımpaşa’nın arka sokaklarında kısa pantolonla top oynuyordu. İç ve dış odakların desteğiyle 2001 yılında 14 Ağustos’ta bir parti kuruyorsun o parti o günkü siyasi krizler, ekonomik sıkıntılarla bunalmış olan kitlemizin yeni bir umut olarak görmesine ve oraya destek vermesiyle 36’dan başladın 51’e çıktın. Ya bunlar tekrar tersine dönerse ne diyeceksin acaba?
Cumhuriyet’in 80 yılını yok farz ediyor, AKP dışı milli iradeyi yok farz ediyor. 51’i var kabul edip 49’u siliyor. Böyle bir anlayış, gele gele insanı yoldan çıkartır. Şu an Recep Tayyip Erdoğan yoldan çıkmış vaziyette.
”YOLSUZLUK VE RÜŞVETİN KÖKÜNÜ KAZI, NE OLDUĞU ORTAYA ÇIKAR”
‘Birlikte yürüyelim biz yolları’ derken bu yol karışık bir yol oldu. Bu yola fazla güvenmemek lazım AKP’li kardeşlerim. Bu yol çamur, zift, karanlık, kirli, bu yol tek yöne dönüşmüş varacağı yer de Yüce Divan’dır. ”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yolsuzluk ve rüşvetin üzerini örtmeye çalıştığını, 17 Aralık’taki operasyonlar sonrası Başbakan Erdoğan’ın miting serisine başlayarak kendisine komplo kurulduğunu savunduğunu anlatan Bahçeli, o günden bu yana ülkenin tek gündeminin bu konu olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan’ın “paralel devlet”ten bahsettiğine işaret eden Bahçeli, “Yolsuzluğun üstünü örtmek için paralellikten, üçgenden, karedenbahsetmeye gerek yok, tek devlet vardır, tek devletin yöneticisi sen değil misin? Yolsuzluk ve rüşvetin kökünü kazı, ne olduğu ortaya çıkar” dedi.
Erdoğan’ın yolsuzluk ve rüşvetin üzerini kapatmaya çabaladığını ancak bu konunun milletin aklına girdiğini ifade eden Bahçeli, 30 Mart’ın bunun hesabının sorulacağı tarih olacağını vurguladı. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP’yi uyarınız, milleti uyandırınız. Artık cumhurbaşkanı olma şansı Recep Tayyip Erdoğan’da yok. Bu yükle Çankaya yokuşunu çıkamaz, dizi çözülür. O da hayal olmuştur. Kala kala 2015 yılı 12 Haziran’a kadar. 51’le geldik diyordun, 51’le de gitmesini bileceksin. Mehter Marşı’yla gelmişsen İzmir Marşı’yla haydi güle güle diyorum.”
Bahçeli daha sonra geçtiği Foça ilçesinde de halka seslendi. Demokratikleşme paketi adı altında ülkenin bölünmeye götürüldüğünü, bazı çevreler tarafından 2014 yılının “Kuzey Kürdistan’ın sözde özerklik yılı” olarak dile getirildiğini belirten Bahçeli, şunları söyledi: “30 Mart seçimlerinden sonra Türkiye’nin karmakarışık hale gelmesi gibi bir felakete inşallah düşmeyiz, bu olursa Türkiye sıkıntı içerisinde olur. Son dönemlerde hep beraber yaşıyoruz son dönemlerde Türkiye’de bir şeyler oluyor. Bunu anlamamız lazım. Üniter yapımızı korumak milli devlet anlayışımızı sürdürmek bin yıllık kardeşliğimizi koruyarak birlik beraberlik içinde bir arada yaşamacazibesini oluşturmak için düşünmeliyiz. Mümkünse de bir noktaya varmalıyız. Bu gidişat Türkiye’yi sosyal hareketlere, iç çatışmalara, kargaşaya götürür. Bunu fark edip önlemek lazım. Bunun siyaseti olmaz, siyasi partisi olmaz. Türkiye’de bir kardeş kavgası çıktıktan sonra hangi parti ayakta kalacak.”
“GÜNAYDIN SAYIN CUMHURBAŞKANI”
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 5 konuyla ilgili Devlet Denetleme Kurulu’ndan (DDK) inceleme istemesine ilişkin, “Günaydın sayın Cumhurbaşkanı, günaydın. 78 günde ne yaptın? Bu sözlerin hangisine sabırla tahammül ettin? Geç kalmana rağmen iyi yaptın, inşallah cumhurbaşkanlığı değil de Devlet Denetleme Kurulu’nda bu aziz milletin bu aziz evlatları işi ciddi tutar, sonuna kadar gider” dedi.
İzmir programının ikinci gününde Foça ilçesinin ardından Aliağa ilçesine bağlı Helvacı beldesine gelen Bahçeli, MHP Lokali’nde partililerle sohbet etti. Daha sonra programın yedinci durağı olan Kınık’a geçerek halkaseslenen Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine olan millet desteğini iyi değerlendiremediğini, zamanla kibir ve gurura kapıldığını, tek başına iktidar olmanın gücünü tek adamlığa yönelttiğini, bu nedenle baskıcı, zulümcü olduğunu, ancak sürekli mağduru oynadığını söyledi. 17 Aralık’ın üzerinden 78 gün geçmesine rağmen halen bir soruşturma başlatılmadığını, tutuklananların serbest bırakıldığını dile getiren Bahçeli,Başbakan Erdoğan’ın bu konuda da mağduru oynadığını, kendisine komplo kurulduğunu savunduğunu vurguladı.
Başbakan Erdoğan’ın emriyle bazı iş adamlarının Sabah ve ATV’nin alımı için bir havuza para koyduğunu söyleyen Bahçeli, şöyle konuştu: “Bir bankanın genel müdürü, 4,5 milyon dolar para saklıyor. Bir başkası, 11 yıldan bu yana Adalet ve Kalkınma Partisi’yle beslenmiş, haram üzerine servet ve zenginlik yapmış, şimdi de Recep Tayyip Erdoğan’ın kulu haline gelmiş bir zenginler kulübü var. Bunların mazisi yok. 11 yılda türemiş insanlar. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bunlara haber gönderiyor. ‘Sabah ve ATV’yi almamız lazım, başkasına kaptırmayalım. Öyleyse şunlar şunlar 100 milyon göndersinler’ diyor. ‘Emrin olur’ diyorlar, bir havuz oluşturuyorlar, havuzda toplanan para 630 milyon dolar. Başbakan’ın bir cümlesiyle 11 iş adamı 630 milyonu bir araya getiriyor. İçinizden bazıları gitse, ‘iş yok, aş yok, çocuğumuza ekmek bul’ deseniz, görüşme dahi istemez bu şerefsizler. Bu ahlaksızlar Türkiye’yi iliğine kadar sömürdüler. Bunlardan hesap sorulmayacak da kimden hesap sorulacak.”
“FEZLEKENİN İLK HALİ”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, yolsuzluk, rüşvet, dinleme ve benzer olaylardan dolayı Devlet Denetleme Kurulu’nu göreve davet etmesini de değerlendiren Bahçeli, “Günaydın sayın Cumhurbaşkanı, günaydın. 78 günde ne yaptın? Bu sözlerin hangisine sabırla tahammül ettin. Şimdi kalkmışsın DDK’yı göreve çağırıyorsun. Geç kalmana rağmen iyi yaptın, inşallah cumhurbaşkanlığı değil de Devlet Denetleme Kurulu’nda bu aziz milletin bu aziz evlatları işi ciddi tutar, sonuna kadar gider” dedi.
Dört eski bakanla ilgili fezlekelerin TBMM’ye gönderilmesine de değinen Bahçeli, fezleke Meclis’te görüşülürken fezlekenin ilk haliyle karşılaştırma yapılmasını istediklerini söyledi. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dört bakanla ilgili fezlekeyi tekrar Meclis’e göndermişler. Niye aldınız, niye gönderdiniz, aldığınız günle gönderdiğiniz gün arasında hangi deterjanla bu fezlekeyi yıkadınız. Eğer inandırıcı olmak istiyorsanız, TBMM’ye bu fezlekeyi gönderdiğinizde daha önce gönderilen fezlekeyi de göndereceksiniz. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu operasyonu sonrası, nöbetçi hakimlerle tahliye edildikten sonra hazırlanmış olan ikinci fezlekeyi de beraber göndereceksin. Meclis başkanı, ‘birinci fezlekeyi okutuyorum, ikinci fezlekeyi okutuyorum’ diyecek. İkisinin arasında fark görülüyorsa yargının ne hale düştüğünü göreceksiniz.”
Bahçeli, AKP döneminin bittiğini, Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ömrünün tükendiğini belirterek “Allah bundan sonra nerede yaşıyorsa uzun ömür versin. Cumhurbaşkanlığı, Recep Tayyip Erdoğan için rüya, hayal olmuştur, gelecekte aday olacağı düşüncesi hatıra olarak kalacaktır” diye konuştu.
“GENÇLERİ SOKAĞA DAVET ETMENİN GEREĞİ YOK”
Bahçeli, 30 Mart’ta oy kullanacak 18-25 arası genç kuşağın, sandığa gitmesi halinde birçok şeyideğiştirebileceğini belirterek, “Gençleri sokağa davet etmenin gereği yok. 10 milyon 36 bin genç sandığa gitse Türkiye’de yer yerinden oynar” dedi. İzmir programı kapsamında Bergama’da da halka seslenen Bahçeli, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarına yönelik yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili gençlerin ilginç sloganlar geliştirerek, tepkisini koyduğunu söyledi. Bahçeli, 17 Aralık sonrası yaşanan gelişmelere göre, gençlerin “AKP” kısaltmasını “Ayakkabı Kutusu Partisi, Aile Kalkındırma Partisi” gibi isimler vererek andığını dile getirerek, şöyle konuştu:
“Şu anda Türkiye’nin 2012 verilerine göre, 18-25 yaş grubunda 10 milyon 36 bin oy verecek gencimiz var, bunlar kime oy verirse o iktidar olur. 10 milyon az mı? Bugünkü iktidara bir tokat vursa Recep Tayyip Erdoğan havaya birsıçrar, yere düşecek hali kalmaz. Bu gençleri sokağa davet etmenin gereği yok. Sokağın kirliliğine, tehlikesine, karanlığına, gençleri sokmaya gerek yok. 10 milyon 36 bin genç sandığa gitse Türkiye’de yer yerinden oynar. Aziz kardeşim sokaktan vazgeç sandığa koş. 30 Mart geliyor, zaman kaybetme. Git, nereye oy vereceksen ver.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rüşvet, yolsuzluk suçlamalarına karşı kendisine komplo kurulduğunu iddia ettiğine, vatandaşın ise ses kayıtlarının montaj olup olmadığını sorduğuna değinen Bahçeli, “Çağır ses mühendislerini, sor bakalım bu montaj mı ? Montaj ise milletimize hep beraber açıklayalım, Başbakan’a hakaret edildiğini söyleyelim, hakaret karşısında yanında olalım. Ama bu gerçekse o zaman biraz düşün. Bir Türk milliyetçisi olarak ‘Allah vere de montaj olsun’ diyorum. Ama öyle olmadığı görülüyor” diye konuştu. Bahçeli , Başbakan Erdoğan’ın Mısır’daki olaylar sonrası “Rabia” işareti yaptığını ancak 17 Aralık süreciyle işaretin “Dört bakan ve çocuklarını ifade eder hale geldiğini” söyledi, Daha sonra Dikili ilçesine geçerek halka seslenen MHP Genel Başkanı Bahçeli, 9 ilçede düzenlediği miting ve ziyaretlerle İzmir programının son gününü tamamlayarak kentten ayrıldı.