Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, demokrasilerde doğruların değil kanaatlerin oylandığını söyledi.
Öztürk, Çukurova Hukukçular Derneği’ni ziyaretinde, dünyada birçok ülkede diktatörlerin seçimle geldiğini ifade ederek, “Diktatörler de kanun çıkarıyorlar. Sadece demokrasilerde değil. Oy çokluğuna dayanarak kanunlar çıkarıyor. Demokrasilerde doğrular oylanmaz kanaatler oylanır. Bunlar kendi kanaatlerinin doğru yerine geçip herkesin doğrusundan üstün olduğunu ortaya koymaya çalışıyorlar. Elde ettikleri güç bunları sarhoş etti” dedi.
Bu hükümetin artık yorulduğunu ve dinlenmesi gerektiğini söyleyen Öztürk, “Gelirken ne söylediyseler, hatta söyleyip de yerine getirdikleri olumsuzluklara tekrar geri döndüler. Onlara sarılmaya başladılar. Devlet hayatının kabul edemeyeceği bir husustur. Bunlar sayesinde mecliste devlet adamı sayısı azaldı. Yani devletin direkleri azalmaya başladı” diye konuştu.
Oktay Öztürk, tahliyelerle ilgili olarak ise “İçeri aldığın insanlara öylesine suçlar yüklemişsin ki; cinayet. Bunu yargılayıp neticelendirmemişsin, şimdi dışarı bırakıyorsun. Vatandaş hangisi doğru endişesi içerisinde. Bir türlü karar veremiyor. O zaman mı haklıydı? Şimdi dışarı çıkardın bu zaman mı haklı? Adaletle bu kadar oynarsanız, ‘adaleti tecelli ettirdim’ dediğin noktada bile adil olmadığın vicdanlar eğer yer buluyor ise oturup kendin düşüneceksin” şeklinde konuştu.
Hükümetin amacından birinin Abdullah Öcalan’ı dışarı çıkartmak olduğunu öne süren Öztürk, şunları söyledi:
“Bunların akıllarının arkasında yeniden yargılanmayı getirebilirlerse, her ne kadar ‘terörist başı bu kanundan istifade edemez’ hükmünü de taşısa bu mesele Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecek. 1974 affında aynı şeyi yaşadık. İnsanların bir kısmını serbest bıraktılar, bir kısmını o kanuna dahil etmediler. AİHM dedi ki; ‘eşitlik ilkesine aykırıdır’ ve kararı genişletti herkes dışarı çıktı. Türkiye içerisinde bunu yapacak hakim, savcı olmasa bile bu mesele AİHM’ye gittiği zaman anında karar verilecek. Diyecek ki; ‘efendim bir kısmını dışarı çıkarıp, diğerini içeride tutamazsın.’ Terörist başının özgürlüğünü böyle sağlamak istiyorlar.”