MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ”Milli kimliğimizin ortadan kaldırıldığını bir düşünün. Bu şekilde millet olarak yaşamamız mümkün değil. En tehlikeli husus millet dengesini etnik kimliklere bölmektir” dedi.
Vural, İznik İlçe Teşkilatının düzenlediği programda yaptığı konuşmada, İznik’in tarihi ve kültürel açıdan önemli bir merkez olduğunu söyledi.
”Bugün eğer şehitlerimizi anıyorsak, bu coğrafyayı vatan yapmışsak, bu cumhuriyeti kurmuşsak, tüm bunların ortak değerleri vardır” diyen Vural, ”Siyasi partiler de öyledir. Siyasi parti demek, bu ülkeye ve millete hizmet demektir. Her şeyden önce vatan toprağını ve bizim varoluşumuzu yapan değerleri idare etmesi gerekiyor. Farklı partilere oy vermiş olabiliriz. Ancak bu başka millet, başka ülke, başka Türkiye ve başka cumhuriyet demek değildir” ifadesini kullandı.
Vatandaşın bugün olan biteni çok iyi görmesi gerektiğini söyleyen Vural, şöyle konuştu:
”Millet ve devlet olarak, siyasilerin hayatlarında yaptıkları hataları bizler ödüyoruz. Çanakkale’den geçmek isteyenlere o gün orada olanlar ‘geçilse’ deseydi ne olurdu bir düşünün. Osmanlı yıkılış döneminde bize çözüm olarak sundukları Sevr Barış Antlaşmasını önümüze koydular. Gazi Mustafa Kemal, Samsun’a çıkıp Sivas ve Erzurum kongresinde milletiyle milli kurtuluş mücadelesi yapmayıp da Sevr Antlaşmasını kabul edip ‘buyurun barış’ deseydi biz burada olabilir miydik? Ay yıldızlı bayrağımızın altında ezanımızı dinleyebilir miydik acaba? Milli kimliğimizin ortadan kaldırıldığını bir düşünün. Bu şekilde millet olarak yaşamamız mümkün değil. En tehlikeli husus millet dengesini etnik kimliklere bölmektir.”
Bugün bir diğer tehlikenin de milli kimlik üzerinde oynanan oyunlarda olduğunu, ”bizi biz yapan değerlerin” ayrıştırmak istendiğini öne süren Vural, şöyle devam etti:
”Sınıflarımızı, okullarımızı, dilimizi, bölgelerimizi ayırırsak, nasıl tek millet ve devlet kalacağız. ’30 Mart’tan sonra özerklik ilan edeceğiz’ diyorlar. Evli evine, köylü köyüne dersek, Rumeli’den, Doğu’sundan, Batı’sından, Karadeniz’inden gelmişiz ne yapacağız. Bu devlet hepimizin devletidir. İradeyi bölmek istediğimiz zaman, etnik kimlik ayrıştırması, bölünmesi, çatışma noktasına getiriyor. Bu gidişat hayra alamet değil.”
Çözüm sürecine de değinen Vural, ”Çözüm sürecine ‘ilerledi’ diyorlar. Peki ilerleyeceğiz de nereye gideceğiz. Bunun bir cevabını versinler. ‘Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete mi’ diyelim. Bunu kabul edemeyiz” dedi.
Vural, ”Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da paralel bir devlet inşa edilmek istendiğini” öne sürerek, şunları aktardı:
”KCK paralel devleti. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ‘silahlarını bırakıp çıksınlar’ demişti. Çıkmadılar. ‘Silahlarını gömsünler’ demişti. Gömmediler. Şu an silahları ile birlikte bu topraklarda hakimiyet alanlarını genişletiyorlar. Başbakan, 15 Ağustos tarihinde Türkmenistan’da uçakta gazetecilere, ‘ana dilde eğitime resmi ya da özel okullarda izin vermeyiz. AK Parti bu milleti bölmek için adımlarda bulunmaz’ demişti. 45 gün sonra TBMM’de 1 Ekim’de özel okullarda ana dilde eğitimde önünü açan teklif getirildi. Geçenlerde de kabul edildi. Kim kabul ettiriyor bunları? Ne olursa olsun bu yanlış gidişatı artık durdurmamız lazım.”
”Bugün tutturmuşlar yeni Türkiye, bu yeni Türkiye’de ne var” diyen Vural, ”Nereye götürüyorsunuz? Bu seçimlerde bunların cevaplarını vermeyenlere bir cevap vermek gerekiyor. Milli devlet, milli esasiyet ve milli kültür değerlerine sahip çıkalım. MHP’nin direnci de budur. Kula kulluk dönemini bitirin” açıklamasını yaptı.