Bahçeli: “Bayburt’ta da olduğu gibi bize gösterilen ilgi, zafere yakın olduğumuzun işareti olarak görülmektedir” “Milliyetçi Hareket Partisi bu seçimlerde adaylarını çok erken belirlemiştir, halkımızla buluşturmuştur.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Adana tabiriyle herkese dayılanıp durduğunu belirterek, ‘Herkese dayılanıp durma. Çünkü dayılanıp durduğun zaman bir kabadayı çıkar, seni yerle bir eder. İnatlaşma, aklını başına al. Yalan söyleme, milleti birbirine düşürmeye kalkmaö dedi. Bahçeli, slogan atan partilileri de fırçaladı.
18 YAŞINDAKİ EVLATLARIMIZLA SANDIĞA GİTMELİYİZ
Erzurum’dan karayoluyla Bayburt’a gelen mhp lideri bahçeli, Saat Kulesi Meydanı’nda yaklaşık 5 bin kişilik partili topluluğuna seslendi. Devlet Bahçeli, 30 Mart’taki yerel seçimin önemine işaret ederek şunları söyledi:
‘Bu seçim, sadece belediye başkanlarını seçmekle kalmayacak, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin siyasetinin netleşmesi ve yeni siyasi şekillenmeye fırsat evden eve nakliyat tanıyan bir sürecin başlangıcı olacak. Çünkü iki önemli seçim daha var. Bu üç siyasi olay birbirlerini tamamlayarak bir doğru üzerinde gelişirse 2015 yılında yeni siyaset oluşur, ülkenin kaderi değişir ve Türkiye’yi o yeni siyaset yönetmeye baslar. Bütün siyasi partilerimiz bu seçimi önemsemelidir. 18 yaşında ilk kez oy kullanan evlatlarımızı da yanımıza alarak sandığa gitmeliyiz.ö
‘GÖREV ORUCU TUTACAKSINIZ”
Bahçeli, seçimde oylara da sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak, partisinin sandık görevlilerine seslendi ve şöyle konuştu: ‘Sabahın erken saatinde görev yerinizde olacaksınız, kim gelirse gelsin hangi partiden olursa olsun onu güler yüzle karşılayacak, büyüklerimize yakın alaka göstereceksiniz. Sandığa kadar yol gösterici olacaksınız. Kimseyi kırmayacak, incitmeyeceksiniz. Bazı çevreler gerilim çıkartmak ister. Sandık alanlarında kargaşa yaratmak ister. Onlara hiçbir şart altında karşılık vermeyeceksiniz. Türkiye’nin emniyet gücü saygın güçtür ve her şeyin gereğini yapabilir. Sizler bunlara bulaşmayacaksınız. Akşama kadar görev orucu tutacaksınız. ‘Karnım acıktı, şuraya gideyim, çay içeyim diye kahveye ineyim’ gibi hataya girmeyeceksiniz. Sandıklar hileli oluyor. Geçmişte gördüğümüz kadar, oy çalmalar oluyor. Mesela ilköğretim okulunda 30 sandık varsa, bunlardan birinde A partisi 11 oy almış olsun. Eğer sandık başında görevli arkadaşlarım sandık sayımlarının yapılması ve tutanaklara geçirilmesi sırasında ihmalkarlık ortaya koyarlarsa, o zaman 11 oyun başına veya sonuna 1 yazarlar ve olur 111 oy. Bu, önemli bir farktır. Birkaç sandıkta yapılmış olsa, seçimlerin bir oyla kazanılıp bir oyla kaybedildiği bilindiğine göre; haksız yere belediyeleri kazanan, hile ve çalmaya sandıktayken alışanların belediyedeyken ne yapacaklarını kimse düşünemez. Bu görevleri ihmal etmeyin.”
‘SADECE AKP VE CHP YOK”
Devlet Bahçeli, milli iradenin bazı partilerin tekeline verilmeye çalışıldığını da vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Milli iradeyi birkaç partiye hapsetmek, onların kafesi içine koymak, bazı araştırmalarla milleti aldatarak, demokrasiyi iki partiye atfetmek, bu manasıyla istenmeyen partileri istenir hale getirmek doğru değildir. Türk siyasetinde ne AKP var ne CHP var, Milliyetçi Hareket de var. AKP elindeki yasama ve yürütme gücüyle, sosyal sorunlarla uğraşacağına başka işlerle uğraşmaktadır. Acaba başka bir amaçları mı var’ Değişim, dönüşüm derken Türkiye’yi tepe taklak edecek anlayışları mı var? Anlamakta güçlük çekiyorum. Sorunlar varken, Başbakan milletin birliğini ve dirliğini koruması gerekirken, millet – devlet barışı kurarak, devletiyle milletiyle geleceğe yönelik büyük Türkiye’yi inşa etmek dururken, nereden çıkardı bu 36 etnik grubu? Buna ne gerek var? Erdoğan’a, ‘sen necisin’ diyen var mı? Buna ne gerek vardı? Türkiye’yi 36 etnik gruba ayırarak tahrik etmenin, teşvik etmenin, herkesin birbirine ‘sen necisin’ demesine olanak sağlayarak, yuvaları dahi bu konuda tartışmaya açarak yıkmaya ne gerek vardı? Türkiye’yi bölünmenin eşiğine getirmeye ne gerek vardı? Oslo’dan başlayıp, İmralı’ya uğrayan, Ankara’ya, Diyarbakır’a, Kandil’e giden demokratik açılım denen ihanet yoluna ne gerek vardı? Diyarbakır’da toplantılar yapılıyor, 2014 yılını özerklik yılı ilan etmeye çalışıyorlar.”
İKİ NEVRUZ MESAJINA DİKKAT ÇEKTİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan’ın 96 gündür paralel devletten bahsettiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Bu devletin ne olduğunu tam olarak açıklayamıyor. Kimlerden oluştuğunu, neler yaptığını sen araştıracaksın, sen bulacak ve yargılayacaksın. Ama bugün bu işin gerçeği çok daha iyi anlaşılmıştır. Adalet Ve Kalkınma Partisi’ne oy veren kardeşlerim, bu vebalin altında siz de olacaksınız. 2013 yılı 21 Mart’ta Diyarbakır’da İmralı canisinin Nevruz mesajı okundu. 21 Mart 2014’te ikinci Nevruz mesajı okundu. İkisini bir araya getirdiğiniz zaman esas iki devlet orada gizli. Oslo’da başlayan müzakereler sonucu anlaşılıyor ki Türkiye’de aynı toprak üzerinde önce özerk, sonra federal, sonra bağımsız devletin tohumları atılıyor. Aydınlar, üniversite mensupları, bu ülkeyi sevenler, bu iki metni yan yana koyup bir kez daha okusunlar. İşte paralel devlet diye birilerine alçak, hain, Amerika casusu diyenler, gerçek iki devletin Erdoğan’la İmralı canisi arasında inşa edildiğini göreceklerdir. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Türkiye’yi kardeş kavgasına sürükleyebilecek olan tarihi bir hatadır. AKP’li kardeşlerim; Recep Tayyip Erdoğan’ı uyarın. Bu ateşle oynamaktır, vazgeçsin. MHP ebed’müddet devleti savunan bir partidir. Herkes haddini bilsin. Herkes iyi düşünsün. Milliyetçi hareket henüz son sözünü söylememiştir. Bu tehlikeli gidişattan Türkiye’nin kurtulması gerekiyor.”
SEÇİM YARDIMLARI
Devlet Bahçeli, AKP’nin seçimlerde yaptığı yardımlara da değinerek sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Üç dönemdir tek başına iktidarsın. Yoksullukla mücadele etmen gerekirken yoksulluğu artırdın. Bu gerçeği kabul etmek durumundasın Sayın Erdoğan. Yoksullaşmayı artırırken, yoksullaşan insanları bazı dönemlerde sözde hatırlayarak, seçim dönemlerinde bazı paketlerle onların geçim darlığını aşabilecek, çocuklarına bir giyecek gönderebilecek imkanı verdiğiniz zaman o insanın evindeki mutluluğunu siyaseten istismar edip, yoksulluğu oy vermeye bağımlı hale getirerek insanlarımızı zor duruma düşürmek, başı eğik gezdirmek, demokrasi ve siyasi ahlakla bağdaşmaz. Bunlar bir yönden kendileri yiyor, kırıntılarını da yoksullara vermek suretiyle bu milleti aldatıyor. Eğer Türkiye’deki son yolsuzluk ve rüşvet olaylarını gördükten sonra ne alırsanız alın helal olsun size.”
YALAN’TALAN’ÇALAN LOBİSİ
Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın sürekli bazı lobileri suçladığını da hatırlatarak, ‘Senin iktidarında hangi lobilerle çalışıyorsun onu da ben söyleyeyim; başta kendin olmak üzere iyi bir yalan lobisi kurmuşsun. Her yerde yalan konuşuyorsun. Herkese iftira atıyorsun. 17 Aralık’tan bugüne çok netleşmiş olan çalan lobisi var. Hısım akraba ile oluşturduğun talan lobisi de var. AKP’nin bugünkü görüntüsü yalan, talan ve çalan lobisidir. Eğer buna itirazın varsa 17 Aralık’tan itibaren kamu görevlilerini kıyacağın yerde, kalkıp Yüce Divan’a gitmeden evvel bir gerçeği sen açıkla. ya montaj, ya komplo yapıldığını iddia edip duruyorsun. Bunu bulmanın yolu kolluk kuvvetlerini, mahkemeleri düzgün çalışır hale getirmektir. Bundan çekinme. Bundan çekindikçe korkun, paniğin var, bunların sana ulaşan yeri var demektir. Eğer Bilal Erdoğan’a kadar gidiyorsa, ona da uzanırsa, eğer değerli ve yiğit bir babaysan Bilal’i kolundan tut, karakola götür teslim et. Ama 96 günden bu yana konuşmalarına bakın, ‘komplo kuruyorlar, montaj yapıyorlar’ diyor. Milletin sana geçmişte olan sevgisini istismar ediyorsun. Milletin sevgisi 96 günde artarak öfkeye dönüştü” dedi.
DAYILANMA YOKSA..
Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın ‘dayılandığını’ da vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim Adana’nın tabiriyle ikide bir herkese dayılanıp durma. Çünkü dayılanıp durduğun zaman bir kabadayı çıkar seni yerle bir eder. İnatlaşma, aklını başına al. yalan söyleme, milleti birbirine düşürmeye kalkma. İnanmış insanlara hakaret etme. Türkiye’yi değişik sıkıntılara sokma. ‘Birlikte yürüyoruz bu yolları’ diyor. Millet seni gönderdiğinde kaç kişiyle yürüyeceğini bilmiyorum. Ama tek yöne gidiyor yürüdüğün yollar, orada da Yüce Divan yazıyor. Gerilim artıyor, iç savaş belirtileri kendini gösteriyor. Türkiye’yi karmakarışık yapmaya çalışıyorlar. Bunun örneğini Mısır, Tunus, Suriye ve Ukrayna’da gördük. Yolsuzluk ve rüşvet halkın arasında yayılmışsa bunun karşısında hiçbir iktidar lider kalmamıştır.”
SLOGAN ATANLARA FIRÇA
Devlet Bahçeli, konuşmasının son bölümünde kendisini izleyen partililerin, ‘Ülkücü hareket engellenemezö ve ‘Bayburt ovası, Bozkurtların yuvası sloganları üzerine de sinirlenerek şunları söyledi: “Ülkücü hareketi kimse engelleyemez. Vazgeçin ondan. Ne endişen var senin, ne korkuyorsun. Şu kalabalığı görmüyor musun’ Bir de kalkıyorsunuz, ‘Bayburt ovası Bozkurtların yuvası’ diyorsunuz. Peki Bayburt’un dağı, ovası, yaylasında Bozkurt yok mu? O bakımdan Allah’ın izniyle her tarafta Bozkurt olacaktır.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bayburt’ta da olduğu gibi bize gösterilen ilgi, zafere yakın olduğumuzun işareti olarak görülmektedir” dedi.
Bahçeli, partisince Bayburt Saatkule Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 30 Mart seçimleri için Türkiye’yi il il, ilçe ilçe gezdiklerini belirterek, “Bayburt’ta da olduğu gibi bize gösterilen ilgi, zafere yakın olduğumuzun işareti olarak görülmektedir” ifadesini kullandı.
Bahçeli, 30 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’nin, bin 394 seçim çevresinde, 25 siyasi partinin katılımıyla gerçekleştirileceğini anımsatarak, seçimlere katılan bütün siyasi partilere, onların adaylarına Milliyetçi Hareket Partisi olarak başarılar dilediklerini söyledi.
Siyasi partiler arasında 45. yıl dönümünü kutlayan Milliyetçi Hareket Partisi’nin, ilkeli, dürüst, köklü ve gelenekli siyaset olarak yıllardır milletin hizmetinde bulunduğunu belirten Bahçeli, şunları söyledi:
“Bu parti mahalli idareler seçimlerini çok önemsemektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, mahalli idareler seçimlerine çok farklı bir anlam yüklemektedir. Her 5 yılda yapılan mahalli idareler seçimleri sadece belediye başkanlarını, meclis üyelerini seçmekle kalmayacak, önümüzdeki yıllarda Türkiye siyasetinin netleşmesi, belirlenmesi ve yeni siyasi şekillenmeye fırsat ve imkan tanıyan bir sürecin de başlangıcı olacaktır. Seçimlerin arkasından ilk defa halk tarafından seçilen cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleştirilecek, tarih olarak 28 Ağustos. Onun arkasından en geç 2015 yılında, en geç 12 Haziran’a kadar 25. dönem milletvekilliği genel seçimleri olacaktır, dolayısıyla 3 siyasi olay birbirlerini tamamlayarak, bir doğru üzerinde gelişmesiyle ortaya koyarsak 2015 yılı itibarıyla Türkiye’nin kaderi değişir ve yeni bir siyaset oluşur ve Türkiye’yi o yeni siyaset yönetmeye başlar. Onun için bu seçimleri bütün siyasi partilerimiz önemsemelidir ve bütün siyasi partililerimiz, 18 yaşına gelmiş, ilk defa oy kullanan evlatlarımızı da yanımıza alarak sandığa gitmeliyiz. Sandıkta oylarımızı kullanmalıyız ve oylarımıza da sahip çıkmasını bilmeliyiz.”
MHP’nin sandık görevlilerine seslenen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Sabahın erken saatinde görev yerinizde olacaksınız. Her kim gelirse gelsin hangi partiden olursa olsun onu güleryüzle karşılayacaksınız. Büyüklerinize çok daha yakın alaka göstereceksiniz. Onlara oy vermeleri gereken hangi sandık ise oraya kadar yol gösterici olacaksınız. Kimseyi kırmayacak, incitmeyeceksiniz. Bazı çevreler gerilim çıkartmak ister. Seçim sandıklarının bulunduğu alanlarda kargaşa yaratmak ister. Onlara hiçbir şart altında karşılık vermeyeceksiniz. Türkiye’nin emniyet gücü vardır ve o güç saygın bir güçtür, gereğini yapabilir. Sizler bunlara bulaşmayacaksınız. Akşama kadar görev orucu tutacaksınız. Yok efendim karnım acıktı, şuraya kadar gideyim, çay içeyim, akşama kadar kahvede takılıp kalayım gibi bir hataya girmeyeceksiniz. Çünkü sandıklar hileli oluyor. Geçmiş dönemlerden gördüğümüz kadarıyla, oy çalmalar oluyor.
Örneğin bir ilköğretim okulunda 30 sandık varsa bu sandıklardan bir tanesinden söz gelimi A partisi 11 oy almış olsun. Eğer sandık başında görevli arkadaşlarımız sandık sayımlarının yapılması ve tutanaklara geçirilmesi sırasında bir ihmalkarlık ortaya koyarlarsa o zaman 11 oyun başına veya sonuna 1 yazmaları halinde 111 oy olur. Bu 111 oy önemli bir farktır. Bundan birkaç sandıkta da yapılmış olsa belediye başkanlığı seçimlerinin 1 oyla kazanılıp 1 oyla kaybedildiği de hepimiz tarafından bilindiğine göre haksız yere belediyeleri kazanan, hile ve çalmaya daha sandıktayken çalışanların belediyedeyken ne yapacaklarını kimse düşünemez. Bu sebepten dolayı bu görevleri ihmal etmememiz gerekiyor. Milliyetçi Hareket Partisi bu seçimlerde adaylarını çok erken belirlemiştir, halkımızla buluşturmuştur. O günlerden itibaren çalışma ortamına sokulmuşlardır. O sebepten gayretlerimiz sizlerin desteğiyle boşa çıkmayacaktır.”
Bayburt’un tek milletvekili çıkartması
Bayburt’un göç verdiğini dile getiren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
“İstanbul’da belki de buradakinin 7 katı Bayburtlu var. Bayburt’taki nüfus azalması, siyasi olarak da etkinliği azaltıyor. Siyaseten 1 milletvekili çıkarmak gibi, hiçbir ilde haksızlık bu kadar olmayacak. Bu birçok yönüyle değerlendirildiğinde haksız bir seçimdir. Bir kişinin seçildiği yerde seçilmesi mümkün olmayanlar o imkanlarıyla o güçleriyle o denedikleri yollarla seçim almış oluyorlar. O sebepten dolayı Milliyetçi Hareket Partisi mecliste bu düzenlemelerin olduğu zaman Türkiye’de nüfusu çok aşağı çekilmiş olan yerlerde bir milletvekilliğine indirgemenin doğru olmadığını, en azından milletvekili sayısı 550 ise 550 milletvekilinin en az nüfusu sahip olan yerlerde 2 milletvekili ile bir düzenleme yapılmasının daha adaletli olacağı düşüncesiyle savunmuşuzdur.”
Başbakan Erdoğan’ın 36 etnik açıklamaları ile toplumu böldüğünü ifade eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ülkede gerginliğin her geçen gün arttığını vurguladı.
Devlet Bahçeli, seçim mitingi için geldiği Bayburt’ta vatandaşlara hitap etti. Gösterdikleri ilgi sebebiyle Bayburtlulara teşekkür eden Bahçeli, yaptığı konuşmada hükümete yüklendi. Türkiye’nin birçok sosyal ve ekonomik sorunları varken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın toplumu böldüğünü söyleyen Bahçeli, “Başbakan, bu milletin birliğini koruması gerekirken, millet-devlet barışını kurarak, devletiyle milletiyle geleceğe yönelik büyük bir Türkiye’yi inşa etmek dururken, nereden çıktı bu 36 etnik? Buna ne gerek var? Erdoğan’a sen necisin diyen var mı? Türkiye’yi tahrik etmenin, herkesin birbirine sen necisin diyerek, bazen öyle gerilimler yaratarak yuvaları yıkmaya ne gerek vardı? Ülkemizde bin yıllık kardeşliğimizle bir arada olduğumuz, ekmeğimizi suyumuzu paylaştığımız insanları sen şusun, sen busun diyerek ülkeyi bölünmenin eşiğine getirmenin ne gereği vardı?” diye konuştu.
Başbakan’ın 96 günden bu yana paralel devletten bahsettiğini anlatan Bahçeli, “Bu devletin ne olduğunu açıklayamıyor. Başbakan sensin, böyle bir şey varsa sen araştıracaksın, sen bulacaksın. Ama bugün bu işin gerçeği çok daha iyi anlaşılmıştır. AKP’ye oy vermiş kardeşlerim bu vebalin altında siz de olacaksınız.” açıklamasında bulundu.
Demokratik açılım ile gelen bazı gelişmelerin Türkiye’yi kardeş kavgasına sürükleyebilecek olan tarihi bir hata olduğunu savunan Bahçeli şöyle konuştu: “Recep Tayyip Erdoğan’ı uyarın; bu ateşle oynamaktır. Vazgeçsin. Milliyetçi Hareket Partisi olduğu müddetçe devletimiz ve milletimiz Ebed Müddet olacaktır. Herkes haddini bilsin, Milliyetçi Hareket henüz daha son sözünü söylememiştir.”