Son on yılda toplumun kafasında olmayan yeni yeni dinî kutlama günleri icat edildi. Yüzyıllardan beri, dini devlet olarak nitelendirilen “Türk Devlet Düşünce”sinde böyle şeyler ne duyulur ne de bilinirdi. Böyle olunca nispet kabilinden geçmişte anlaşmazlıkları olan dini guruplarımız, kolları sıvayarak onlar da çeşitli oluşumlara girdiler. Şu anda Cumhuriyet Türkiye’si tam bir Ortaçağ manzarası görünümümdedir. Özellikle büyük şehirlerde ana caddelere bir taraftan öbür tarafa gerdirilmiş afişler: Şu ‘Hocaefendi’nin feşmekan konferansı. Kim bu adamlar; ehliyetleri, kariyerleri nedir? ”Ailesinden ve çevresinden aldığı dini eğitimle….” İşte kendini yetiştirmiş kaba filozoflar! Bu memleketin ilim adamları, üniversiteleri yok mu? Buralarda kimse yetişmiyor da, asırlar öncesinin “Aile ve Çevre Eğitimi” din gibi önemli bir müessese için yeterli görülebiliyor! Anlamak mümkün değil!
Bu kıymeti kendinden menkul “Hocaefendiler”, bugün bütün Anadolu’ya yayılmışlardır. Binlerce de vakıf kurmuşlardır. Bunlar kimlerdir, kim tarafından finanse edilirler, bu kadar telaşın amacı nedir, din elden mi gitmiş, ülke gayri Müslimlerin saldırısına mı uğramıştır? Böyle hava basıla basıla, Başbakan’ın ifâdesi ile şimdi ABD’de ayrı bir devlet gibi hareket eden, doğru veya yanlış bir “Hocaefendi” ile baş edilemezken bu kadar “yeni efendilerle herhalde ülkenin başı ve geleceği bir hayli belâlıdır!
Yeni “Hocaefendiler”in taraftarı olmadığını söylemek mümkün değildir! Bunlar her türlü imkânlarla mücehhez olarak çok lüks bir hayat yaşamaktadırlar. ”Mut’a”lı falan birkaç tane karıları vardır. Anadolu’da bütün seyahatleri uçak iledir. Görünürde bu kadar mesarifi taraftarlar karşılamaktadır; ama bu para olayının kaydı-kuydu olduğunu hiç sanmam. Çünkü bu “Hocaefendilik” böyle başlı başına imtiyazlı bir makamdır.
Aslına bakarsanız bu “Hocaefendiler” hareketi tam bir siyaset okuludur. ”İslâmcı iktidar” veya muhtemel iktidarlara kadro hazırlamaktadırlar. Yani iktidar da olur muhalefet de.. Amma ille de iktidar ve onun nimetleri! ”Meşru otorite ile uğraşmamak” asırlardan beri bir gelenek olduğu halde ülkemizdeki “İktidar-Cemaat” savaşına nasıl gelindi çok belli değil.. Demek ki “İslâmi gelenek” de hikâye!.. Eğer Türkiye’de bu inanç kandırması devam ederse bizim “Efendiler”in hepsi yarının devlet adamları! Tabii sadece parmak kaldıracaklar. İslâmi iktidarın ilk hükümetinde bu “Allah elçilerinin” hiç Tanrı’dan korkmadan insanlardan utanmadan “Sevr”i geri getiren “İkiz Yasaları” nasıl onayladıklarını unuttunuz mu? Şu işi biraz deşin Allah aşkına bakın ne “Çapanoğlu” çıkacak. Lozan’a küfredenlerin asıl tükürülecek adamların kendileri olduğunu anlayacaksınız!
Cumhuriyet ile hesaplaşma içerisinde bulunan “Ilımlı İslâm” hükümetleri “Bölücülük” gibi bir problemden sonra bakalım milletin başına daha ne işler açacaklar? Ülkede ajanlar ve misyonerler cirit atıyor! Suriye hududu tamamen açık, Irak ise “Peşmerge”ye emanet. Sanmıyoruz ki “Irak Türkmenleri” üzerinde bir iddianız kalsın! Tabii olarak Suriye’de Türkmenler için de aynı. Bereket ki Esad, Barzani gibi kalleş, ikiyüzlü ve namussuz değil. Oyunu kuralına göre oynuyor; Türkmenler’den de taraftarı yok diyemeyiz. Zaten bu ülkede bir mezhep baskısı olduğu kökünden yalan. Çünkü 250 kişilik Meclis’in 240’ı Sünni..
İşte böyle içte de dışta da aldatılıyoruz, kandırılıyoruz. Bunu da “Din bezirgânları” marifetiyle yapıyorlar: ”Hocalar” ve “Hocaefendiler”. Bu devirde zengin olmak istiyorsan devlete dayanacaksın devlete! Devlete dayanmak için de çok okumak gerekmiyor, hatta diploma da olmazsa olur.. Adınız ”Müslüman” nasbınız “Hoca” olacak! O zaman her türlü maddî imkâna kavuşur her hacetten çifte çifte alırsınız, olmaz mı yani!
Acaba ben de “Hoca” olabilir miyim?
Sağlıcakla kalın.