Bölgede karakol yapımı ve operasyonları gerekçe göstererek Diyarbakır- Bingöl karayolunu Lice İlçesi Fis Ovası Mevkii’nde 24 Mayıs günü hendekler kazarak kapatan PKK’lılar ile onlara destek veren grubun eylemleri sürerken, 7 Haziran 2014 18:00’ da olaylar çıkmıştır. Lice’nin Kevribel Tepe Mevkii’nde akşam saatlerinde bir grup gösterici önlem alan güvenlik güçlerine önce el yapımı patlayıcılarla molotof kokteylleri attı. Ardından göstericilerin bulunduğu bölgeden güvenlik güçlerine uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Güvenlik güçleri de buna karşılık verdi. 8 Haziran’da öldürülen teröristlerin cenazesi sırasında Diyarbakır’da yine olaylar çıkmış olaylar sırasında Diyarbakır’daki 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın bahçesindeki Türk Bayrağı indirilmiştir. Bu rezaleti, kepazeliği şiddetle kınıyoruz ve bu olayın muhatapları şunu iyi bilsinler o bayrağı indiren hain ite cesaret veren Hükümet aklını başına alsın Türk Milliyetçilerinin-Ülkücülerin sabrı taşıyor. Oslo’ya gönderdikleri Hakan Fidan PKK ile Türk Milletinin onurunu şerefini pazarlık konusu yapmıştır. Oslo’da PKKlılara bölgede size toleranslı Valiler ve Emniyet müdürleri var derken AKP’nin PKK karşısında düştüğü acziyeti gözler önüne sermiştir. AKP Oslo’da başlattığı Yıkım Projesini 21 Mart 2013 Nevruzun da Çözüm Süreci adı altında İmralı Canisinin Diyarbakır’da mektubunun okunmasıyla tükenmişlik kabul edilmiştir. AKP girdiği bu yolda PKK’dan medet umar olmuş teröristbaşından himmet beklemiştir. AKP terörün kökünü kazımak yerine çözüm süreci ile terörü daha da palazlandırmış ve şehirlere yayılmasını sağlamıştır bunun sonucunda teröristler üniversitelerde kontrolü ele geçirmiş dağdan şehre inmişlerdir.
Son günlerde ise yaşananlar çözüm süreci olarak başlatılan sürecin aslında çözüm değil çözülme ve bölünme süreci olduğunu tüm çıplaklığıyla göstermiştir. PKK bölgede yolları kontrol altına almakta, kalekol yapımlarını protesto edip Türk bayrağını indirmekte, İstanbul’da İmralı Canisine özgürlük adı altında kapmaya başlatabilmektedir. Bu cesareti PKK’ya veren AKP Hükümetinden başkası değildir. Tabi buna sessiz kalan ve destek veren MİT Müsteşarı, Genel Kurmay Başkanı ve Ana Muhalefet partisi CHP’dir. KCK yaptığı açıklamada direniş için gençleri dağa çağırırken AKP’nin barış olacak, dağdakiler inecek dediği çözüm süreci işte bu noktaya gelmiştir! PKK’yı andımızı kaldırmakla, anadili öğretmekle, bebek katiline TV göndermekle biteceğini zannedenler yanılmıştır çünkü terör örgütü bağımsız devlet istemektedir ve bu amacından hiçbir zaman sapmamıştır. Taksim Gezi Parkı’na 25 bin polisle giren Başbakan Diyarbakır’a hainlerin yuvası Kandil Dağı’na ne zaman girecektir? Kasımpaşalılık Gezi Parkındakilere değil teröristlere ve onun yandaşlarına gösterilmelidir. Beşir Atalay yaptığı açıklamada “Abdullah Öcalan ile düşüncelerimiz aynı” derken çözüm sürecinin aslının ne olduğunu bize göstermiştir. Sürecin sonucunda kazanan PKK olurken kaybeden Türk Devleti olmuştur. Başbakan ve Kabinesi, Mit Müsteşarı ve Genel Kurmay Başkanı bu rezaletten sonra derhal istifa etmelidir. Türk Devletinin onuru, şerefi, namusu, haysiyeti ayaklar altına alınmışken onların bu koltukta oturmaya hakları ve hadleri yoktur.
Kırıkkale Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı
Serkan TUNÇBİLEK