BİR MAAŞLARA bakın, bir de zenginliklerine…
12 yılda utanmazlığın, arlanmazlığın ve ahlâksızlığın bizdeki kadar prim yaptığı başka kaç ülke var acaba!
…………………………
Devleti ve halkı soymak ancak diktatoryalar siyasal yapılarda mümkün…
O tür yapılarda, yolsuzluk yapandan, çalandan, rüşvet alandan, ihalelere fesat karıştırandan, karapara aklayandan, saçı bitmemiş yetimin hakkını yiyenden hesap sorulmaz..
12 yılda utanmazlığın, arlanmazlığın ve ahlâksızlığın bizdeki kadar prim yaptığı başka kaç ülke var acaba!
…………………………
Devleti ve halkı soymak ancak diktatoryalar siyasal yapılarda mümkün…
O tür yapılarda, yolsuzluk yapandan, çalandan, rüşvet alandan, ihalelere fesat karıştırandan, karapara aklayandan, saçı bitmemiş yetimin hakkını yiyenden hesap sorulmaz..
Sorulamaz…
Zira diktatoryal siyasal yapıların bulunduğu ülkelerde, baştakiden kıçtakine kadar herkes hırsızdır, uğursuzdur, yalancıdır, talancıdır, acımasızdır, gaddardır!
Bu niteliklere sahip yapılara siyasal topluluk da diyemezsiniz; böyle topluluklara çete denir, parti denmez!
……………………….
Nedense İslam coğrafyasında diktatoryal hevesler ağırlıkta. İnsanlık uzun yıllardır, kardeş kavgası halindeki Arap âleminde diktatörlerin eşek gibi tepişmelerine tanık oluyor. Biz Müslümanlar için bu, acı veren bir tablodur.
“Neden Hıristiyan âleminde benzer didişme yok” diye düşünmemiz lâzım…
İslam coğrafyasında birlik, dirlik ve düzeni sağlamak artık vacip oldu. Bunu ülkemizin sağlaması mümkündü ama Arap’ın işine burnumuzu dibine kadar soktuk ve o şansı da kaybettik…
Görüyorsunuz, Arap’a “Din kardeşiyiz” diye gülücükler gönderen Erdoğan ile Davutoğlu‘nu ipleyen var mı, kaldı mı!?
………………………
Arap ülkellerinin adı ne olursa olsun biliniz ki hepsi tek millettir…
İngilizler o milleti böldü, parçaladı, etkisiz kitleler haline getirdi. Yıllardan beri de tarafları kavgaya tutuşturuyor; ama biz bu gerçeği de göremiyoruz…
Enayi gibi davranıyor, aralarına girip liderlik taslıyoruz…
………………………… .
Yakın zamanda içinde bulunduğumuz bölge daha vahim gelişmelere sahne olacak…
Bugün yitirilen canların sayısı kabaracak, devletler yıkılacak, çeteler birbirlerini imha edecek, emperyal ülkeler bölgenin bütün zenginliklerine el koymuş olacak…
Unutulmasın; Ortadoğu’daki karmaşayı ortadan kaldırmak bir insanlık görevidir…
Bunu bölge insanlarına bir türlü anlatamadık, çünkü bu görevin üzerimize düştüğünü bir türlü fark edemedik.
Arap’ı, “Tepişmeyin, her şeyi kaybedersiniz” diye uyaramadık…
Kuru kuruya liderlik taslayarak huzur ortamını sağlayacağımızı sandık…
Zira diktatoryal siyasal yapıların bulunduğu ülkelerde, baştakiden kıçtakine kadar herkes hırsızdır, uğursuzdur, yalancıdır, talancıdır, acımasızdır, gaddardır!
Bu niteliklere sahip yapılara siyasal topluluk da diyemezsiniz; böyle topluluklara çete denir, parti denmez!
……………………….
Nedense İslam coğrafyasında diktatoryal hevesler ağırlıkta. İnsanlık uzun yıllardır, kardeş kavgası halindeki Arap âleminde diktatörlerin eşek gibi tepişmelerine tanık oluyor. Biz Müslümanlar için bu, acı veren bir tablodur.
“Neden Hıristiyan âleminde benzer didişme yok” diye düşünmemiz lâzım…
İslam coğrafyasında birlik, dirlik ve düzeni sağlamak artık vacip oldu. Bunu ülkemizin sağlaması mümkündü ama Arap’ın işine burnumuzu dibine kadar soktuk ve o şansı da kaybettik…
Görüyorsunuz, Arap’a “Din kardeşiyiz” diye gülücükler gönderen Erdoğan ile Davutoğlu‘nu ipleyen var mı, kaldı mı!?
………………………
Arap ülkellerinin adı ne olursa olsun biliniz ki hepsi tek millettir…
İngilizler o milleti böldü, parçaladı, etkisiz kitleler haline getirdi. Yıllardan beri de tarafları kavgaya tutuşturuyor; ama biz bu gerçeği de göremiyoruz…
Enayi gibi davranıyor, aralarına girip liderlik taslıyoruz…
…………………………
Yakın zamanda içinde bulunduğumuz bölge daha vahim gelişmelere sahne olacak…
Bugün yitirilen canların sayısı kabaracak, devletler yıkılacak, çeteler birbirlerini imha edecek, emperyal ülkeler bölgenin bütün zenginliklerine el koymuş olacak…
Unutulmasın; Ortadoğu’daki karmaşayı ortadan kaldırmak bir insanlık görevidir…
Bunu bölge insanlarına bir türlü anlatamadık, çünkü bu görevin üzerimize düştüğünü bir türlü fark edemedik.
Arap’ı, “Tepişmeyin, her şeyi kaybedersiniz” diye uyaramadık…
Kuru kuruya liderlik taslayarak huzur ortamını sağlayacağımızı sandık…
Çetelerden yana tavır koyduk; onları besledik, silah ve mühimmata boğduk…
Sonuçta el elde, baş başta kala kaldık!
Ama Ekmeleddin İhsanoğlu‘nun cumhurbaşkanı seçilmesiyle uyarı şansımız doğacak ve İslam coğrafyasında saygın bir yeri olan İhsanoğlu sayesinde, yaşanan siyasal zaafa dur denilecektir.
Bölgede silahların susmasını ve kaotik yapıların normale dönmesini kim istemez!?
* * *
ÖFKESİ burnunda, ağzı bozuk, söylemleri amiyane, hırçın, kavgacı, yalancı, akılcı olmayan, dil bilmeyen, diploması bile tartışmalı birine oy vermemi kimse beklemesin…
Sonuçta el elde, baş başta kala kaldık!
Ama Ekmeleddin İhsanoğlu‘nun cumhurbaşkanı seçilmesiyle uyarı şansımız doğacak ve İslam coğrafyasında saygın bir yeri olan İhsanoğlu sayesinde, yaşanan siyasal zaafa dur denilecektir.
Bölgede silahların susmasını ve kaotik yapıların normale dönmesini kim istemez!?
* * *
ÖFKESİ burnunda, ağzı bozuk, söylemleri amiyane, hırçın, kavgacı, yalancı, akılcı olmayan, dil bilmeyen, diploması bile tartışmalı birine oy vermemi kimse beklemesin…
Böyle birini okul aile birliğine dahi seçmek caiz değildir!
Herhangi bir makama talip olan herkes haddini aşmayacak, beşeri edebi ve siyasal terbiyeyi bilecek, ağzının dümenine sahip olacak, yalan söylemeyecek, çalmayacak, çırpmayacak bunlara izin vermeyecek.
Bitmediiii….
Anayasaya ve yasalara saygılı, hukukun üstünlüğüne inanmış olacak…
Ayrıştırmacı, bölücü, ayırıcı olmayacak; birleştirmeyi ve herkesi kucaklamayı, sayıp sevmeyi bilecek…
Kısacası, kendine güvenen borazancıbaşı!
Aday olabilir…
Diğerleri ikilesin, ufak ufak voltalasın…
………………………… .
Aziz Atatürk‘ün makamına, ömründe bir kez bile Atatürk demeyen birinin oturma olasılığını da sıfırlamamız lâzım.
Anayasaya ve yasalara saygılı, hukukun üstünlüğüne inanmış olacak…
Ayrıştırmacı, bölücü, ayırıcı olmayacak; birleştirmeyi ve herkesi kucaklamayı, sayıp sevmeyi bilecek…
Kısacası, kendine güvenen borazancıbaşı!
Aday olabilir…
Diğerleri ikilesin, ufak ufak voltalasın…
…………………………
Aziz Atatürk‘ün makamına, ömründe bir kez bile Atatürk demeyen birinin oturma olasılığını da sıfırlamamız lâzım.
Ata’mızdan Mustafa Kemal adıyla bahseden ağzın, ata olarak padişahları seçtiği anlaşılıyor.
Sefahet düşkünü, evlât katili, korkak, yığınla sünepe padişahı…
Hanedancılığı cumhuriyetçiliğe tercih eden birinin Çankaya’da yeri olmamak gerekmez mi?
………………………… .
Oy’um Ekmeleddin İhsanoğlu‘na…