ELEŞTİRİLERE zerre kadar tahammülleri yok… Liderin fıtratındaki tahammülsüzlük, diğerlerine de sirayet etmiş anlaşılan. Bunlara ne derseniz deyin umursamazlar ama tenkit ettiğiniz zaman küplere binerler… Adalet Bakanı açıkladı; bundan sonra yargı yılının başladığı gün törenler yapılmayacak ve hiç kimse Yargıtay’ın kürsüsüne çıkıp iktidarın yargı, hukuk ve adalet anlayışını eleştiremeyecek… Tek sesli, tek tip insanlardan oluşan bir Türkiye istiyorlar… Biliniz ki kafalarındaki “Yeni Türkiye” imajı biraz değil çokça da budur! * * * Erdoğan’ı, alışkanlıklarını, öfkesini ve siyasal hırsını bir kenara bırakıp günlük siyasetten uzak duracak sananlar yanıldıklarını görüyorlar değil mi? Demokratik hiçbir ülkede, velev ki başkanlık sistemi de uygulansa, devletin başı günlük siyasete bulaşmaz, ağırlığını muhafaza eder. Ancak yeri geldiğinde düşüncelerini açıklar ve devletteki ilgili mekanizmaların çalışmasını sağlar… Günlük siyasete ancak, “Tek adam” olmaya heveslenenler bulaşır. Bunlar, ülkenin ve dünyanın “Tek adam”ların parmakları etrafında döndüğü düşüncesini güçlendirmek için hiçbir olayın dışında kalmak istemezler. Erdoğan ikinci dış gezisinden önce MİT Müsteşarı dahil, bazı bakanlarla da halvet oldu ve onlara bazı talimatlar verdi. Seçildiği günden beri, hem AKP’ye ilişkin gelişmelerin, hem öteki olayların içerisinde. Algılama meselesi;“Cumhurbaşkanı’nın görevleri arasında aktif siyasete bulaşmak da var” diye anlıyor olabilir. Ama birileri ona bu tavrının anayasal olmadığını anlatmalı…
* * *
Hükümetle anlaşmış; kendisi, Atatürk Orman Çiftliği‘nin göbeğine yapılan ve kaçak olduğu iddia edilen yeni sarayında oturacak, Çankaya Kökü ise Başbakan’a verilecek…
Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı birimleri de yüzlerce ağaçtan temizlenip çöle çevrilen alandaki o binada konuşlanacak…
“Bu kararı birlikte aldık” demek suretiyle günlük siyasete ve salt hükûmeti ilgilendiren konuya dahi müdahil olduğunu ikrar etmiş olmaktadır. Bu suretle anayasayla verilen görevlerin dışına çıktığı ve kendince görevler edindiği görülmektedir…
Pekiiii, neden Çankaya terk ediliyor?
Zannımca Ulu Önder Atatürk ile özdeşleşmiş bu tarihi binada yaşamak ve görev yapmak bazılarına olduğu gibi herhalde beyefendiye de, eşine de kasvet veriyor. Atatürk’ün manevi varlığına dahi tahammül edemiyor olmalılar…
Karşıtlığın boyutunu buyrun siz değerlendirin aziz dostlar…
* * *
Gerek Davutoğlu’nun, gerek diğer AKP’lilerin ifadelerinden anlaşıldığına göre Türkiye’de şu anda iki başbakan görev yapıyor. Biri Erdoğan, diğeri Davutoğlu; ama ipler Erdoğan’ın elinde…
Duyuyorum, Erdoğan cumhurun reisi diyorsunuz…
Doğru ama kime gam!?
Statüko 12 yıldan beri “Tek adam” a dayalı değil mi!?
* * *
“Benim kardeşime emanetçi başbakan diyemezsiniz”
Erdoğan’ın bir uyarısı da bu…
Soralım bari:
-Kendilerine ne dememizi isterdiniz efendim?
Öğrenmek istiyorum çünkü Ahmet Bey’e “Hah işte Başbakan” demek de zor !