MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, “(TBMM’den geçen Irak ve Suriye tezkeresine MHP’nin ‘evet’ demesi) Bu tavrımız Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yardım olarak değerlendirilmemeli. Biz devletin yanındayız” dedi.
Öztürk, MHP İl Başkanlığı’nca parti binasında düzenlenen bayramlaşma töreninde, yaptığı konuşmada, dara düşmüşlerin çaresi olan Türk milletinin tarihin hiçbir döneminde bu kadar zulme maruz kalmadığını söyledi.
Bir gün önce söylediğini bir gün sonra hatırlamayan insanlar tarafından yönetilindiğini ileri süren Öztürk, “Stratejik derinlikler içerisinde öylesine kaybolduk ki yüzeyde cereyan eden olayları göremedik. Herkes bu coğrafyada rol alıp rolünü oynarken biz ancak burada oynanan oyunların sonucunda bize en az zarar gelmesi için çare aramanın ötesine gidemedik. Oyun kuramadık. Kurulan oyunları da bozamıyoruz. Herkesin kurduğu oyunda figüran olmanın ötesine gidemedik” diye konuştu.
Öztürk, Türkiye’nin gücünün allak bullak olduğunu ifade ederek, tankla topla tüfekle sınıra gidildiği halde kimsenin Türkiye’yi kaale almadığını öne sürdü.
Ordunun gücünün diplomaside kendini gösterdiğini savunan Öztürk, “Bütün ülkeler harp ederek güçlerini göstermiyorlar ama öyle bir güç ortaya koyuyor ki bunu diplomasi değerlendiriyor, savaşmadan elde ettiğini alıyor. Şimdi bizim yapmamız gerekeni içeri tıktığımız katil bozuntusu yapıyor. Her karışını şehitlerimizin kanıyla suladık ama şimdi tehditle elimizden alıyorlar” ifadelerini kullandı.
Öztürk, çözüm süreci sayesinde Türkiye’nin çözüldüğünü dile getirerek, tek umudun MHP olduğunu, bunun göstergesi olarak da MİT üzerinden MHP’nin karıştırıldığını belirtti.
ABD’nin Ortadoğu’da teröristi de kendisinin oluşturduğunu, teröristin sınırlarını da kendisinin belirlediğini söyleyen Öztürk, işi bittiği zaman uyuttuğunu, ihtiyaç halinde farklı isimlerle yeniden uyandırdığını dile getirdi.
Öztürk, terör örgütü IŞİD’in harekat sahasında Türkmenlerin arada kaldığını vurgulayarak, “Herkesin feryadına kulak kabartan, çare olmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türkmenlere sırtını dönmüş. Bu Türkmenler içeride bizim birlik ve beraberliğimize el uzatmadılar. Askerimize, çoluğumuza, çocuğumuza kurşun sıkmadı. Terörist başının her türlü lafına itibar ediyorsun. Türk milletinin bekası için değerlendirebileceğin bir yapıya el uzatmaktan çekiniyorsun. İşte bu yönetimin bizi getirdiği nokta bu” şeklinde konuştu.
– Tezkere
TBMM’den geçen Irak ve Suriye tezkeresine, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülke güvenliği konusunda her tür imkanının bulunması adına partisinin “evet” dediğini hatırlatan Öztürk, şunları kaydetti:
“Bu tezkereye de burada bu canilikler devam ederken yukarıda bir Kandil belası varken, Suriye’nin Kobani (Ayn el Arap) denen bölgesinde ikinci bir Kandil oluşturulmaya çalışılırken Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin menfaatleri oradan korunur. Tezkereye ‘evet’ dediğimiz vakit, devleti yönetenlere dedik ki ‘Yarın bu milletin bekası söz konusu olacak bir adım atıldığı vakit herhangi bir bahaneye sığınmayasın. İşte sana tezkereyi veriyoruz’. IŞİD’i hallettiğini vakit IŞİD’in boşalttığı yere kim girecek. PKK ve PYD girecekse buna müdahale etmen lazım. Bu tavrımız Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yardım olarak değerlendirilmemeli. Biz devletin yanındayız. Türk milletinin bekası söz konusu olduğu vakit atılacak adım ne ise bunun politikasını yapmayız. Biz ‘evet’ dedik. PKK’nın, eşkıyanın kravatlı takımı, HDP ‘hayır’ dedi. Bu bile bizim attığımız adımın ne kadar doğru olduğunun ifadesidir.”
Öztürk, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da MHP’nin milliyetçiliğini sorguladığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bir paçandan PKK, bir paçandan marksistler tutmuş, 50 bin parçaya bölünmüşsün. Devletin kurucusu, Atatürk’ün kurduğu bir partinin temsilcisi olduğunu söylersin, Atatürk’ün büstleri, heykelleri yerlerde sürünürken gıkın çıkmıyor. Sen kimsin de Milliyetçi Hareket Partisi’nin milliyetçiliğini sorguluyorsun. MHP bu milletin menfaatleriyle paralel hareket eder. Biz önce Türk milletinin menfaatlerini düşünürüz.”