MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu; Siyasî başarısızlıkları iyice gün yüzüne çıkmış olan iktidar ekonomik anlamda da milletimizi ezmeye devam ettiğini belirterek, ülkemizin geleceğini her alanda tehlikeye atan mevcut iktidarın artık değişme zamanının geldiğini belirtti
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu; “İç ve dış güvenliğimiz pamuk ipliğindeyken, bu durumu fırsat bilen ekonomi yönetimi (başarısızlıklarını) açıkladığı Orta Vadeli Programı (OVP)’ın (2015-2017) gölgede kalmasını beklemesin. Açıklanan OVP ekonomimizde, milletimizde hiçbir heyecan yaratmamış, önümüzdeki dönemde tekrar revizyon yapılacağı inancı şimdiden oluşmuştur” diyerek, Programı eleştirdi.
Tanrıkulu şunları söyledi: “Ülkemizin ve vatandaşımızın güvenliğini sağlayamayan iktidar, teröristlerin işyerlerini yağmalamasını, kamu malının zarar görmesini engelleyememekte ve vatandaşımızın can güvenliğini sağlayamamaktadır. Ülkeyi yönetenler sırça köşklerinden sanki bu olayların sorumlusu değilmiş gibi ahkâm keserken olan vatandaşımızın canına ve malına olmaktadır.
Siyasî başarısızlıkları iyice gün yüzüne çıkmış olan iktidar ekonomik anlamda da milletimizi ezmeye devam etmektedir.
Yüksek enflasyon, faiz ve düşük büyüme sarmalıyla orta gelir tuzağına sokulan vatandaşlarımız, bugüne kadar zaten pahalı doğalgaz almaktadır. Dünya Bankası istatistiklerine göre 2010 yılında doğalgazın metreküpüne vatandaşımız 2,52 dolar, 2012 yılında ise 2,54 dolar ödemiştir. Bu yetmiyormuş gibi 1 Ekim’den geçerli olmak üzere iktidar doğalgaz fiyatlarına % 9,8, elektriğe ise % 10,1 oranında zam yapmıştır. Bölgedeki jeopolitik gelişmeler nedeniyle bu zamların arkası gelecek, buna bağlı olarak iğneden ipliğe zam yağmuru devam edecektir.
BAŞARISIZLIĞI GİZLEME TELAŞI
Siyasî olayların paralelinde başarısız ekonomik gelişmeleri perdelemeye, gizlemeyi adet haline getirenler, yaşanan kargaşa ortamında OVP’yi (2015-2017) açıklamışlardır.
Uzun dönemli perspektif planlar hazırlayarak hedefler belirlemek, kuşkusuz ülkemiz ekonomisi için gerekli ve yararlıdır. Ancak önemli olan tutarsız hedefler belirlemek değil, öngörüleri sağlam hedeflerin gerçekleştirilmesidir. Çünkü gerçekleştirilememiş hedefler, övünme, propaganda aracı olma dışında bir değer ve anlam taşımamaktadır.
AKP Hükümetleri bugüne kadar 9 adet Orta Vadeli Program çıkarmıştır.
8 Ekim günü ekonomi yönetimince açıklanan OVP’de (2015-2017) ekonomideki başarısızlığın bir kez daha teyit edildiği görülmektedir.
OVP’de 2014 yılı GSYH büyümesi % 4’ten % 3,3’e düşürülürken, 2015 yılı GSYH büyümesi ise % 5’ten, % 4’e çekilmiştir.
2023 HEDEFLERİ HAYAL OLMUŞTUR
Bu bakımdan Milliyetçi Hareket Partisi’nden çalınan minareye (2023 Hedefleri) gerçekler uymamış, 2023 hedefleri hayal olmuştur.
OVP’de 2014 yılında enflasyon (TÜFE) % 6,8’den, % 9,4’e, işsizlik % 9,4’ten % 9,6’ya yükseltilmiştir. Bunun vatandaşlarımız açısından açık anlamı hayat pahalılığı ve yüksek işsizlik oranlarının devam edeceği olmaktadır.
OVP’de 2014 yılı ihracat hedefi 166,5 milyar dolardan, 160,5 milyar dolara, turizm gelirleri de 31 milyar dolardan 29,5’milyar dolara düşürülmüştür. Gelirler düşerken, makamlara lüks harcamalar (aksaray, lüks uçaklar, makam otomobilleri) tam gaz devam etmektedir.
OVP’de toplam yatırımlar 2014’te % 3,1’den, % -1,8’e ciddî oranda düşürülürken, enerji ithalatına 2014 yılında 56,2 milyar dolar ödeneceği öngörüsü yapılmıştır. Ülkemiz ekonomisine daha çok sıcak para lâzımken, yatırımlar durmuş, borçlanmayla, varlıklarımızın yok pahasına satışıyla öngörüler tutturulmaya çalışılacaktır.
GÜZEL GÜNLER BEKLENMİYOR
Ekonomik başarısızlıkların gün yüzüne çıktığı OVP’deki revize edilmiş rakamlar, 2014 yılının ekonomik yönden heba olduğunu, vatandaşlarımızı ve girişimcilerimizi ekonomik bakımdan güzel günlerin beklemediğini göstermektedir.
Orta Vadeli Program tahminlerinin kısa süre içinde bu kadar yüksek revizelere maruz kalması iki açıdan değerlendirilebilir:
Birincisi; devletin ilgili kurumlarının, ekonomik göstergelerde gelecekle ilgili tahminlerini artık gereğince doğru yapamadığıdır. Bu durum, ekonomik planlamanın artık yeteri kadar doğru yapılmadığını ve ekonomide işlerin günlük ya da konjoktürel şekilde değerlendirildiğini göstermektedir.
İkincisi; küresel ekonominin çok sık dalgalandığı ve krizlerle uğraştığı bir dönemde devletin ilgili kurumlarının, bu tür küresel olumsuzluklara karşı doğru bir şekilde hesaplanan ekonomik planlama ile tedbir alamadığı ve geliştiremediğidir.
Orta Vadeli Program’da (2015-2017) daha önceden tespit ettiğimiz eksiklikler halen geçerliliğini korumaktadır:
Bu bağlamda;
– Hedeflenen büyüme için gerekli finansmanının nasıl ve nereden sağlanacağı,
– Cari açığın sürdürülebilirliğinin zor olacağı gerçeği karşısında azaltılmak istenirken büyümenin nasıl gerçekleştirileceği,
– Halen Dünya’ da 1,5 trilyon doların üzerinde doğrudan yabancı sermaye yatırımı yapılırken Türkiye’ye yeterince yabancı sermaye akışının olmaması nedenleri üzerinde durularak artışın nasıl sağlanacağı,
– Büyüme oranları gelecek yıllarda düşük öngörülürken işsizliğin nasıl azaltılacağı,
– Sanayileşmede üretim artışının ve katma değer artışına hangi sahalardan başlanarak teşvik edileceği,
Orta Vadeli Program’da (2015-2017) yeterince dile getirilmemiştir.
BELİRSİZLİKLER ARTACAK
Önümüzdeki yıl Türkiye’nin de içinde yer aldığı yükselen piyasa ekonomileri açısından belirsizliklerin artacağı, Türkiye’nin net dış finansal yükümlülüklerinin hızla yükseleceği, cari açığın makul seviyelere indirilememesi ve spekülatif sermaye girişlerinin azalma ihtimali giderek yükselmektedir. Tüm bunlar göz önüne alındığında son Orta Vadeli Program’da önümüzdeki dönem için öngörülen ekonomik göstergelerin çok iyimser kaldığını ve bir sonraki Orta Vadeli Program’da yine revizyonların gerçekleşeceğini bugünden söylemek yanlış olmayacaktır.
Ülkemiz için önümüzdeki 3 yılda uygulanacak bu basiretsiz rakamları tahmin edenler 12 yıldır ülkemiz ekonomisini yönettiklerini unutmuş durumdadırlar. Rakamların bu hale gelmesinden sorumlu olanlar, sorumluluklarını bir kenara bırakıp, tutmayan ekonomik öngörülerinin nedenlerini küresel ekonomide aramaktadırlar.
Oysa; Milliyetçi Hareket Partisi ve uluslararası ekonomik kuruluşlar yıllardan bu yana Türkiye ekonomisi hakkında uyarılarda bulunmakta, alınması gereken tedbirleri gündeme getirmektedir.
AKP’nin ekonomi illüzyonlarının, yalanlarının artık sonuna gelinmiştir. Maliye politikalarında sıkılaşma isteyen Uluslararası Para Fonu (IMF) direktiflerine uyularak hazırlanıp, açıklanan ve yıl içinde sürekli revize edilen OVP’deki rakamlar, ekonomik unsurlara güven vermemektedir. Bunun sonucunda iktidarın başarısız yönetimi nedeniyle zaten jeopolitik ve siyasî risk altında olan ülkemize yerli yabancı yatırımcılar güvenmemekte ve yatırımdan kaçınmaktadırlar.”
Tanrıkulu, ülkemizin geleceğini her alanda tehlikeye atan mevcut iktidarın artık değişme zamanının geldiğini belirtti.