Yeniçeri: “ABD, Kobani’ye sırf hayır olsun diye yapmıyor o yardımları. ABD açıkça adı konmamış bir Kürt devleti için bütün stratejilerini devreye koymuş durumdadır”
MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, çözüm süreci çerçevesinde oluşturulan akil adamlar heyetinin gizli görevinin teröristbaşı Öcalan’ın serbest bıraktırmak olduğunu kaydetti. Yeniçeri, Başbakan Davutoğlu’na da yüklenerek “Devletin anayasal düzenini alt üst edecek bir takım olayların altında imza atarsa Davutoğlu sen de Erdoğan’la birlikte Yüce Divan’ın karşısına çıkacaksın.” diye seslendi.
MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Türkiye’deki son gelişmelerin kaygı verici bir boyuta ulaştığını kaydetti. Yeniçeri’nin açıklamaları şu şekilde:
Türkiye’nin arka bahçesi konumunda olan Suriye ve Irak, Küresel güç (ABD ve Batılı müttefikleri) tarafından yeniden dizayn ediliyor. İlginçtir ama Türkiye’nin bu dizaynda yine yeri yok.
Türkiye’nin sınırları ile siyasetin sinirleri gergin. Kavramlar ve kafalar karışık. Başbakan yerine Cumhurbaşkanı konuşuyor. İktidar Kobani, PKK ve PYD konusunda yaşadığı kafa karışıklığının sonucu olarak tam anlamıyla siyasi bir kaos yaşıyor. Küresel güçler bölgede iş başında iken Türkiye’nin devlet yetkililerinin “U dönüşleri” ve “söylem karmaşası” her alanda kendini gösteriyor.
undan birkaç oy önce bölgede oyun kurucu olduğu söylenen Türkiye’nin içine düştüğü hazin durum ortadadır.
Türkiye’nin Değerli Yalnızlığı Değersiz Karşıtlığa Dönüştü!
ABD Türkiye’ye rağmen PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD’ye silah yardımında bulundu.. Ardından Türkiye Kobani’de IŞİD’e karşı savaşması için Erbil yönetimi tarafından yönlendirilen Peşmergeler’in Türkiye üzerinden Kobani’ye geçmelerine izin verdi. PYD, her açıdan Kandil ile birlikte hareket ediyor, benzeri slogan ve işaretleri kullanıyor
Halbuki, Cumhurbaşkanı Erdoğan Afganistan dönüşünde uçakta “Bizim için IŞİD neyse PYD de odur. Bu sebeple yardım etmemiz söz konusu olamaz!” demişti. Erdoğan’ın açıklamasından iki gün sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Kobani’ye geçmeleri için Peşmerge güçlerine yardım” edildiğini açıkladı.
Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Kobani’de IŞİD ile savaşan PYD’ye yaptığı silah yardımı için, “Türkiye bu işe olumlu baktı mı, bakmadı. Türkiye’ye rağmen Amerika bu işi yaptı” dedi. Erdoğan, Obama’nın da PYD’ye“terör örgütü” dediğini de söyledi. “Dolayısıyla PYD’ye yapılan yardımlar terör örgütüne gitmektedir…PYD’nin saflarına PKK’nın lider kadrosunda olup savaşanlar var”.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf ise ABD kanunlarına göre PYD ile PKK’nın ayrı gruplar olduğunu ifade ederek, “IŞİD ile savaşan PYD gibi Kürt grupların desteklenmesinin çok önemli olduğuna inandığımızı Türklere açıkça belirttik” şeklinde konuşmuştu. Yani ABD’liler diplomatik lisanla PYD’ye hatta onun gibi Kürt guruplara tabii ki PKK’ya yardım edeceklerini söylüyor.
“PYD’nin PKK’nın yan kolu olduğuna inanıyor musunuz?” sorusu üzerine ABD sözcüsü Harf, “Aralarında bağ olduğunun farkındayız, bu konudaki tarihin ve bazı linklerin farkındayız” demişti.
Türkiye’nin uzun süredir sürdürdüğü “değerli yalnızlık” siyaseti, ABD ile ‘değersiz karşıtlığa’ dönüşmüş bulunmaktadır.
Kobani, Efrin ve Cezire Kantonlarını Öcalan İlan Ettirdi!
Diğer yandan Kobani, Efrin ve Cezire özerk bölgeleri, terörist başı Abdullah Öcalan’ın talimatı ile Suriye’de PYD tarafından ilan edildi. PYD lideri Salih Müslim de Öcalan’a olan bağlılığını her fırsatta ilan ediyor. PYD, PKK’nın KCK çatısı altında oluşturduğu Suriye versiyonudur.
PKK’nın kurduğu KCK çatı örgütü; Türkiye, Irak, Suriye ve İran’ın Kürt bölgelerini konfederal tek bir devlette birleştirmeyi hedefliyor.
KCK’yı da hapishaneden AKP hükümeti salıverdi. Bilindiği gibi KCK’yı, Öcalan anayasası, yargısı, vatandaşlığı olan bir devlet yapılanması olarak örgütledi. PKK’nın şehir içi şebekesi KCK yapılanması, KCK operasyonları MİT’in yönlendirilmesiyle durdurulmuştu. AKP iktidarı tüm KCK’lılar hapishanelerden salıverdi. Olayları örgütleyen ve sokağa çıkma yasağını ihlal eden bu şebekedir.
Bu şartlarda Türkiye’nin ABD’ye ‘PYD terör örgütü ona niçin yardım ediyorsunuz’ sorusu mantıklı bulunmuyor. ABD, Erdoğan hükümetinin ‘Kandil’le, İmralı’yla görüşürken başkasının da aynısını yapmasına karşı çıkmasını çelişki ve tutarsızlık’ olarak nitelemesi mümkündür.
Türkiye için El Nusra Neyse ABD İçin PYD Odur!
ABD, AKP Hükümetinden IŞİD’in Suriye kolu olan El Nusra’yı desteklememesi ve El Kaideci diye nitelendirdiği unsurların Türkiye’yi koridor olarak kullanmasına izin vermemesi konusunda ısrarla talepte bulunmuştu. Ankara bu talepleri El Nusra’yı terörist örgüt olarak görmediği gerekçesi ile reddetmiştir. Şimdi de ABD, Türkiye’nin‘terörist örgüt’ olarak gördüğü PYD’yi terörist örgüt olarak görmediği için PYD’ye alenen yardım yapıyor.
PYD’nin ağır silahlarla donanan, savaş tecrübesine sahip milislerinin, yarın PKK’nın silahlı mücadelesine destek gücü haline geleceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
PKK/Öcalan/HDP Sokakları Savaş Alanına Çevirdi
Başbakan kamu düzenini, bu düzeni bozanların sağlaması için adeta yalvarıyor. Davutoğlu diyor ki, “Biz bu adımları atarız, peki yol kesmeler adam kaçırmalar, vergi toplamaları, şehir dışında çadırlarda yargılamaları bitirip kamu düzenine aykırı işler yapmamanın garantisini veriyor musunuz” diye soruyor.
Sokakları yakma/yıkma talimatı veren HDP unsurları da Davutoğlu’na “15 Ekim’e kadar Türkiye’de illegal tek bir faaliyet kalmayacak, iki hafta içinde değişimi göreceksiniz” garantisi veriyor. Türkiye’nin geldiği yer burasıdır.
Nitekim Yalçın Akdoğan, Öcalan/KCK/HDP üçlüsünün izlediği siyasetle ilgili olarak ve özellikle HDP’yi kast ederek şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Ortalığı yakıp, yıktılar, bir sürü insan hayatını kaybetti, ‘Çıkmaz sokağa girdik ve orada tosladık. Buradan nasıl geri döneceğiz? Toplumsal çok ciddi bir tepki var’… İşte Cumhurbaşkanlığı sürecinde bir sempati oluşturdular, yüzde 10 oy aldılar, onu da kaybettiler.
Buradan çıkmak için bir yol arıyorlardı, Öcalan bunlara bir mektup gönderdi, ortalıkta debelenenlere bir ip atar gibi, oradan şimdi ‘U’ dönüşü yapmaya çalışıyorlar, ortaya mazeretler atıyorlar”.
Akdoğan, olguyu gayet iyi görmüş ve anlamış durumdadır. Bu işleri yapanlardan hesap soracak, onları yasaların karşısına çıkaracak yerde, sokakları yakıp yıkanların merhametine sığınıyor. Yanlışı burada yapıyor.
ABD Bölgede Kürt Devleti İnşa Ediyor!
ABD bir yandan IŞİD’in marjinalleştirilerek etkisizleştirilmesini sağlarken diğer yandan ‘radikal İslamcı’ grupları tasfiye etmeye çalışıyor.
ABD, bir yandan IŞİD’i imha ederken, diğer yandan devlete dönüşebilecek Kürt potansiyelini harekete geçiriyor. ABD Kobani’ye sırf hayır olsun diye yapmıyor o yardımları.
ABD açıkça adı konmamış bir Kürt Devleti için bütün stratejilerini devreye koymuş durumdadır. Barzani ile PYD hattı bu amaçla inşa edilmiş durumdadır. Peşmergenin Kobani’ye intikali Erbil ile Kobani hattının inşası anlamına gelmektedir.
AKP’nin “Esed” takıntısı, şaşkın ve hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan politikası Türkiye’yi sarsmaya devam ediyor.
‘Kürtleri IŞİD’in insafına terketmiş Türkiye’ algısı devreye sokuldu. Türkiye başından beri reddettiği ‘koridor’ talebine razı oldu. Türkiye Kobani üzerinden hem içeride hem de dışarıda dize getirildi. ÖnümüzdePKK’yı dolaylı olarak terör örgütleri listesinden çıkarma çalışmaları gelecektir.
ABD şimdiden Irak Kürtlerini ve PYD’yi silahlandırıyor. Bazı uzmanlara göre Amerikalı ‘danışmanlar’ PYD savaş kamplarının içinde dahi görev yapıyor.
Almanya Irak’taki Kürtleri hem silahlandırıyor hem de eğitiyor. Hatta Batılı ülkelerin IŞİD’e karşı Esad rejimi ile dahi istihbarat paylaştığı iddia ediliyor…
Fransa da PYD’ye silah yardımı yapacağını açıkladı…
İngiltere zaten bölgede, hem eğitim veriyorlar, hem de silah yardımında bulunuyorlar…
Büyük ve oyunun özünü Irak ve Suriye’yi parçalamak ve yeniden ABD ihtiyaçlarına uygun biçimde inşa etmek yatıyor. Bu süreçte Kobani adımlardan sadece bir tanesi… Buradan bağımsız Kürt devleti veya devletleri çıkarılacaktır.
Türkiye her türlü gelişmeye hazır olmalıdır.