Ergun KAFTANCI
VALİDEBAĞ direnişi sürüyor. Uyduruk çadırlara sığınan bir avuç semt sakini, SİT alanı olan araziyi gece gündüz korumakta kararlı.
Cami inşaatı, direniş dikkate alındığı için başlatılmadı. Mahkemin inşaat yapılabileceğini bildiren kararına rağmen ilgililer, kazmayı vurmaktan çekiniyor.
Herkesin şunu bilmesi lâzım; halk, cami yapılmasına karşı değil. İstenilen, korunun bozulmaması ve ekolojik bir tahribata uğramaması. Cami yapılabiliir ama bu alana değil bir başka alana…
Semt sakinlerini kimse cami düşmanı diye gösteremez; halk ibadetini, yıllardır çevre camilerde yapıyor, kimse camisizlikten şikâyetçi değil.
* * *
TAYYİP Bey asabi mizaç bir yapıya sahip. Asabiyet, beyefendiyi hemen öfkeye sürüklüyor. Öfke ise insanı beklenmedik noktalara taşıyor.
Kim ne derse desin, etrafı açık alanda sigara içen gençlere karşı takınılan sert tavır, çirkin bir örnek oldu. Cumhur tarafından seçilen bir başkanın tavrı ve sözleri böyle olmamalıydı.
Sigara içenleri görmezden gelse ve ilgililere “Bu yasanın uygulanmasında titiz davranın” diyerek cezai müeyyidenin -yaptırım- uygulanması konusunda sessizce talimat verseydi, daha iyi ve doğru yapmış olmaz mıydı!!
Sigara içmek mi terbiyesizlik, gençlerin beyefendiyi görmelerine rağmen ayağa kalkmamaları mı…
Buna da açıklık getirmek lâzım!
* * *
BİDEN ABD Başkanı Obama‘nın yardımcısı. Suriye sınırımıza ilişkin görüşünü açıklarken yaptığı değerlendirmeyi beğenmemişiz.
Sözde Erdoğan ona, “Yabancı güçlerin sınırımızdan geçmesi konusunda siz haklıymışsınız” demiş…
Tayyip Bey derhal “Öyle bir ifade söz konusu değil” açıklaması yaptı ve “Eğer Biden böyle konuştuysa benim için tarih oldu” dedi…
Bir gün sonra da Başkan Yardımcısı’nın, kendisinden özür dilediğini söyledi…
Dün ise ajanslar Biden’in, “Ben kimseden özür dilemedim” dediğini duyurdu…
Aralarındaki atışma bakalım nasıl ve nereye kadar sürecek!
* * *
ARTIK kimse Ermenek’ten sevindirici haber beklemiyor.
Su çekildi ama bu satırlar yazılırken on sekiz işçiye hâlâ ulaşılamamıştı. Hepsinin çamurun altında olduğu sanılıyor. Suyun getirdiği çamurla oluşan bataklığın içinde olmaları ihtimali yüksek
Bu maden AKP’li birine ait; işveren üç aydan beri madencilerin ücretini ödememiş. Oysa, Peygamber efendimizin hadîsi var; “Çalışanın ücretini teri kurumadan veriniz” buyuruyor…
Nerede bu hadîs’e uyumlu davranan Müslüman!
AKP’li işveren, işçiye öğle yemeği vermiyormuş; üstelik herkesin, evden getirdiği azığı madenden çıkmadan ve yarım saat içerisinde yeyip çalışmaya devam etmesini zorunlu hale getirmiş.
İnsanlık bu mu?
Paraya teslim olmak insanlık mı?
İşçiler o gün öğleyin, birkaç kap sıcak yemek için madenden çıkmış olsaydı su baskını, birini bile yutmayacaktı…
Ermenek’teki vurdumduymazlık ve sömürü, inşâllah son olur!
Hükûmet, başbakanlık bütçesinden Ak Saray yapılsın diye bilmem kaç milyon lira harcayacağına o paraları keşke vermeseydi. Bugün o paralar mağdur madenci ailelerinin acısını biraz olsun dindirirdi.
* * *
AYNI zamanda İngiltere yurttaşı olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, çok başarılı ekonomistlerden biridir. Amerikalılara bile ekonomi danışmanlığı yapmış…
İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nde oturma izni var. Aslen Batmanlı. Uluslararası ekonomi dünyasında dikkati çekince AKP’liler peşine düşmüş, onu da ekibe dahil etmişler…
Dün açıkladı; Tayyip Bey‘in talimatıyla alınan o lüks uçak 185 milyon dolar değerinde. Keza bazılarının Ak Saray, bazılarının da Kaçak Saray dediği Beştepe’deki kâşanenin maliyeti ise 1 milyar 370 milyon lira…
Bu paranın 964 milyonu Başbakanlık bütçesinden sağlanmış; gerisi muamma…
Uçağın bedeli ise henüz ödenmemiş. Başbakanlık bütçesinden ödenmesi düşünülüyor… 2015 Başbakanlık bütçesine 300 milyon lira aktarılacak ve liralar dolara çevrilip uçağın bedeli olarak ödenecek…
Halimize bakın, nasıl bir ülke haline getirildiğimizi görün…
Ayranımız yok içmeye, tahtırevanla gideriz gezmeye.