MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı Yapısal Dönüşüm Programı’na yeni olmadığını belirterek, “Bu program Onuncu Kalkınma Planı’nda yazılmış, plana girmiş ve Hükmet programında tekrar edilen konulardır. Şu anda içinden geçmekte olduğumuz ekonomik sıkıntılara deva olacak, çare olacak bir derinliğe de sahip değildir” dedi.
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, İstanbul’da Tahkim Merkezi Kurulmasına Dair Kanun Tasarısının TBMM’deki görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, uyuşmazlık ister yerli ister yabancı orijinli olsun, öncelikli tercihin devlet yargısında çözüme kavuşturulması olması gerektiğini söyledi. Başesgioğlu, “Bu nedenle, acilen yargının şu anda maalesef içinden geçmekte olduğu güven erozyonuna son verip adil ve süratle işleyen bir yargı sisteminin tesis edilmesi gerekmektedir. Nitekim, ulusal yargıları sorunsuz işleyen ülkelerde alternatif uyuşmazlık yöntemlerine fazla rağbet edilmemektedir.” Dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan Yapısal Dönüşüm Programı’na da değinen Başesgioğlu, “bu program Onuncu Kalkınma Planı’nda yazılmış, plana girmiş ve Hükmet programında tekrar edilen konulardır. Kamuoyuna yeni bir yapısal reform programı olarak takdimi yanlıştır ve şu anda içinden geçmekte olduğumuz ekonomik sıkıntılara deva olacak, çare olacak bir derinliğe de sahip değildir.” Dedi.
Gerçek Türkiye’de yoksulluğun azaltılmadığını, Ermenek’ten çok acı manzaralar yansıdığını kaydeden Başeskioğlu, “Ayaklarında hala kara lastik ve torunlarında hala naylon ayakkabı. 1950’li yılların Türkiye’nin yoksulluk manzarası. Karaman neresi? Anadolu’nun orta yeri, başbakan memleketi, bakan memleketi. Bu yoksulluk manzarası sadece Karaman’da yok, Mardin’de var, Urfa’da var, Van’da var, Giresun’da var, Kastamonu’da var, hülasa kırsal kesimin yoğun olduğu her bölgede bu yoksulluk resmini görüyoruz. Hem kişisel bazda hem de kurumsal bazda artık borçlanmamız çevrilemez durumda. Kredi borçları ve diğer, vatandaşlarımızın kişisel borçları artık taşınamayacak noktada.
Tasarruf oranımız, son on yılın en düşük noktasında. Nasıl yatırım yapacak bu ülke? Borçlanması lazım, borçlandığınız zaman da maliyetleri artıyor. Büyüme hedeflerimizi revize ettik, küçülttük; İthalata dayalı, iç tüketime dayalı bir büyüme kompozisyonumuz var. Üreten ve istihdam yaratan bir büyüme içeriğine maalesef bunu kavuşturamadık. Gerçek işsizlik oranınız yüzde 20’lerden aşağı değil. Türk ekonomisinin küresel rekabetteki yeri, 144 ülke var arasında 45’inciyiz. Üstümüzde Polonya, Litvanya, Letonya var.” Diye konuştu.
İstanbul’un sorunlarına da değinen Başesgioğlu, şunları söyledi: “İstanbulluları canından bezdiren trafik sorunu hala devam ediyor. İstanbul’a her yıl 350 bin-400 bin kişilik yeni bir nüfus ekleniyor. Bu kadar gelişmeye alt yapıyı yetiştirmek çok zor. Onun için, İstanbul’un mutlaka ve mutlaka bir metropol planına ihtiyacı var. Güvenlik sorunu en önemli sorunlardan biri. 6-7 Ekimde yaşadık. Suçsuz günahsız insanların hayatlarını kaybettiği, mallarının, araçlarının tahrip edildiği bir metropol manzarasını görmek hepimizi üzüyor. İstanbul kentinin güvenliği önümüzdeki günlerde daha da önem arz edecek.
Ayrıca imar yetkisinin, şehir rantları oluşturmaya ve kamu kaynaklarını peşkeş çekmeye fırsat verecek şekilde kullanılması önlenmelidir. Sosyal yardımlar ve sosyal hizmetleri siyasi partilerin mahalli temsilcilerine, belediye hizmetlerinin, görevlilerinin insafına ve himmetine terk etmememiz lazım, bundan kurtarmamız lazım. İnsan onuruna yaraşır çağdaş bir sosyal yardım politikasını mutlaka hayata geçirmemiz lazım.
Tokyo İstanbul’un tarihinde olimpiyatı almaya en yakın olduğumuz halde Olimpiyatları alamadık. Nükleer sızıntının olduğu, bizim 19,2 milyar dolarımıza karşılık 4 milyar para ayıran Tokyo’ya sadece ve sadece güvenli olduğu için 2020 Olimpiyatları’nı verdiler. Eğer siz devlet eliyle bir banka batırmaya kalkarsanız hiçbir uluslararası organizasyonda sizin akdiniz, hesabınız, sözünüz olmaz; sizi müebbeden hapse mahkm ederler. Onun için, Milliyetçi Hareket Partisi olarak diyoruz ki: Ey Hükmet, ey Büyükşehir; ülkemizin güvenliğini sağlayın, sınırlarımızın güvenliğini sağlayın, hukuk güvenliğini ve istikrarını sağlayın.”